Multimedia Masal ve Mervenin giyindikleri şeyler.
Sabah erkenden kalkıp formalarımı giydim. Saçımı salaş bir topuz yapıp kahvaltıya oturdum. Kahvaltımı bitirdikten sonra ayakkabılarımı giydim, çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım.
Bahçede Rüzgar bekliyordu. Nerede kaldın be güzelim. Dedi. Bende beni beklediğini bilmiyordum diye sert çıkıştım . O da gülerek yanağımdan bir makas aldı ve kolunu omzuma attı. Sonra da tamam kızma şekerim dedi. Ben ona gay misin bakışı atarken o da anlamış olacak ki Ne var sevgilime şekerim diyemez miyim . Hem sen benim şekerimsin, sadece benim şekerim... dedi. Senin şekerim diyen ağzını yerim de neyse.
Okula geldik. Okul çok sıkıcı ve yavaş geçmişti. Okul sonrası bir cafeye geldik. Bu akşam bir misafirlerimiz ile akşam yemeğine bir lokantaya gidecektik. Babam için bu misafirler çok önemliydi .
Rüzgarla oturup bir meyve suyu içtik ve pasta yedik. Ben çikolatalı yemiştim o kivili. Cafede iki saat oturup bir parka geldik. Bütün çocuklara pamuk şeker ısmarladık ve bol bol çocuklarla fotoğraf çekildik. Sonra da en son olarak bir hayvan barınağına gittik. Birkaç yardım ve biraz bağış yaparak evimize döndük. Rüzgar beni evime kadar bıraktı. Saat akşam olmuştu ve ben daha hazır değildim . Yarım saate kadar babamlar , bir saate kadar da misafirlerimiz bizi almaya gelirdi.
Hemen odama çıktım ve bir kıyafet aramaya başladım. Kıyafet eleyerek en son pembe elbisemi seçtim. Altına da ten rengi rugan bir ayakkabı giydim . Ten rengi çanta aldım . Saçlarımı saldım ve uçlarını maşaladı ayşe abla . Hafif bir makyaj yaptım. O sırada kapı çaldı . Ablam ve babam koşarak içeri girdiler ve odalarına çekildiler. Ben telaşla ablamın odasına girip ne oldu diye sordum . Ablamda misafirler bizi almaya erken geleceklermiş dedi. Bende uff ya biz neden kendi arabamızla gitmiyoruz dedim. Ablamda rezervasyonu onlar yaptırdığı için nezaketen bizi onlar göturecekler dedi . Sonra da hadi hadi beni oyalamada hazırlanayım dedi . Tamam anlamında başımı salladım ve yatağının ucuna oturup onu izledim.
Siyah bir elbise seçmişti kendine . Altına siyah ayakkabı boğar diye benim elbisemin tonlarında pembe bir ayakkabı giymişti. Ve aynı tonlarda pembe bir çanta...
Saçlarını maşa yapıp arkadan topladı . Makyaj yapınca birlikte odadan çıktık. Babamda beş dakika sonra geldi . Takım elbise giymişti. Salona geçip oturduk . Babam ikimiz hakkında yorumlar yapıyordu. Tabiki bu yorumlar iyi yorumlardı . Bir süre salonda oturduktan sonra kapı çaldı. Ben üzerime kalın bir şal aldım. Ablamda pembe bir ceketi giymedi , omuzlarına attı.
Babamla tanımadığım adam selamlaştıktan sonra bahçeye çıktık. Oha kapıda limuzin vardı. Babam ve tanımadığım adam en öne , ablam ve büyük bir tane abi babaların arkasındaki koltuklara , ve ben ve benim yaşımd- bi dakika. Bu bizim Rüzgar değil mi? Oha o zaman bu adam babamla ortak olmaya hazırlanan Adnan Aydındı. Ve ablamın yanındaki oğlan Emin abiydi . Rüzgar piç smile atıp yavaşça gözlerini eteğimi kaydırdı. Sonra telefonunu çıkardı ve galiba birine mesaj attı. Arabaya bindik ve araba çalıştı. Telefonuma mesaj geldi .
O etek boyu ne!
Rüzgar ben sizle gideceğimizi bilmiyordum ki. Belki misafirlerin yakışıklı oğlu vardır diye giyindim .
Bu mesajı yazdıktan sonra bana jet hızıyla döndü ve sınırlı bakışlarını üzerimde gezdirdi. Sonra kot ceketini çıkarıp bacaklarıma örttü. Sonra ben dedim ki şimdi anlayacağım kadarıyla senin baban ve benim babam ortak olacaklar. Bu yüzden bu akşam bir yemeğe çıktık . Dedim. Bu sırada babam sesimizi duymuş olacak ki arkasını döndü ve siz tanışıyor musunuz? Dedi . Bende evet babacım aynı okulda hatta aynı sınıftayız . Okula geldiğimde bana çok iyi davrandı ve biz tanıştık . Babam sevinmiş bir şekilde önüne döndü ve Adnan bey ile sohbet etmeye devam etti.
