16

574 50 248
                                    

"Betty, I won't make assumptions about why you switched your homeroom but i think it's 'cause of me."

•┈┈┈••✦ ✦••┈┈┈•

"Sasha bugün Mikasa ile konuştun mu?" diye sordu Jean, karşısındaki sırada oturan Sasha'ya. Mikasa onun hatta gruptaki hiçbirinin telefonlarını 1 haftadır açmıyor, üstelik okula da gelmiyordu. Haliyle arkadaşları onun için çok endişelenmişti. Sasha onlara endişelenmemeleri gerektiğini, Mikasa'nın biraz rahatsızlandığını söylemişti ama yine de onun için endişelenmeden edemiyorlardı.

Mikasa, Sasha'yı bu konu hakkında diğerlerine hiçbir şey söylememesine karşı uyarmıştı. Zamanı gelince kendisi söyleyecekti, şimdilik bilmelerine gerek yoktu.

"Merak etme Jean, Mikasa bugün okula geleceğini söyledi." Sasha'nın bu dediğinden sonra Jean gülümsemişti. Mikasa'ya karşı hissettiği duygular yavaş yavaş kayboluyor ve yerini arkadaşlığa bırakıyordu. Jean şu an sadece arkadaşı için endişeleniyordu, hepsi bu.

"Mikasa bugün gelecek mi?" diye sordu heyecanla Eren. Sasha onun bu sorusunu duymamazlıktan geldi ve gözlerini Jean'den ayırmadan onunla konuşmaya devam etti. Jean, Eren'in neden böyle bir soru sorduğunu ve Sasha'nın onu duymamazlıktan geldiğini anlayamasa da çilli çocuğun sınıfın kapısından içeri girmesiyle tüm düşünceleri aklından toz olup gitmişti.

"Günaydın herkese." dedi ve Jean'ın yanındaki boş yere çantasını koydu. Jean bu oğlanı görmesiyle beraber yüzündeki gülümseme yanaklarına doğru yayılıp genişlemeye başlamıştı. Bu çilli çocuk da onun gülümsemesiyle beraber gülümsemişti.

Marco sınıfa daha birkaç gün önce gelen bir öğrenciydi. Geldiği ilk günden itibaren Jean ile güzel bir arkadaşlık kurmuş ve onunla takılmaya başlamıştı. Normalde yeni nakil yaptığı okullarda dışlanır ve yalnız kalırdı ama Jean sayesinde bu sorunu yeni okulunda yaşamamıştı.

"Benim kantine uğramam gerekiyor, benimle gelebilir misin Jean?" diye sordu Marco. Jean başını onaylar anlamda sallamış ve Marco'nun peşinden ilerlemeye başlamıştı.

"Levi hocanın verdiği ödevi yaptın mı Jean?" diye sormuştu Marco, okulun koridorlarında ilerlemeye devam ederken. Jean genelde ödevlerini yapmazdı, hatta ödevin olduğunu şu an Marco'dan öğrenmişti. "Ödev mi vardı?" diye sorduğunda Marco kıkırdadı. Jean'ın bu sorusu ona komik gelmişti. "Levi hoca bu ödevin önemli olduğunu söylemişti. İstersen benim ödevimi kendi kağıdına geçirebilirsin."

Jean, Marco'nun bu önerisini kabul etmiş ve gülümsemesine engel olamayarak ona teşekkür etmişti. Marco'nun onu düşünmesi ve yardımcı olmak istemesi Jean'ın kendisini mutlu hissetmesine sebep olmuştu. Jean böyleydi, en ufacık şey bile onu mutlu edebilirdi.

Marco'yla ilerlemeye devam ederken koridorda elinde kitapları ile birlikte ilerleyen tanıdık bir yüz dikkatini çekmişti. Bu kişi Mikasa'ydı. Mikasa'ya seslendi Jean ama Mikasa onu görmemezlikten gelerek sınıfa doğru ilerlemeye devam etmişti. Jean onun kendisini duymadığını düşündü. Öyle olmalıydı, değil mi? Neden Mikasa kendisini görmemezlikten gelecekti ki? Nasıl olsa sınıfta görüşeceklerini düşündü ve Marco'yla beraber kantinin giriş kapısından içeri girdiler.

"Mikasa kim, Jean?" diye sordu Marco, kantin sırasına gireceği sırada. Jean, Marco'nun bu sorusunu "Sınıf arkadaşımız." diyerek yanıt vermişti.

"Umarım onunla da iyi anlaşabilirim." demişti Marco, cebinden parayı çıkarırken. Jean elini Marco'nun omzuna koymuş ve "Endişelenme, Mikasa çok iyi biridir. Eminim ki onunla güzel bir arkadaşlığın olacak." demişti. Marco, omzunda duran Jean'ın elini görünce yüzü kızarmış ve utandığı için gözlerini ondan kaçırmıştı.

cardigan | eren yeager • tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin