my lap cat | Taekook

무릎 고양이

Yarım saat gibi bir süredir odamdaydık.

Taehyung odaya geldiğimizden beri, sinirli olduğumu bildiği için beni sakinleştirmek amacıyla sarılıyor veya öpüyordu.

Şu an ise ikimiz yatakta uzanmışık. Taehyung ellerini belime bağlayıp başını göğsüme koymuştu. Ben ise tek elimle belini sarmıştım.

Uzun kirpikleri arasından arada bana bakıyordu.

O kadar özlemiştim ki onu...

Sıcacık teni temas ettikçe kendine çekiyordu insanı. Taehyung bir insana kafayı yedirtecek kadar güzeldi. Çok güzeldi.

Öylece onu izlemeye dalmışken, dış kapının açılma sesini duydum. Gelmiş olmalıydı annem. Taehyung'un belimdeki elleri sıkılaştı, tartışmamı istemiyordu annem ile.

"Hyung, hadi uyuyalım? Olur mu çok uykum var uyuyalım."

Başını göğsüme sürtüp beni etkisi altına almayı çalıştı, Taehyung ne zaman istemediği bir şeyi yapacak olsam bu taktiği kullanıyordu, biliyordu sevimliliğine karşı gelemeyeceğimi.

"Konuşacağım sadece, hadi güzelim izin ver bana." Belinde olan ellerim saçlarının arasındaki kulaklarına gidip okşadı bu sefer ben onu etkim altına almaya çalıştım.

Başını iki yana salladı, ardından aşağıdan bana bakıp dudak büzdü. Pekala fazla ısrarcıydı ama biliyordu, elbet annemle konuşacaktım. beni şu an engellemeye çalışması yalnızca sinirlendiriyordu.

"N'olur Gguk, kavga etme annenle. Olur mu?" bir yanağı göğsüm üzerinde oraya yayılmış, yem yeşil uğruna ölebileceğim gözleri en masum şekilde gözlerime bakıyorken ona hayır demek gerçekten çok zordu.

Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım, çok iyi kullanıyordu. Zaafım olduğunu biliyordu ve bunu kullanmaktan hiç çekinmiyordu. Ama bilmiyordu, benimde onun hakkında çok şey bildiğimi bilmiyordu.

Annem neden bunu yaptığının açıklamasını yapacaktı, yapmak zorundaydı.

bu sebepten dolayı yanımda uzanmış olan Taehyung'un üstüne çıkıp yüz yüze gelmemizi sağladım. Kulakları anında titremişti.

insan kulağına doğru yaklaşıp ilk başta sıcak nefeslerimi verdim oraya. Ardından bir kaç kez öpmüştüm kulağına yakın yerleri. Titreyen bedeni ve sert yutkunuşları...

derin nefes verip konuştu.

"Üstümde baskınlık k-kurmayı bırak." Sızlanan bir ses tonunda söylemişti bunu. Gözleri gözlerimle buluşmuş ve iki elide boynuma dolanmıştı, ardından ben boynumdan kendisine çekip boynunda soluklanmamı sağladı.

feromon salgılıyordu... Vay be demek öğrenmişti.

Kedi çocuklar kızgınlıkları dışında da feromon salgılayabilirlerdi. Sadece kullanmayı öğrenmeleri gerekiyordu.

Boynundan gelen hafif ve iç gıdıklayan, çilek ve vanilya kokusu beni mayıştırıyordu.

İki yanında dimdik duran kollarım titreyip, Taehyung'un üstüne uzandım.

"Bunun hesabını soracağım sana." Dedim uykulu ve mayışmış ses tonunda. Yüzümü daha çok boynuna yerleştirip nefeslenmeye başladım. Taehyung'un boynumda duran elleri ise ensemin oradaki saçlarımı okşayıp ondan tarafta olan kulağıma sıcak nefeslerini veriyordu. Her zaman ki Taehyung işte, ben sinirlenmiştim. O ise beni en güzel şekilde sakinleştiriyordu.

"Uyu hadi, uyanınca hesap sorarsın." Dedi fısıltıdan farksız çıkan sesi.

Kendimi son damlasına kadar uyanık tutmaya çalıştım. Fakat olmadı o kadar rahatlatıyordu ki beni onun yanında olmak.