13~

116 5 1
                                    

[Weyes Blood - Andromeda]

Herkese merhaba. Yeni yüklemeler için çok uzun zaman geçiyor. Bunun için üzgünüm.

Ama ben yorgun bir yazarım. Bu yüzden birçok kez durmam gerekiyor. Dinlenmem, hayata tekrar başlayabilmek için kendimi toparlamam gerekiyor. Tabi şu sıralar da çok dağıldığımdan geliyor bu fazla yorgunluğum.

Kendinize ve umut dolu yarınlarınıza güzel bakın. Her şey mutluluk, huzur ve güzelliklerle dolu olsun. İyi okumlar dilerim.

***

İdallerim, benliğimin esir tuttuğu duygularım. Bi' noktada acaba yanlış bende mi diye düşündüğüm tüm zamanların asıl yanlışın olduğunu anlamıştım. Asıl yanlış; yıllarca geriye çekilmişliğim - kendimi geriye çekmişliğim- olmuştu. Aşılanmış, aşılamıştım yıllarca kendi kendime. İnsan olmak istemiştim işte sırf bu yüzden. Eğer bir insan olsaydım bunları yaşamazdım diye düşünmüştüm çocuk aklımla. Toy düşüncelerim beni uçsuz bucaksız derinliğe itmiş, görmediğim yollardan emin adımlar atıyormuşum hissi vermişti. Ne büyük yanılgıydı.

Geçmişte Tanrı'ya da dua ederdim. Bazen söyleyeceklerim bitmezdi. Bazen isyan da ederdim. Beni neden duymuyorsun, beni görmüyor musun derdim. Yıllarca sessiz kalmış bir Tanrı'ya kulluk ediyorum diye düşünürdüm. Tanrı hâlâ görmüyor, hâlâ duymuyor olsa da ben görüyordum, ben duyuyordum.

Son zamanlarda çok şey yaşadım. Hayatım hiç bu kadar yabancı gelmemişti bana. Düşünmek için, kederlenmek için çok daha masum sebeplerim vardı. Ağlarken isyanlarım hep bendim, kendi benliğimidi. Bunun için üzülürdüm tek derdim farklılıktan uzak sıradan bir insan olmaktı. Sakladım yıllarca, gizli tuttum damarlarımda hırçınca akan elf kanımı. Nefret ettiğim insanlara dönüşmek için yeni bir ben yaratmıştım.

İnsan olmak istememi hiçbir zaman anlamsız bulmamıştım. Toy aklımın buna kaymasını normal karşılıyordum, hâlâ da normal karşılarım, lakin artık bu durumun önüne geçmenin sırasıydı. Beni parmaklarında oynatan insanlardan üstün olduğumu göstermem gerekiyordu.

Bahçe kapısını açmamla Taehyung elinde tuttuğu saksıyı yere bırakıp içine toprak koymaya başladı.

"Ne yapıyorsun burada?"

Dizleri üzerine çökmüş bir halde, kafasını dizlerine yasladı.

"Çiçeğin toprağını değiştiriyorum."

"Anladım."

Sıkıntılı bir nefes vererek yanına oturdum.

"Hazırlan gidiyoruz."

Kafasını kaldırıp anlamsız gözlerle yüzüme doğru baktı.

"Hemen mi?"

"Evet, Küba'ya giden uçak için iki tane bilet aldım. Hazırlan şimdi çıkalım."

Elinde tuttuğu saksıyı kenara bırakıp ayağa kalktı. Bi' süre arkasından savsak adımlar atışını izledikten sonra yerde duran yarım kalmış saksının üzerini toprakla tamamladım.

"Hazırım."

Gelen sesle hızla arkama döndüm.

Üzarine yeni siyah bir kot pantolon ve kısa kollu bir tişört giymişti. Elinde ise sadece ceketi vardı.

"Bu kadar mı?"

"Evet."

Bir şey demeden yerimden kalktım. Arkamdan geldiğini bilerek bahçe kapısından çıktım. Bir süre kapının önünde beklettiğim taksi bindikten sonra ardımdan o da binmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAVE ME | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin