Doruk
Asiyeme bişey olmuştu. Kaza yapmış. Ama ne ara çıktı ki bu kız evden ve neden çıktı. Biz şimdi birbirimize aşkımızı itiraf edebilirdik sonrada güzel bir kahvaltı edebilirdik. Ben yıllarca kurduğum hayalimi tam yaşıyorken onu kaybedemem. Beni sevmesi için onunda bana aşık olması için dua ettim o kadar sene sonunda kabul olmuştu ama şimdide o yoktu. Durumu ağır dedi telefondaki ses. Yere çöktüm çok korkuyorum iliklerime kadar korkuyorum hemde. Hastaneye gitmeye gücüm yok. Ama şuan onun bana ihtiyacı var onun yanına gitmem lazım benim. Hemen ayaklandım elimde hala onun bana yazdığı not var. Bu notu o bana okicak bana gözlerimin içine bakarak söylicek yazdığı şeyi. Bunun için hemen yanına gitmem lazımdı. Anahtarımı alıp koşa koşa arabama gittim ama benim şuan araba sürmem hiç iyi değildi. Cok hızlı sürüyordum ve ağlamaktan önümü görmüyordum doğru dürüst. Ama umrumda değil eğer ona bişey olcaksa benim canımın bir önemi yok artık. Bu canı can yapan oydu zaten. Tam kavuşacakken gidemezdi. Delirecek gibiyim resmen!!
Direksiyonu yumruklamaya başladım
Doruk: AHHHH!!! ASİYE BENİ BIRAKIP GİDEMEZSİN LÜTFEN DAYAN LÜTFENN BİZİM İÇİN DAYAN!!Dakikalar sonra hastaneye varmıştı. Arabadan çıkar çıkmaz Hasteneye doğru koştu.
Doruk: Eeeh Asiye Atakul Asiye Atakulu buraya getirmişler kaza geçirmiş nerde?
Hemşire: Ameliyathane katında asansöre binin 1 katta sağda.Doruk hızlıca asansöre doğru koştu elleri titriyordu ve düğmelere zor basıyordu. Ve sonunda ameliyathane kapısına geldi. Orda duran hemşireye sordu
Doruk: Karım nerde benim? Nasıl iyimi o?
Hemşire: Kaza geçireni soruyorsunuz heralde. Yeni ameliyata aldılar. Önünde bekleye bilirsiniz.Doruk hemen yere çöktü ve ağlamaya başladı. Kim yapar bunu ona kim? Anlamıyorum!! Ona bunu yapanı bulcam ve cezasını çekmesi için elimden geleni yapcam!! Yemin ediyorum karımı kanı yerde kalmicak!!
Doruğun aklına ailesi geldi. Nedicektim şimdi herkese nasıl dicem onlara asiye ameliyatta diye.Allah kahr etsin!!Ömer
İçime bir sıkıntı girdi birden nefes alamıyordum. Elimle hemen kalbimi tuttum. Ailem bana bakıyordu ne oluyor diye.
Hatice: Oğlum iyimisin?
Ömer: iyiyim iyiyim. Birden bi ağrı geldi sıkıntı bastı ve nefes alamadım bir an. Ama şimdi iyiyim.
Kadir: Emin misin hastaneye gidelim mi?
Ömer: Yok gerek y-Abimin telefonu çalmasıyla lafım yarıda kaldı.
Kadir: Doruk ariyor
Ömer: Allah allah kıllandım şimdi bak
Kadir: Dur sakin ol hep arıyor zaten.Abim telefonu açtı
Kadir: Efendim Doruk?
NE? İy-iyimi durumu?
Ömer: Abi kime nolmuş?
Veli: Oğlum korkutma bizi!
Kadir: TAMAM DORUK KONUM AT BİZ GELİYORUZ HASTANEYE
Hatice: Oğlum ne hastanesi korkutma bizi!! Kalpten gitcem şimdi.
Kadir: As- Asiyeye araba çarpmış.. Ameliyattaymış şuan. Abim bunu söylerken gözleri dolmuştu.
Ömer: Abi şaka yapıyorum de nolur!!
Kadir: Keşke şaka olsa hemen gidelim asiyemize hadi hemen.Eren ailesi ağlaya ağlaya hastaneye gittiler. Diğer herkeste öğrendikten sonra hastaneye koştu hepsi.
Doruk
Saatler önce oturduğum soğuk yerde hala oturuyordum ne doktor çıktı, ne ses seda vardı. Bişey mi oldu acaba asiyeme. Ama ben onsuz yapamam ki. Ben onsuz bir hayat yaşayamam ki. Ama ben inaniyorum asiye kurtulcak beni bırakmaz. Nasıl ki önceden Ömere kavuşmak için yaşadıysa hırs yaptıysa şimdide bana aynısını borçlu. Bana beni sevdiğini söylicek inaniyorum buna. Durmadan ağlıyordum ara sıra annem geliyordu teselli ediyordu beni. Ama hiç bir işe yaramıyordu. Daha sonra polisler geldi yanımıza.
Polis: Asiye Atakulun yakınları sizmisiniz?
Hemen ayaklandım. Bunu yapanı öğrenmek istiyordum!
Doruk: Evet ben kocasıyım! Kim yaptı bunu ona biliyormusunuz?
Polis: Kimlerin olduğunu tesbit edemedik daha ama plakalarını bulduk çarpıp kaçtıkları yerde neyseki kamera varmış ki hemen bulduk. Şuan arkadaşlar onlarla ilgileniyor bilginize.
Doruk: O videoya bakabilir miyim?
Görmek istiyordum. Benim prensesime kim naıl çarpmış nasıl kıymış görmek istiyordum.
Polis: Bakmasanız daha iyi olur.
Doruk: O ne demek?
Polis: Şey.. Görmek istemezsiniz bence.
Doruk: Demek istiyorsunuz ki o kadar çok kötü çarptı ki bakmaya dayanamazsınız!!
Kadir: Doruk bencede bakma.
Doruk: Bakcam Kadir!! Gösterin hemen.
Herkes ağlıyordu ve konuşulanları dinliyorlardı. Zor duruyorlardı ayakta.
Doruk: Hadi!
Polis: Peki siz bilirsiniz
Polis videoyu gösterdi ama tek doruk değil ordaki herkes baktı asiyeye nasıl araba çarptığını. Şoka girmişlerdi.
Doruk: Asiyem..
Duvarlara gittim yavaş yavaş ve duvarı yumruklamaya başladım
Doruk: ALLAH BELANIZI VERSİN BUNU KİM YAPTIYSA BUNU ASİYEME KİM YAPTIYSA ALLAH ONUN BELASINI VERSİN
Kadir: Doruk Dur DORUKKK
Doruk: Kadir bırak beni nolur dayanma gücüm kalmadı benim. Ben onsuz naparım..
Hatice: Benim kızıma biley olmicak doruk kendine gel.
Doruk: Görmedin mi videoyu. Asiyem resmen havada takla atmış. Onun o küçücük bedeni buna nasıl dayanır..
Aybike: Güclüdür asiye tanıyamadın mı doruk karını?
Güclüdür o cıkacak ordan sağ salim
Bunu söylerken ağlamamak için hiçkırmamak için zor tutuyordu kendini..
Doruk: Evet o çok güçlüdür.. Biliyorum.. Ama
Kadir: Aması maması yok doruk. Kendine gel sakin sakin otur orda asiyemize bişey olmicak.
Doruk tekrar yerine oturdu
Kimse beni anlamıyordu kimse. Çok acı çekiyorum içim yanıyor.
Kadir yanıma oturdu.
Kadir: Şimdi eminim
Doruk: neyden?
Kadir: Asiyeye aşık olduğundan..
Doruk gülümsemişti
Doruk: Evet.. Çok seviyorum kadir onu herşeyden çok seviyorum. Ama ona hiç bizaman itiraf edemedim. Çünkü o beni herzaman çok yakın arkadaş olarak görüyordu sadece
Kadir: Yanılıyorsun..
Doruk:Ne?
Kadir: Şöyleki evet doruk senin asiyeye aşık olduğunı ben başından beri anlamıştım ama bişey demiyordum gözümden kaçmamıştı bu. Asiyeye nasıl baktığını görüyordum. Ama şu son zamanlarda yani ömeri bulduğumuzdan beri asiye sana senin ona baktığın gibi bakmaya başladı. Yani oda sana aşık olmuştu hoş o da seni baştan beri seviyordu ama kendisine itiraf edemedi veya fark etmedi bilmiyorum ama seviyordu seni bundan eminim. Bir gün odasına girmiştim gece 3 dü ama hala uyumamıştı ,napiyorsun fıstığım hala uyumamışın' diye merak ederek sordum. Bana dediki doruğun doğum günü var onun için bişeyler yapmaya çalışıyorum dedi. Atkı örüyordu sana.
Doruk şaşırmıştı
Doruk: iyide asiye bana hiç atkı hediye etmediki.
Kadir: Evet benim söylediğim şeyden sonra vazgeçti vermekten.
Doruk: Ne dedin ki ona?
Kadir: Ona soru sordum , doruktan hoşlanıyormusun' diye oda hemen panik yaptı biliyor musun? , hayır ne alakası var diyip gevelemeye başladı bende ona dedim ki ,ne bilim insan sadece sevdiği insana atkı örer'
Sonra çok sinirlendi , iyi be tamam illa sevmediğimi kanıtlamam mı lazım diyip sana onu vermekten vazgeçmişti.
Doruk: Ee ozaman beni sevmiyordu
Kadir: Hayır bunun devamıda var. Bir gün hatırlıyor musun Galatasarayın maçı vardı be sizdeydik o gece Oğulcan ve berkte vardı hatta ve ben üzerime bişey dökünce senin odana gitmiştim tshirt ödünç almak için. Sen bana al demiştin daha doğrusu.
Doruk: Evet hatırladım.
Kadir: Doruk sen hiç mi bişey farketmedin?
Doruk: Neyi kadir?
Kadir: Asiye doğum gününde senden habersiz o atkıyı senin dolabına koymuş çünkü eğer sana direk verseydi yanlış anlamandan korkuyordu. Ama ben o atkıyı gördüm yinede sana vermiş çünkü seni seviyordu ama bunu kabul etmek istemiyordu. Belkide seni kaybetmekten korkuyordu.Veya seni sevdiğini kendisi bile bilmiyordu çünkü her ne kadar sana değer versede Ömer vardı onun için ilk planda ve bunlarla kafasını karıştırmamıştır muhtemelen bende o yüzden pek de üstüne gitmedim onun bu konu hakkında. Ancak Ömer bulunduktan sonra daha bi neşeli oldu çünkü artık onun mutlu olmasına bir engel kalmamıştı ve o yüzdende sana aşık olduğunu kendisine itiraf etti gözlerinde o ışığı daha bi farklı gördüm ben. Daha sonra evlenmeniz için zorlandınız aileler tarafından buna çok sinirlenmiştim ne yalan söyliyim ama pek de uğraşmadım evlenmeyin diye çünkü kardeşimi hiç kimse senin gibi sevemez onunda zaten bir zaman kendine itiraf ettikten sonra sana açılır diye düşünüyordum böylelikle mutlu olcaktınız. Ama benim prensesim sana aşkını ilan edemedi.. keşke baştan söyleseydim ona konuşsaydım onunla sana açılmasını söyleseydim... en azından belki o son vakitlerinde mutlu olurdu..Doruk pür dikkat kadiri dinlemişti.. Ve gözünden bir damla yaş aktı. İçi yanıyordu keşke dedi keşke ben önceden itiraf etseydim belkide bana süpriz kahvaltı hazırlamazdı ozaman veya dün itiraf ettiğimde gitmeseydim yanından belki sabah sabah dışarı çıkmazdı ozaman.. benimle olurdu belki..
Doruk: İtiraf etti..
Kadir: ne?
Doruk saatlerce elinde sıkıca tuttuğu o notu kadire gösterdi
Doruk: Biz dün o partiden geldikten sonra asiyeyle biraz tartıştık ve sonunda dayanamayarak ona aşkımı itiraf ettim ona onu sevdiğimi söyledim ve onu dinlemeden onun ne diyeceğini dinlemeden çıkıp gittim evden. Daha sonra bana mesaj attı sabah evde ol seninle konuşmam gereken bişey var diye. Her neyse sabah evdeydim uyanıp aşağıya indiğimde onu göremedim bahçeye çıktım kapısı açık diye, mükemmel bir kahvaltı hazırlamış kendi elleriyle. Onu çağırdım ama ses yoktu. Masaya daha çok yaklaştığımda bu not vardı.. Asiyem de bana beni sevdiğini söylemek istemiş.
Kadir: Benim kardeşim demekki mutlu olmak istemiş aşkını itiraf etmek istemiş ama olmamış.. şuan kanlar içinde acı çekiyor:((
Doruk: Asiye kurtulcak.. Bunu siz söylediniz bende tüm kalbimle inaniyorum..4 saat ameliyattan sonra doktor çıkmıştı sonunda
Herkes ayaklandı. Korkuyorlardı doktorun vereceği haberden korkuyorlardı..
Doktor: Asiye hanımın yakınları?
Doruk: Biziz. Evet neti var hemen söyleyin iyi demi o.
Doktor: Ameliyatta bir kaç komplikasyonlar oldu yani asiye hanımın 2 kere kalbi durdu!
Herkes: Ne?
Doruk: Doktor Karım iyimi?
Doktor: Çok dirençliymiş kendisi. O kadar çok direndiki hayatta kalmak için elinden geleni yaptı hastamız. Bunları söylüyorum çünkü morelinizi yüksek tutmanız lazım. Asiye hanımı şimdi yoğun bakıma alcaz bağzı yerlerinde kırıklar çatlaklar var ve allah korusun iç kanaması geçire bilir o yüzden onun kendiliğinden uyanmasını beklicez...Doruk duyduklarına inanamiyordu evet direndi ama belki gücü yetmeye bilir daha fazlasına..
Doktor: Bir şey daha var. Asiye hanım uyansada belki bir kaç ay yürüyemeye bilir. Felç kalma riski var ama geçici bir felç kalma ama bunları konuşmak için daha çok erken. O yüzden öncelikle uyanmasını bekicez.. çok geçmiş olsun..
Akif: Sağolun doktor bey..
Asiye şuan yoğun bakımına alındı. Herkes eve gitti ancak doruk hariç. Belki uyanırsa doruğu göremezse korkmasın diye.
Doruk: Bitanem.. demekki çok direndin he? Lütfen biraz daha sık dişini lütfen benim için dayan buna. Çünkü ben sensiz yaşayamam..
