iyi okumalar🤍🐸
medya: DoğuDora'dan*
Kalkın artık! Geç kalacağız yoksa!"
Oyss noluyor lan?
Tek gözümü açtığımda annemin ela gözleriyle karşılaştım.
Annemin gözleri ne güzelmiş ya. Maviş gözlü değil miydi bu kadın?
Elimi açarak -ki nasıl bir şey yaptım hiç bir fikrim yok.- "Anne beş yıl daha." dedim.
Annemin sabır çekmesini duydum sadece.
"KIZIM ÜÇ YAPIYORSUN?!"
"Fark etmez. İstediğin üç yıl olsun."
Anneme sırtımı dönerek Doğu'ya koala gibi yapıştım.
Şimdi onlar düşünsün anasını satayım!
"Yine sabah sabah noluyoruz anasını satayım?!"
Aferin Doğu, aferin annem.
"Ha demek öyle?!"
Buyrun cenaze namazına.
"Oldu o zaman size iyi kavgalar." Diyerek topukladım Doğu'nun odasından.
Yani çalıştım da diyebiliriz çünkü annem şu an kolumdan tutmuş durumdaydı.
"Beş dakika içinde hazır bir şekilde aşağıda ol Dora."
OOOOO ÇOK KRİTİİİK!
Onaylayarak odama koştum. Çünkü az sonra orada büyük bir bağırma sesi gelecekti.
1,
2,
2,5..
Lan noluyo?
3!
Aha olmuştu.
"Allah yardımcın olsun ikizcik."
Telefonum Doğu'nun odasında kalmıştı.
Aman uyusam bir şey olmazdı.
Hem o Savaş bozuntusunu da çok sevememiştim.
Şu hani sözde babam olan.
Neysem, ben zaten gitmeyeceğim demiştim ona.
Gerek yoktu gitmemize. Zaten onların çocukları olsak bile, annemlerden ayrılamazdık biz.
Yatağıma atlayıp gözlerimi kapattım.
Ooo çok rahatmış burası. Yaklaşık 17 yıldır uyumuyordum burada.
Şaka şaka. Daha dün inek gibi uyumuştum kaç saat.
Neyse, biraz daha uyuyim. Hazır okula gitmemişiz.
Sonunda bir işe yaramıştı şu Savaş adam.
"Dora hazır mısın?!"
Aha annem..
Hazır mıydım peki?
Tabi ki de hayır.
"Geliyorum anne!" Diye bağırdım aşağıya.
Yalan.
Gözlerimi açarak tavanla bakışmaya başladım.
Annem benim bu halde olduğumu görse, çocuğu çıksam bile evlatlıktan reddederdi beni.