2.1

228 32 20
                                    

1 Yıl Sonra: '2021'

Kapının çalmasıyla zar zor yataktan kalktım. Saçımı başımı düzelterek kapıyı açtığımda etrafta kimseyi görmedim.

Yerde bir kutu vardı. Eğilip kutuya baktım. Baya büyük bir kutuyu. Kapağını açtığımda içinden çok şirin bir köpek çıktı.

"Tanrım!"
Dedim gülerek, köpek elimi yalarken boşta olan elimde onun kafasını sevdim ve kutunun içindeki notu aldım.

Ben olmadığım zamanlar köpeğimiz Hank'ın sana eşlik etmesine izin ver...seni seviyorum, yeni yaşını kutlarım birtanem <3

-Jimin

Gülümseyerek Hank'ı içeri aldım.
"Sanırım 2070'e kadar bizimle olacaksın Hank"
Dedim

Hank şapşalca yüzüme bakarken onun bu haline gülüp ayağa kalktım. Masada duran telefonumu aldım Jimin'i aramaya başladım.

-Hayatım ?

+Sen dünyanın en harika erkek arkadaşısın!

-Hediyem ulaşmış sanırım

+Evet ulaştı. Teşekkür ederim Jimin

-Akşam seni alacağım birlikte bir yere gideceğiz

+Nereye ?!

-Sürpriz

+Yaa Jimin! Ben şimdi gün boyu merak ederim

-Sen sekize kadar hazır ol

+Peki ne giyineyim ?

-Kendin ol yeter hayatım

•••••

"Jimin burası"
Dedim şaşkınca
"Hadi hayatım"
Diyerek elimi tuttu. Jimin'in yardımıyla yata bindiğimde hazırlanan masaya baktım.

"Aşkım~"
Diyerek Jimin'e döndüm ve sarıldım. Jimin kollarını sımsıkı belime sardıktan sonra saçlarımın arasına minik bir öpücük kondurdu.

"Doğum günün kutlu olsun canım, hadi pastanı üfle bakalım"
Dedi, masaya dönerek üstündeki pastaya baktım. Dolu gözlerime ellerimle yelpaze yaptıktan sonra güldüm.

"Hayatımın sonuna kadar Jimin'le birlikte mutlu mesut yaşamak istiyorum..."

Gözlerimi açıp mumları üfledim. Jimin beni alkışlamaya başladığında ona tekrar sarıldım.

Keman sesi gelmeye başladığında Jimin ellerimi tutarak omuzlarına koymamı sağladı kendi de ellerini belime koydu.

Slow müzikte yavaşça bir o tarafa bir bu tarafa sallanırken Jimin bir anda durdu. O durunca gözlerimi açtım.

"Rose sana söylemem gereken birşey var"
Dedi
"Neymiş o ?"
Dedim

Jimin benden ayrılarak cebinden kırmızı, küçük, kadife bir kutu çıkarttı. Aklı başında olan biri bunun ne olduğunu anlardı.

Ellerim şaşkınlıkla ağzıma gittiğinde önümde diz çöktü.
"Ben bir süredir kalplerimiz birleşsin ikimiz bir olalım istiyorum, birlikte ileriye hayaller kuralım, uzun yıllar geçirelim, birlikte ölelim istiyorum..."

"...Park Chaeyoung bana benim olma şerefini bahşeder misin, benimle evlenir misin ?"
Gözlerimden yaşlar istemsiz akarken hayatımda ilk kez birşey fark ettim...ben mutluluktan ağlıyordum!

Yalan değilmiş, insanlar gerçekten mutlu olduklarında ağlayabiliyorlarmış! Gözyaşı sadece mutsuzlar için değil...

"Evet Jimin! Evet! EVET! EVET! EVET!"
Jimin hızla ayağa kalkıp bana sımsıkı sarıldı.
"Seni seviyorum birtanem! Seni seviyorum!"
Dedi beni etrafında döndürürken

-DEAD-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin