PORTAKAL

Yeni Bir Hayat!

Multimedia' da ARAS

Annem ve babam dün boşandılar. Artık tamamen ailemiz dağıldı ve benim tutunduğum bir zincir daha koptu .Annem mahkemeden çıktıktan hemen sonra Ankara'ya gitti. Ne kadar onu ve babamı mutlu görsemde içimde bu burukluk her zaman kalıcak, buna eminim.

Yarın ise benim için büyük gün. Yeni bir hayat ...
Yeni bir sayfa açacağıma ne kadar sevinsemde içimde bir korku var : " Ya beni kabullenmezlerse, orda da mutlu olamazsam?" Bu endişelerimi düşünürken kendimi tek rahatlatma kaynağım "Sude"ydi. Çünkü sudelerin maddi durumu bizimki kadar iyi olmadığından sude, benim yarın yeni bir hayata başlayacağım okulda okuyordu.

Ama maalesef ki aynı sınıfta olamayacağız. Yazılırken ne kadar istesemde müdür o sınıfın mevcutunun çok dolu olduğunu söyleyerek beni başından atmıştı. Bu duruma ne kadar bozulsamda ,babama belli etmedim çünkü; her an vazgeçmek için yer arıyordu.

Anlayacağınız kendimi avutmamı sağlayan tek düşünce Sude ile aynı okulda olmamızdı en azından tenefüslerde yalnız kalmazdım.

Bu düşünceler kafamın içini kemirirken , gelen mesaj sesiyle irkildim. Hızlıca yatağımdan kalkıp masadaki telefonumu elime alıp mesajı açtım.

Tabi ki mesaj sudeden gelmişti. Zaten başka arkadaşım yoktu, ne bekliyorsam !
Sude'nin mesajı gülümsememe neden olmuştu çünkü ben kendimi o okula nasıl kabullendiricem diye düşünürken Sude : " Bu arada söylemeyi unuttum okulda çok yakışıklı çocuklar var. Bayılacaksınn " yazmıştı. Mesajı okuduktan sonra cevap yazdım .

"Bize gelir misin ? Çok ihtiyacım var :( "

Yarın hakkında biraz konuşup rahatlamaya ihtiyacım vardı. Yaklaşık 10 dakika cevap atmasını beklerken ,kapı çaldı. Ah ! Deli kız ihtiyacım var deyince telaş yapıp hemen gelmişti.
Merdivenlerden inip kapıyı açtım ve karşımda sude 'yi görünce şaşırmadım. Bu hali beni gülümsetmişti. Yüzünde korku ile telaş karışımı bir ifade vardı .

-Sen iyi misin Beray ? Çok korktum bir şey oldu diye.
Sude 'nin bu halini görünce kahkahamı tutamadım ve sesli bir şekilde güldüm. Benim bu halimi gören sudenin yüzünde ciddi bir ifade oluştu ve 'seni hain! 'Diyerek beni koşturmaya başladı. Beni odamda yakaladığında yatağımın üstüne atarak gıdıklamaya başladı. İşte en zayıf noktam !

Sonra ikimizde nefes nefese kalınca sırtüstü uzanıp tavanı izlemeye başladık.
Sessizliği bozan sude oldu.

- Hadi ama tedirgin olduğun her halinden belli. Bu kadar kasma kendini her şey yolunda gidecek.

-' Tedirgin olmamak elde değil Sude ' dedim.
- Tamam haklısın ama inan bana hep yanında olacağım. Dedi teselli etmeye çalışır gibi.
Hep yanımda olacağını biliyordum çünkü o tam bir gerçek dosttu.

-"Bunu biliyorum". Dedim ve birbirimize sarılarak ayrıldık. Gerçekten Sude ile konuşmak beni rahatlatıyordu.

Saat çok geç olmuştu. Bende yarın erken kalkmam gerektiğini hatırlayarak yatağa girdim ama ancak bir saat sonra uyuyabilmiştim.

Sabah alarmın sesiyle uyandım ve güneş ışıklarının yüzümü aydınlatmasıyla istemeyerek kalktım. Duşa girdim. Sonra saçımı tarayıp ,babamla hafta sonu aldığımız okul kıyafetlerini giydim. Oppss!

Boyum uzun olduğundan etek birazcık kısa gelmişti ama şu anlık bunu umursamadım. Hafif bir makyaj yapıp babama hoşçakal dedikten sonra sudeyle buluşup okula gitmek için evden çıktım.
Sokağın başında sudeyi görünce hızlı adımlarla ve gülümseyerek sudeye doğru yürüdüm.