Talihsiz Olay

10 3 0
                                    

"Eylül kızım dikkatli git olur mu ?
pijamalarını çıkarsana yavrum."

"Tamam annecim."

Ben Eylül annem ile bu konuşmamızdan sadece 20 dakika sonra başıma gelecek olay yüzünden  hayatım hiç normal olmayacak.

Sadece ekmek almak için markete gitmiştim.

1 Gün önce ~

"Eylül kesinlikle dans yarışmasına katılmalısın."

"Ceylan annem izin vermezse ne yapıcam?"

"Canikom ben annenden izin isterim,
tamam mı ?"

"Tamam o zaman ismimi yazdırmaya gidiyorum."

"Çabuk ol geç bile kaldın."

Şu konuşma ne kadar da doğal dimi hayatım gayet normal ve güzeldi dans etmeyi yürüyüş yapmayı çok seven bir insanım ben yani öyleydim neyse o güne dönelim.

~5 Mart Cumartesi~

"Halil amca ekmek kaldı mı ?"

"Kaldı evladım iki tane olacaktı rafta."

"Tamam teşekkürler."

"Ne kadar tutuyor ?"

"Altı lira evladım."

"Şöyle vereyim Halil amca."

"Babana selam söyle kızım."

"Tamam söylerim kolay gelsin Halil amca."

"Saol evladım."

Eve doğru adımlamaya başladım karşıdan karşıya geçmek için etrafı kontürol ettim gelen herhangi bir araba yoktu, bende ilerledim sonra bir ses duydum kafamı çevirdim ama çoktan gözlerim kapanmıştı.

İşte o gün benim hayatım bitmişti.

Ben Eylül Erdem sakat bir kız çocuğuyum benim hayallerimi çaldılar güneşimi söndürdüler ayımı kararttılar.

1 Mart Murat Kaya....

"Efendim oğlum."

"Baba koş anneme bir şey oldu!!"

" Atlas oğlum ne diyorsun sen."

"Baba annem küvete uzanmış bileklerini kesmiş ambulans çağırdım ama gelmedi tam 20 dakikadır bekliyorum baba gel lütfen annem ölüyor!"


"Aras benim gitmem gerek Sema'ya bir şeyler olmuş."

"Tamam."

Okuldan çıktım. Arabama atladım ve son sürat sürmeye başladım aklımda sadece Sema vardı karım benim her şeyimdi ona bir şey olmasına asla izin vermezdim. Ama bir günün kötü geçmeye başladıysa öyle devam eder derler ya işte benimde öyle oldu.
Ben Murat Kaya hiç bir şeyi isteyerek yapmadım.

"Atlas oğlum ambulans geldi mi ?"

"Geldi baba biz hastaneye gidiyoruz."

"Tamam oğlum."

Tam o sırada bir kız çocuğu çıktı yaya geçidinde ilerliyordu.
Frene bastım yemin ederim ki o çocuğa zarar vermek istemedim.
Ne kadar uğraşsamda kız çocuğuna çarptım arabadan inmek istedim ona bakmak alıp hastaneye götürmek istedim ama yapamadım.
Ben orada o kız çocuğunu kanlar içinde bırakıp kaçtım. 


2 Mart Pazar.

Gözlerimi açtım etrafta garip bir koku vardı hastane kokuyordu her yer.
Kafamı yan tarafa çevirdim annem başımda ki koltukta uyuyordu.

Ve işte o an benim hafızama kazınan o an.

Kalkmak istedim ama bacaklarımı hareket ettiremiyordum.

Çığlık attım büyük bir çığlık hemde.

"Hayır !! "
"Olamaz, olamaz !!"

Hıçkırarak ağlıyordum ne yapmam gerek bilmiyordum ama sadece ağlıyordum. Annem bana sarılmış beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama sakinleşecek gibi değildim.

Dört Yapraklı Yonca Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin