Bölüm 5 : Bu Ayı Misafir Ağırlamayı Hiç Bilmez

92 3 4
                                    

[ Je Su ]

1 Ay Sonra

"Evet efendim şirketin son hisselerin de yükselme mevcut ama dediğim gibi yeni çıkaracağımız ürün serisinde bir aksaklık var zamanın da yetişecek mi pek emin değiliz. Bunun için ekip başlarından biriyle irtibata geçtik ama sanırım laboratuvar ortamını ziyarette bulunmanız gerekli." Sekreter Kang konuştu.

"Öyleyse yarın öğle yemeğinin onlar için uygun olup olmadığını sor öğle yemeğinde tartışalım. " Ve ekledim." Unnie bittiyse lütfen çıkar mısın? Çok yoruldum."

"Peki başkanım... Bu arada Seul Bi hanım dışarda bekliyor. "

"Gelsin hemen." deyip çıkmasını bekledim.

 O gittikten sonra kapı tıkladı. 'Gir.' komutumla içeriye canım arkadaşım Seul Bi girdi.

"Aigo başkan hanım ... Çok mu iş yaptırıyorlar sana da böyle bitkin buluyorum seni ?" Oturduğum yere kadar geldi ve beni kucakladı. Ben de onu kucaklayıp elimi yalandan alnıma koydum.

"Ah Seul Bi arkadaşını ne kadar çok yıpratıyorlar." Halsiz halsiz kıkırdadım.

Evet şirkette işe başlayalı bir ay geçmişti. Bu bir ay içinde hala derslere devam ediyordum. Hatta daha çok ağırlaşmıştı ki ikisini birden kaldırması çok zordu.

Bu bir ay içerisinde Portakal ajussim Seul Bi ile görüşmeme izin vermişti. Tabi ki ben de herşeyi anlatmıştım canım arkadaşıma. Sonra da sürekli görüşmemize müsade etmişlerdi.

Bu süreç içerisinde üç kez başkan ajussilerim ve aileleriyle yemeğe çıkmıştık. Bir de bunla kalmayıp biz gençler - ben ,oppalar, Ha Neul, Seul B i- kayağa gitmiştik. Fikir tabi ki cadı Ha Neul ve Jong In oppanındı. Kayaktan sonra birbirimizin telefon numarasını almıştık...

Jong Hyun oppa arada halimi hatrımı sorup sıkmadan birşeyler yazsa da Jong In oppa dakika başı mesaj atıyordu. Hatta şuan duyduğum tik tik sesi de büyük bir ihtimal onun mesajlarından biriydi.

Hepsine ısınmış bulunduğum hayata bir ayda alışmıştım. ..

Zorunluluktan çok aile gibi olmuştuk. Ajussilerim beni sürekli yokluyor, arıyor, yardıma ihtiyacım olup olmadığını soruyordu. Eşleri desen evime sürekli yemek gönderiyor - ki babama aşık olan komşu ajummanınkilerden güzel oluyorlar - kısacası beni  düşünüyorlardı. Oppalar zaten  işleri yapmamda bana yardım ediyorlardı...

  Sekreterlik ofisinde Müdür Cho'nun ofisinin yanına onlar için iki ofis açılmıştı. Onlarda Müdür Kim ve Müdür Lee olarak şirkette yerlerini almıştı. Şirketin tüm kadınları onlara hastaydı. Jong Hyun oppanın soğuk karizması ve Jong In oppanın da şirin çapkınlığı kadınları adeta mahvediyordu. Bir aydır gördüğüm şeylerden çoğuda kadınların onları görünce akan salyasıydı. Iyy...

Neyse konumuza dönelim Suel Bi beni bekliyor...

"Bittiyse çıkalım artık ha. "

"Ne bittiyse?"

"Yarım saattir kafanda bir şeyler anlatıyorsun ya. "

" Ha bitti bitti."

Bu kız kesinlikle beni tanıyor.

"Telefonundaki mesaja bak."

Harbiden telefonumdaki mesaj...

Hafifçe ekranı kaldırıp talk uygulamasına girdim.

Gönderen : Jong Hyun oppa

[Eğer öğle yemeği yemediysen beraber yiyelim ha ne dersin?]

Ateş HattıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin