Bölüm 2

172 15 6
                                    

Jimin'e her zamanki parka gelmesini istemiştim ve o ne kadar istekli bir ses tonuyla konuşsa bile ben babam yüzünden isteksiz bı ton ile konuşmuştum. Bir kaç saat sonra ilk ve tek aşkım olan Jimin ile iki yabancı olucaktık.

1 SAAT SONRA:
Karşımda gülümseyerek bana gelen Jimin vardı ve bana sarıldığı an kendimi geri çektim.

Jimin:
Bebeğim? Neden kendini geri çektin? Zaten sesin de bir tuhaftı.

Bir süre sadece sessizce ona bakmıştım ve Jimin bir sorun olduğunu anladığı için yüzü düşmeye başlamıştı. İşte o sessizliği bozan kelime ayrıca tüm hayatımızı bozdu.

Hoseok:
Ayrılalım.

Jimin:
Ne? Ama neden? Bizim ilişkimiz mükemmeldi ve hiçbir sorunumuz yoktu. Yoksa ben seni üzücek bişey mi yaptım?

Hoseok:
Yeter artık, senin sesini duymaya dayanamıyorum! Seni istemiyorum nesini anlamıyosun!? Defol hayatımdan!!

Her zaman benim için güçlü kalan Jimin ilk defa ağlıyodu ve suçlusu bendim. Ordan hiçbir şey söylemesine izin vermeden ayrıldım ve onu yere çöküp ağlarken tek bıraktım. Eve doğru koşarken daha fazla göz yaşlarıma hakim olamayıp ağlamaya başlamıştım ve eve döndüğüm an babam telefonumu alıp Jimin'i her yerden engelleyip hattımı degsitirdi.  Ona nefretle bakmıştım ve hızla odama koşup kendimi yatağa attığım an ağlamaya başlamıştım.

BİRKAÇ GÜN SONRA:
Herşeyin başladığı bu şehire veda etme zamanım gelmişti. Jimin ondan ayrılmama rağmen kapıma gelmeye devam etmişti fakat babam onu her zaman göndermişti ve şimdi ise tüm güzel anıya veda edip Seul'e yerleşiyoduk. Ne kadar sonunda idol olabilicek olsam dahi bunu birlikte söz verdiğimiz sevgilim Jimin olmadan yapmaya hazır hissedemiyodum..

Ayrı sözler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin