𝐒𝐩𝐚𝐫𝐤𝐬 『𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐩𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫』

𝐠𝐞𝐜̧𝐦𝐢𝐬̧𝐢𝐧 𝐢𝐳𝐥𝐞𝐫𝐢;

26.06.1964

Küçük evalyn soğuk, karanlık bir malikanede eğitim görüyordu. Burası büyücü dünyasının en korkulan evlerinden biriydi 'grindelwald malikanesi' büyücü dünyası için fazlasıyla korkulan bir yerdi. Bunun geçmişte yaşanılanlarla alakası olabilirdi. Evalyn 1953 doğumlu bir muggle cadıydı. Ailesi ve özellikle ablasının baskısı yüzünden lily'nin doğumundan birkaç yıl sonra evden ayrılmıştı. Yaşı küçüktü fakat aklı yaşıtlarından fazlasıyla gelişmişti.

O zamanlarda olan ve hâlâ devam eden hızır otobüsle hayatı değişmişti. Ait olduğu yer büyücü dünyasındaydı. İndiği yer çok tekin olmasada evalyn zekiydi karşısına çıkan birine herhangi birşey ile saldırabilirdi. Öylede oldu karşısına biri çıktı. Fakat bu kişi çokta genç durmuyordu sakalları ve yaşlı vücudu vardı.

Evalyn bu görüntüye aldanmadan "kim var orda, sen kimsin!" Diye sordu. Karşısındaki görünmeyen kişi ona yavaşça yaklaşarak konuştu "korkma küçük hanım ben albus yolunu bulmana yardımcı olabilirim eğerki güvenirsen"

"Sana güvenmem için neden ver"

"Öncelikle küçük hanım seni yakalamak için fazla yaşlıyım. Ben ve bu yaşlı bedenim sadece sana yardım etmek istiyor"

Evalyn düşüncelerini tarttı. Karşısındaki kişinin dürüstlüğü kendisine kadar gelmişti. Yaydığı enerji kız için farklı gelmişti sanırım güvenmekten başka şansı yoktu. "Pekala ihtiyar fakat seni uyarıyorum bana dokunursan emin ol mezara girersin" dedi kendinden emin bir şekilde.

Albus tatlı bir gülümsemeyle arkasını dönüp kızın önünden yürüdü. Kızı, okula götürmek istiyorsa güvenini kazanmalıydı. Evalyn, ihtiyarın ona bakmamasını fırsat bilerek daha da geriden yürüdü. Güven veriyordu fakat güvenmek evalyn'nin işi değildi.

Nereye kadar yürüdüklerini bilmiyordu. Önündeki ihtiyar durunca o da durdu. Evalyn'e doğru dönerek "burdan küçük hanım içeri girdiğinde seni arkadaşım karşılayacak" dedi fakat ortada sadece düz duvar vardı. İhtiyara garipçe baktı heralde gözleri iyi görmüyordu.

İhtiyardan kurtulma düşüncesine karşı duvara yaklaştı. Elini koyduğunda duvardaki hareketlilik onu korkutsada ağzını bile açmadı sadece bütün vücudunun yavaşça içeri girmesini bekledi. Hâlâ şaşkındı, düz duvardan içeri girmişti bu aynı okuduğu masallara benziyordu.

Duvarın tekrar hareketlendiğini fark edince ondan uzaklaştı sessizce olacakları bekliyordu. İhtiyar adamın vücudu göründüğünde gergince etrafına baktı.

"Gel hadi seni arkadaşım Minerva ile tanıştırayım küçük hanım" dedi varla yok arası bir sesle.

Albus ileriden ona doğru gelen kediyi kucağına aldı. İhtiyar kediyle ilgilenirken evalyn 'bunamış bir ihtiyar' diye düşündü. Tabi kedinin insana dönüştüğünü görmesiyle çığlığını bırakalı bir olmuştu. Ödü kopmuştu yahu!

"Burda ne dönüyor! İlk önce yaşlı bir ihtiyar sonrada kediden insana dönüşen biri gece yarısı karşıma çıkıyor. Açıklamanız yok mu?"

Minerva ve albus gülümseyerek evalyn'e baktılar. Elbette albus'un kızı bulması tesadüf değildi kızı tanıyorlardı. Evalyn büyü dünyasında kahinler ve yaşlılar arasında biliniyordu elbet.

Kadın karşısındaki kıza yaklaşarak konuştu "merak ediyorsun fakat güvenmiyorsun da, bizi dinleyecek vaktin var gibi görünüyor kızım" eliyle ilerdeki yolu gösterdi "öğrenmek istediklerin seni orda bekliyor" dedi ve ikiside oraya gitti.

Evalyn ya kaçacaktı ya da onların yanına gidecekti. Tuhaf insanlarla durmak ne kadar doğru olduğu tartışılırdı belkide hâlâ odasında rüya görüyordu kim bilir.