Şuan matematik dersindeyiz dersin bitmesine dakikalar kaldı. Ama dersi dinleyemedim hiç. Aklım sürekli Yankı'ya ve dün gece beraber uyumamiza gidiyordu. En son Yankı bana bakıyordu ve benim gözlerim kapaniyordu. En son derin bir uykuya dalmışım demekki. Çünkü sabah a kadar hic uyanmamistim. Sabah uyandığımda ise Yankı acıktıgıni kahvaltı hazirlamami söylemişti. Bende güzel bir kahvalti hazirlamistim. Kahvaltidan sonra ise okula gelmistik.
Zil çalar çalmaz Kaya kolumdan tutup sınıfın dışına çıkardı beni. Koridorun sonuna geldigimizde durdu. Büyük ihtimalle sabah okula beraber gelmemizle ilgili sorular soracaktı. Kaya bu işte ondan hiç bişey kaçmaz. Özellikle benimle ilgili olan hiç bişey.
"Seni dinliyorum" Hayır bu cümleyi ben kurmadim Kaya kurdu.
"Beni apar topar buraya getiren sensin" dedim. "Asıl ben seni dinliyorum."
"Dün hocadan izin aldın çıktın ardından bir kaç dakika sonra Kaya çıktı ve sonra ikinizde ortada yoktunuz. Sabahda berbar geldiğinizi gördüm. Sencede bir açıklama hak etmiyormuyum?" Diye tek nefeste konuştugunda benim ağzımdan tek bir kelime çıkabilmisti.
"Annem?" Sahiden annem aksam eve gelmedigimde kim bilir ne kadar merak etti aradi beni. Bir dakika telefonum? Dün sabahtan beri onunda nerde olduğunu bilmiyordum hiç.
Kaya'ya baktım bir şey söylemesi için. Ama o konuşmak yerine cebinden çıkardığı telefonu bana verdi. Benim telefonumdu bu. Ama nasıl? Artık bir sey söylemesi için bağırmak üzereyken Kaya nihayet bir ağzı olduğunu hatırladı ve konusmaya basladi.
"Telefonunu karşı siniftaki kizlardan biri tuvalette bulmuş bana getirdiler. Annene gelecek olursak seni defalarca aramis ama sarjin bittiği için ulasamamis. En sonunda beni aradığını bende merak etmemesi gerektiğini bu gece bizde kalacağını ve suan uyuyor olduğunu söyledim. Annenin içi pek rahat etmedi demekki ki uyaninca beni arasin" dedi.
"Telefonunu alabilir miyim?" Dedigimde Kaya'da telefonunu bana vermek için uzattı. Annemi aramaya başladıgimda telefon çalmaya başladı.
"Alo. Kaya?"
"Anne benim Kumsal dün arayamadim seni haber de veremedim kusura bakma biliyosun seni ne kadar cok sevdigimi canım annem benimm" diye sacmalamaya başladığımda annem "Evde konuşuruz Kumsal kapatmam lazım" dedi ve çat suratima kapatti. Ah şu müşterileri bir türlü firsat vermiyorlar işte. Neyse bu sayede azar işitme kısmıni aksam üstüne ertelemis bulundum. Telefonu geri Kayra'ya verdiğim sırada zil çaldı ve tüm teneffüsum burda gecmis oldu ama ben uyumak istiyordum.
Sınıfa girdiğimde sınıf bomboş sayılırdı.
"Ders ne gençler?"diye sorduğumda dersin beden eğitimi olduğunu öğrenmis oldum. Ama beden kıyafetlerim yanimda değildi. Allah'ım nedir bendeki bu şanssızlık?Bahçeye indiğimde herkes beden kıyafetleriyle tam takım sıradalardi. Bir kişi hariç. Yankı?
O da ders programini almamisti demekki henüz.Herkes serbest takilirken Yankı ile ikimiz bahçede tam on tur koşma cezasi aldik ciddiyim. Sırf kıyafetlerimiz yok diye. Daha önce giymeyenler olmustu onlarda koşmuslardi ama on tur değildi. Haksızlikti bu.
5. tura basladigimizda ya da bitirdigimizde tam hatirlamiyorum. Yorulmustum. Zaten kotla koşmak ayrı bir zordu. Ama iyiki diğer kızlar gibi etek giyerek gelmiyordum okula. Etekle hiç koşamazdim.
"Ne çabuk yoruldun?"diyen Yankı'ya "çabuk mu? Sensin çabuk. Görürsün sen birazdan çubuğu. Hem sen kendi isine baksana"diyerek atara bağlamistim.
"Bitti mi?"dedi. "Eğer bittiyse koşmaya devam ediyorum."
"Koş koş. Fazla bile oyalandin" dememe kalmadan Yankı koşmaya başlamıştı bile.
###
Pestilim çıkmış bir şekilde yatağımda yatiyordum. Okulda on tur koşup yorulmam yetmemis gibi eve gelince annemden azar işitmiş ve üzerinede evi temizleme cezasi almistim.
Heryeri temizledigimde saat 7 olmuştu. Çünkü annem inadina temiz yerleri tekrar tekrar sildirmisti. Ve şimdi ayaklarimin altı cok ağrıyordu.
Kendimi zorla yataktan kaldırıp duşa girdim. Sıcak su az da olsa kendime getirmisti. Şimdi birazda uyusam yarına daha iyi olacağım kesindi.