Sabah ablamın seslenmesiyle kalktım. Masal hadi kalksana . Yarım saattir kutup ayısı gibi uyuyorsun. Masaaaaal. Kime diyorum! Diye bağırırken geldim allahın belası , geldim dedim. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya oturdum. Herkesin üzerinde tatlı bir heyecan vardı bugün...
Babamla önce benim Pırıltı Koleji işimi halledecektik. Sonra oradan benim okul malzemelerim alınacaktı ( kitap , defter , forma , çanta filan) . Sonra ablamı üniversiteye kayıt ettirecektik . Onunda malzemeleri alınacaktı. Sonra eve ve bizim gardolabı yenileyecektik. Sonrada babam yeni şirket ofisine geçecekti. Ve bugün yeni bir şoförümüz gelecekti.
Samsundayken ablamla benim okullarımız yakın olduğu için ve babamın da şirketi yakın olduğu için kendimiz gidip gelirdik. Ama İstanbul gibi büyük ve kalabalık bir yerde hem yürüyerek gidemezdik hemde başımıza bişey gelirdi. Üstelik yeni gelecek şoför , hizmetçimiz Ayşe ablanında kocasıydı . Yani şoförümüz Mesut abi, Ayşe ablayla aynı odada kaldığı için 7/24 bizim evde olacaktı. Ama bu akşam gelecekti ve bu yüzden biz bugün yapacağımız işlere giderken ve gelirken taksi kullanacaktık .
Kahvaltıdan sonra herkes odasına çekildi ve giyinmeye başladı. Ben kot bir boyfriend jean giydim (multimedia'daki gibi giyindim). Üzerine krem bir düz bluz giydim ve ve üzerine yavruağzı bir kaban giydim. Uçları maşalı sarı saçlarımı yana aldım ve gri bere taktım. Birde yanıma siyah bir çanta aldım. Beyaz ayakkabılarımı giyip odamdan çıktım. Ablam elbise giyinmişti. Bu soğukta böyle mi giyindin?Diye sordum. Sen kendine bak diyerek bana arkasını döndü. Gözlerimi devirerek babamı bekledim. Babam herzaman ki gibi takım elbiseliydi. Haydi kızlar dedi tüm neşesiyle. Anlaşılan o da çok heyecanlıydı.
Üçümüz taksiye bindikten sonra okuluma geldik. Okulum lacivert ve yavruağzından oluşan devasa bir okuldu. Istanbul un ayazında daha fazla kalmadan içeri girdik. Tek ve kocaman olan okul , 5 kattan oluşuyordu. Ilk kat zemin katıydı. Zemin katında öğretmen odası,müdür ve müdür yardımcılarının odası, revir, hizmetlilere ayrılmış odalar,öğretmen wc filan vardı. Ikinci katta lise bir öğrencilerinin sınıfları ve iki kız öğrenci , iki erkek öğrenci wc 'si vardı. Üçüncü katta lise ikiler için sınıf ve wc, dördüncü katta lise üçler için ve son katta da lise dörtler için sınıf ve wc vardı. Demek ki her kademe sınıf bir kata yerleştirilmişti. Bu sayede büyükler küçükleri ezemeyecekti. Ayrıca her katta da her kademeye özel tuvalet vardı.
Hemen müdürün odasına gittik. Babamla önce tokalaştıktan sonra başıyla bizi selamlayıp Hoşgeldiniz. Lütfen oturun.dedi. Babamla biraz sohbet ettikten sonra bana döndü . Merhaba Masal. Öncelikle sana ders programını ve formanı alacağın mağazanın adresini vereyim . Sonrada okulunu anlatayım. Okulumuz 5 kattan oluşur. Senin katın ikinci kat . Lise bir olduğun için ikinci kattasın. Biz okulumuz olarak her kademeyi bir kata aldık. Bizim okulumuzda hiç kavga veya şikayet olmadı ama her zaman önlemini almalısın. Üst katlara hiç çıkmana gerek kalmayacak çünkü zaten her katta tuvalet var . Hemde iki tane. Diğer ihtiyaçların için (kantin,revir , öğretmenler odası , kütüphane) hepsi ilk katta. Yani bulmakta zorluk çekmezsin . Ayrıca okulun spor salonu okulun arka bahçesindeki büyük binada . Orasına üç katlı. Ilk kat futbol ve basketbol sahaları, ikinci katta voleybol , tenis, masa tenisi gibi küçük sahalı oyunlar ve en üst katta yüzme havuzu var. Ve sana sevinebilecegin bir haber vereyim mi? Yüzme havuzu o katın tamamını kaplıyor . Neyse anlatacaklarım bu kadar . Kaydınızı da yaptırdım. Birde senin sınıfın 9/C.İyi Günler . Dedi ve biz çıktık.
Kayıt yaptırdıktan sonra formalarımı aldık ve kitap , defter , çanta alışverışı için büyük bir mağazaya gittik. Okul için iki çanta aldım . Biri siyah nike çantası ve birde beyaz ile mavi den oluşan bir nike çantası aldım. Defterlerimi ve kitaplarımı, kalemler,silgiler, ve bir kalemlik alarak alışverişimi tamamladım.
Sonra ablamın üniversitesine kaydını yaptırdık ve malzemelerini aldık. Sonra birsürü alışveriş yaptık. Spor ayakkabıdan şaşalı kıyafetlere kadar alışverış yaptık. Evet biraz değişik geldi ama abiye bile alďık . Birgün lazım olur diye. Hatta okadar alışverış yaptık ki bize alın taşıyamazsınız diye bavul da verdiler . Şaka şaka . Torbaları taksinin bagajına yerleştirip babamla öpüştük. Biz eve gitmek için taksiye bindik. O da şirketine gitmek için yeni bir taksi çağırdı.
Eve gittiğimizde saat akşamın altısıydı. Öğlen yemeğimizi babamla bir AVM'de yemiştik. Hemen odama geçip kıyafetlerimi gardolabıma, kitaplarımı ,defterlerimi ,çantama, kalem ve silgimi kalemliğime koyup çantama yerleştirdim . Ders programımı dolaşıma yerleştirip ablamın odasına gittim. O da kitaplarını yerleştiriyordum. Bende onu kapıya yaşlanmış izliyordum.
Ne kadar da güzeldi ablam ... Üniversiteye geçerken yaz tatilinde saçını kızıla boyatmıstı . Beline kadar olan parlak kızıl renkli saçı ona çok yakışıyordu. Aslında o da benim gibi sarışındı . Ama artık küçük yaştan beri sarı saçlı olduğu için bıkmıştı. 18 yaşını bitirdiği gün saçını parlak kızıla boyattı. İşte ablam böyleydi. Güzel , şirin ve alımlı.
Ama ben öyle miydim? Galiba Hayır.
Merhaba upuzun bir bölümle sizlerleyim. Multimedia'da Masalın babası ve ablasıyla dışarı çıktığı hali var.
Sevgiler.
-Asya
