5 - KAMP

25 3 0
                                    

Bileti aldım. Hiç bakmadan cebime soktum. Tunç bana bakarak : "Bence tarihine. bak ve yarın seni 5 te alicam o zamana kadar hazır ol. "
- Nereye gidicez ?
- Bilete baksaydın görürdün.
- Tamam kalkamazsam arasın tamam seni şimdi eve bırakıyım mı?
- Sana hayır dediğimi hatırlıyorum.
- Tamam o zaman bara
- Evet mekana gidelim.
- Tamam
Arabada uzun zaman sessizlik oldu. Bara geldiğimiz zaman hersey aynıydı. Cenk , Yeşim le karşıda oturuyordu. Yanına gittim. Yeşim e hiç bakmadım. Cenk :
- Duru biz Yeşim le
- Devamını getirme istersen
Ayağa kalkıp ellerimi kocaman açtım. Bardakilerin hepsi bana bakıyordu. Devam ettim.
- Cenk sen aptalsin. Evet aptalsin bu kız sana seni sevmiyorum dedi ve sen hala gelip bana biz barıştik diyebiliyorsun bu kızı hep sen şimarttin sen bu kızın neler yaptığını biliyo musun ?
Yeşim korkulu bir şekilde yerinden kalktı ve bana
- Nolur Duru lütfen yapma olayları anlatıcam ama lütfen söyleme sırası değil.
- Kes sesini Yeşim biraz akıllı olsaydın senin yediğim b*kların böyle ortamlarda soylenmiyceğini bilirdin.

Evet sonunda Yeşim in arkadaşı Tuğba geliyordu. Bu da Kaan ın sürtüğüydü. Kalabalığın arasından geçti ve yanımıza geldi :
- Noluyo burda napiyosun Duru sen
- Kes sesini ve su o*ospu arkadaşını alıp git burdan.
Cenk :
- Duru ona , Yeşim e bu şekilde davranamazsın. Bu benim hayatım ben Yeşim i seviyorum. Asıl sen git burdan hemde hemen.
- Öyle mi Cenk bende beni koruycaksın sanmıştım. Ama seni görüyorum. Kimi koruduğunu. Bak Cenk kimi koruduğuna dikkat et.
Dedikten sonra arkama bakmadan bardan çıktım. Tunç ta peşimden geldi.

- O kızdan nefret ediyorum. O tam bir.
- Duru söyle bunu saklamak zorunda değilsin. Anlat bana o kız ney.
- Sana bunu anlatamam Tunç en azından şimdi değil. Hadi beni eve bırak.
- Peki sen bilirsin.
Arabaya bindik. Tunç arabayi çalıştırmak yerine bana bakıyodu. Ve arabayi çalıştırmıştı. Ama arabanın önünde biri vardı. Kaan of sıkıldım bu çocuktan. Benim oturduğum yerin kapısını açtı. Ve beni kolumdan tutup çekti. Arabadan zorla inen ben
- Ne yaptığını sanıyosun. Kendine gel ve bırak kolumu desemde yararı olmadı beni alıp kendi arabasına bindirdi. Ondan ne kadar nefret ettiğimi soyliycekken bana baktı ve
- Seni Seviyorum
- Ama ben senden -
- Şimdi susalım çünkü sen denizdin ben gökyüzü ve deniz gökyüzüne aşık oldu.
- Yaa gökyüzü? Sevdimi hiç denizi?
- Gökyüzü sadece kendi dünyasındaki yıldızlarla mutluydu.
- O zamn denize noldu ? Gökyüzü olmadan yaşayabilir mi?
- Rengini bile gökyüzünden alırken onsuz yaşayabilir miydi , Deniz?
- Ama Deniz , nefret etmezmiydi öyleyse gökyüzünden.
- Gökyüzü ne sevecek onu Deniz, yok böyle çaresizlik.
- Çaresizlik mi ? Çaresiz sevene , ayrılana denmez. Çaresizlik Nedir Biliyor musun ? Aslında Çaresiz Kimdir Biliyor musun ? 800 lira maaş alıp 300 liralık gaz faturasını ödeyemediği için kendini asan babadır çaresiz. Öpe koklaya askere uğurladığı oğlunun bayrağa sarılı tabutuna sarılıp aklını kaybeden annedir çaresiz. On yaşından beri kendi evinde hergece tevacüze uğrayan ve daha fazla dayanamadığı için evden kaçmaya yeltendiği gecesi otogarda ''Namus'' cinayetine kurban giden biri çaresiz. Koca dayağından bunalıp baba evine sığındığında babası ve abileri tarafından öldüresiye dövülen kadındır çaresiz. Torunu yaşında çocuklara titrek elleriyle kağıt mendil satmaya çalışırken kalp krizi geçiren ve bir saat ambulans gelmesini bekledikten sonra ağzı köpürerek ölen 80 yaşındaki dededir çaresiz. Yani çaresizliği aşkla karıştırma.
Bu sözleri soyledikten sonra arabadan indim. Arkamı dönmedim. Kaan a bakmadım. Kendini benden daha da soğutuyordu.
Tunç karşıda bekliyordu. Arabadan çıkmış elinden sigarasıyla bana doğru yürüyodu. Onu solladım ve arabaya bindim. Iste o an Kaan la göz göze geldik. Bana öyle bir bakıyodu ki sanki " gitme beni bırakırsan mahvolurum. " der gibiydi. Kafamı çevirdim. Tunç sigarasını atıp arabaya bindi. Bana "noldu" der gibi bakti.
- Gidelim mi , Tunç ?
- Peki nasıl istersen anlatmak istersen ben burdayım.
- Şimdi sadece eve gitmek istiyorum.
Kaan in arabasının önünden geçerken hala bana baktığını görüyodum. Ona bakmamaya özen gostersemde yapamadım. Ona baktım. Çünkü bana elinden şeker alınmış çocuk gibi bakıyodu. Kafamı önüme çevirdim. Arabada sesizlik devam ediyodu.

Belki Bir GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin