#Tanışma

80 2 2
                                    

Hayalleri vardır elbet her insanın. Benimde en büyük hayalim gerçek aşkı bulabilmekti.

Gecmis zamanda çekimledim sizinde fark ettiginiz gibi. Artık öyle bir amacım yok çünkü. Fikrimi neyin değiştirdigine gelecek olursak, dün geceki annemle konusmus olduğumuz sohbetten sonra düşüncemi değiştirdim. Ve fark ettim ki gerçek aşkı senin aramana gerek yoktur o vakti gelince seni bulur zaten.

Ben böyle düşüncelere dalmisken bır yandanda uyumaya çalışıyordum. Çünkü yarın pazartesiydi ve uykumu almış bir sekilde kalkmam gerekiyordu. Aksi halde uykumu alamadigim günlerde oldukça aksi ve çekilmez bir kız oluyordum.

Gözlerimi açtığımda susadigimi fark ettim ve başucumdaki şişeye uzanıp bir kaç yudum içtim. Telefonumu da uyku sersemligiyle yastığımin altindan çıkardim. Annem görse demedigini birakmazdi telefon yastığın altında olduğu için.
Alarmın çalmasına 15 dk dan fazla vardı. 15 dakika 15 dakikadir diyerek yorgani kafama çekerek tekrar uykuya bıraktım kendimi.

Telefonumun sesine uyandım ama farklı olan birsey vardı. Alarm sesim değildi bu telefonum çalıyordu ve ben gene büyük ihtimalle alarmı duymamistim ve uyuya kalmıştım. Telefonu yastığın altından çıkartıp açtım.

"Alo, Kumsal gene uyuya kaldım deme devamsızlık hakkın kaç oldu haberin varmi se.." lafını kestim.
"Sabah sabah sinirimi bozma benim zaten geç kalmışım. Otobüs geç gelmis yolda kaza mi ne olmuş de oyala."
"Hep aynı yalanlar.."
"Bul bişeyler" diyerek yüzüne kapattım.

Aslında haklıydı bir yandan çünkü devamsizligim sınırda falandi heralde. Hepsi de sabah uyanamamamdan dolayiydi.
Yataktan fırladım. Banyoya koştum. Orda işlerimi hallettikten sonra dolaptan okul formami çıkartıp hemen üstüme gecirdim. Saçımıda dağınık bir topuz yaptiktan sonra çantami alıp çıktım evden.

Otobüs duragina geldiğimde ayni zamanda otobüs de geliyordu. Çok dolu olmamasina sevinirken otobüs durmadan durakta öylece geçip gitti. Benimle birlikte diğer yolcularda şoförün arkasindan söylenirken ben "harika, bu sefer kesin devamsızlıktan sınıfta kaldim" diyordum.
Arkadan gelen otobüse bindim. Okula varmadan köşeden dönüyordu. Ordan sonrasini yürümek zorundaydim.

Indigimde artik acele etmiyordum. Sadece bu sene sınıfta kalırsam napicagimi düşünüyordum. Zaten raporlu günlerim doluydu. Yok hastaliktan yok ondan yok bundan. Bu sefer kesin kaldim sinifta.

Karşıdan hızla gelen arabayi fark etmemle napmam gerektiğine karar verememistim. Hızını yavaşlatmadan geliyordu. Ve bende öylece duruyordum yolun ortasinda. Ne olduysa o anda oldu ve arkadan bir kol beni olağan gücüyle kenara çekti. Ben, o an ki şokun etkisindeydim hala. Gözlerimi bile acamamistim.
Neden sonra gözlerimi açmayi akıl edebildim.

Karşımda koyu kahverengi gözler biraz endişeyle birazda deli misin dercesine bana bakiyordu.

"Canına mı susadın sen?" diyerek az önceki bakışlarında yanılmadığımı kanıtlamış oldu.
Ben birşey söylemeyince arkasıni döndü ve bizim okula doğru ilerlemeye başladı. O an fark ettim ki çocuğun üstünde de bizim okul formasi vardı. Daha önce hiç gördüğümü hatırlamiyordum. Yeni gelmiş olabilir miydi acaba? Belkide hep bizim okuldaydi da ben fark etmemistim. Arkasından koşarak ona yetiştim. Omzundan tutarak bana doğru dönmesini sağladım. Yüzüme ifadesiz bir şekilde baktı.

"Hayatımı kurtardın sayılır, teşekkür etmek istedim" hala yüzü ifadesiz durunca cevap vermeyeceğini fark edip bende okula doğru yürümeye başladım.

Okul binasının içine girdiğimde en azından izin kağıdı alabilirim diye düşünerek müdür odasına gittim. kapıyı tık tıklayıp içeri girerken onunda benimle beraber kapıda beklediğini fark ettim. Ona şaşkın şaşkın bakarken o sadece gülümsedi. Müdür seslenince dikkatimi o tarafa verdim.

Hayat FelsefemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin