BÖLÜM 5: YASAK MEYVE

248 22 14
                                    

Yeni hayatıma başlayalı tam olarak bir hafta oldu. Aslında olmadı. Yani eğer beş gündür okula gitmemezlik yapmasaydım olacaktı. Tam bir korkaktım. Zorlukların hiçbirine göğüs germeye cesaret edemeyen, hepsinden kaçıp yine kendine sığınan aciz bir korkak ...

Didem'in söyledikleri doğruydu ama yinede gerçekleri duymak canımı acıtmıştı. . Ve Aras... Onun yaptıkları zaten çok ağırdı. Benim bu zamana kadar sevgilim bile olmamışken o beni evine çağırmıştı. İşte bu çok ağır gelmişti. Buraya gelmeden önce bunların başıma geleceğini biri söyleseydi neden bilmiyorum ama bu okula gelmekten vazgeçmezdim. Biraz salakça ama içimde hala umut kırıntıları var ya da ben bulmak istediğim için böyle düşünüyorum.

-Sude ne olduğunu boşver. Sanırım bir süre daha gelemeyeceğim. Biraz evde durup kendimi kandırmak istiyorum.

Şu an sabahın körüydü ve sude beni okula 'zorla' götürmek için gelmişti.

-Sana gelir misin ? Demedim Beray ! Daha ilk haftadan niye devamsızlık yapıyorsun bunu anlamış değilim ama şu an tek derdim seni okula götürmek . Ve eğer kendi isteğinle gelmezsen seni üstündeki pijamalarla götüreceğim.

Ona kötü bakışlarımı gönderirken hala kapının önünde dikiliyordum. Ben daha inatçıyım !

-Beray. Bunu söylemek istemezdim ama babanı babamla konuşurken duydum . Baban seni tekrar özel okula göndermeyi düşünüyor. Gerçi şaşırmamak lazım . Ne kadar mutsuz olduğun her halinden belli.

Ben bunu unutmuştum. Babamı zaten zor ikna etmiştim ve hayatımı eski haline çevirmeye hiç niyetim yoktu.

-Tamam Sude. Sen kazandın. Bekle üstümü değiştirip hemen geliyorum.

-Ne olduğunu anlatmaktan kaçtığını düşünüyorsan yanılıyorsun beroşum. Dedi ve yanağıma öpücük kondurduktan sonra merdivenlere oturdu. Ben de hemen yukarıya çıkıp bir tayt ve üzerine salaş bir badi giydim. Saçımı bugün beden dersi olduğu için topladım ve hemen aşağıya indim.

Sude beni görür görmez ayaklandı ve yola koyulduk. Yolda beni soru yağmuruna tutması zaten beklediğim bir şeydi.

-Evet seni dinliyorum.

Birden dönüştüğü bu ciddi hale gülmemek için kendimi zor tuttum.

-Sınıftan bir kız. Gökçe'nin arkadaşıymış. Hani şu beni kendi sevgilisini ayartmakla suçlayan kız. Gökçe , onunla neden kavga ettiğimi ve sınıfta nasıl huzursuzluk çıkardığımı anlatmış. Onlarda endişelenmiş aynı huzursuzluğu bu okulda da çıkarırım diye.

Tabi ya ! Bu hiç aklıma gelmemişti. Gökçe beni sevgilisini ayartmamla suçlamıştı. Didem Aras 'tan hoşlanıyor galiba. Çünkü konuşmasının sonunda Aras'a tokat atmamı iğnelemişti.

Sude 'nin gözleri ' Aras ' kelimesi geçince kocaman açıldı. Ve onca anlattığım şeyi es geçip o cümleye yoğunlaştı.

- Arasa tokat mı attın ? Ben sana uzak dur tehlikeli diyorum. Sen gidip tokat atıyorsun öyle mi ? Senin derdin ne ? Bu okuldan kız olmayarak mı mezun olmak istiyorsun ?

- Sude ben bir şey yapmadım . Mecbur kaldım. Beni okulda sıkıştırdı . Bana bildiğin .. Neyse ya niye anlatıyorsam.

- Tamam özür dilerim bu kadar sert çıkmamalıydım. Sen ne yapacağını bilirsin ben sadece uyarıda bulundum . Bak o Aras denilen çocuk her çiçeğin tadına bakar o yüzden dikkatli ol. Ve Didem ' e gelirsek. Evet Aras 'tan hoşlanabilme ihtimali yüksek. Geçen tuvalette kaslarından bahsediyordu.

PORTAKALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin