1

2.4K 101 181
                                    

"I'm only 17, I don't know anything."

•┈┈┈••✦ ✦••┈┈┈•

"Doğum günün kutlu olsun Eren!" anne ve babası bu cümleyi ritimle söylerken ağabeyi Zeke, üstünde mumlarla pastayı Eren'e doğru yaklaştırdı ve Eren mumların üstündeki ateşi üfleyerek söndürdü. Annesi ve babası alkışlarken, Eren pastanın üstündeki sayıya baktı.
  
"17"

Gülümsedi. Artık 17 yaşındaydı. Annesi ve babası 17 yaşı için bir parti yapmayı isteseler de Eren istememişti. Kalabalık yerlerden hoşlandığı söylenemezdi. Bu yüzden ailesinin bu teklifini reddetmişti.

"Pastayla olan aşk dolu bakışmaların bittiyse mutfağa götürüceğim ve kesip yiyeceğim." Zeke bunu dedikten sonra annesi pastayı onun elinden aldı ve "Beraber yiyeceğiz Zeke." demişti. Zeke oflayıp koltuğa oturdu ve telefonuyla oynamaya başladı.

Annesi pastayı mutfağa götürecekken Eren annesine seslendi. "Anne," Annesi ise durup Eren'e doğru dönmüştü.

"Mikasa ve Armin, onlar gelmeyecek mi?" diye sordu Eren. Doğum günü için bir tek Mikasa'yı ve Armin'i çağırmıştı.

"Bilemiyorum tatlım ama umarım gelirler." dedikten sonra gülümsedi oğluna ve mutfağa doğru ilerledi.

Eren'in yüzündeki buruk bir gülümseme oluşmuştu. Dağılan açık ve uzun saçlarını cebindeki tokayla toplayıp mutfağa doğru adımlarını attı ve annesine yardım etmek istedi.

Annesi, Eren'in bu hareketine gülümseyerek pastayı dilimler halinde kesmeye başlamıştı. Eren ise dolabın kapağını açıp birkaç tane temiz tabak çıkarmıştı. Ardından dolabı tekrar açtı ve içinden temiz bardaklar almıştı.

Annesi dilimlediği pastayı tabaklara koyarken kapının zili çalınmıştı. Eren sanki küçük bir çocukmuş gibi heyecanla kapıya doğru koştu ve "Ben bakıyorum." diyerek haber vermişti annesine.

Kapıyı açtığında karşısında Armin'i görmüştü. Armin taranmış saçları, mavi gözleri, siyah tişörtü ve kot pantolonu ile gayet hoş gözüküyordu.
Elinde iki hediye olması Eren'in dikkatini çekmişti. Ayrıca Mikasa ile birlikte geleceklerini söylemişti. Neden Mikasa gelmemişti?

Eren bu soruları içeride sorması gerektiğini düşünüp Armin'i içeriye davet etti. Annesi içinde pasta bulunan tabakları Grisha'ya ve Zeke'e getirirken Armin'i görmüştü.

"Armin ve Mikasa hoş geldiniz. Biz de sizi bekliyorduk." Annesi, Eren'in kapıyı kapattığını gördüğünde Mikasa'nın gelmediğini anlamıştı. "Mikasa neden gelmedi?" Eren'in aklındaki soruyu annesi sormuştu. Armin elindeki hediyeleri masanın üstüne bırakıp cevapladı kadının sorusunu. "Mikasa yarın proje ödevinin son günü olduğunu söyledi. Bu yüzden gelemedi ama sana hediyesini aldı ve vermemi istedi. Geç kaldığım için de özür dilerim." Eren, Mikasa'nın hediyesi yerine kendisinin gelmesini isterdi.

Eren arkadaşına gülümsedi ve "Sorun değil. Hadi gel, pastadan iki dilim alıp sana yeni aldığım oyunu göstereyim." dedi. Armin, Eren'in bu teklifini başını sallayarak onayladı.

Eren, Armin'e odasına geçmesini söyledikten sonra Armin masanın üstündeki hediyeleri almış ve Eren'in odasına geçmişti. Eren ise tezgahın üstündeki pastayı ve içecekleri alıp bir tepsinin üstüne koydu ve merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya başlamıştı.

Odasına geldiğinde tepsiyi çalışma masasının üstüne bıraktı ve Armin'in yanına oturdu. Cebindeki sigarayı çıkarıp içinden iki dal aldı.

cardigan | eren yeager • tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin