Hoşlantı

147 7 7
                                    

Multimedia:Rüzgar

Bir hafta çabucak geçmiş kuzenlerim uçakla Ankara'ya dönmüşlerdi. Kuzenlerimle coşmaya alışmışken onların gitmesiyle ev bomboş ve sıkıcıydı. Okulların açılmasına bir hafta kalmıştı ve ben acayip heyecanlıydım. Ama bizim okulda Rüzgar'ın olması beni rahatlamıştı. Ne yani aynı okulda kankam vardı başka ne olabilir ki ! Doğum gününden sonra Rüzgar'la iyice yakınlaşmıştık. Aaa ben size doğum günümde söylediğim cümleden sonra neler olduğunu anlatmadım değil mi?

"""Ben Çiseme Rüzgarla sevgili olduğumuzu söyledikten sonra Çisem kızardı bozardı sonrada yanımızdan gitti. Ben Çisemin o yüzünü gördükten sonra gülmemek için kendimi zor tuttum. Rüzgar bana minnet dolu gözlerle teşekkür etti. Ama Çisemin doğumgünümden gideceği yoktu. Bu yüzden doğumgünüm bitene kadar sevgili rolünü oynadık. Ama Çisem bize gözlerini kısarak bakıyordu. Sonra yanımıza geldi . Ben nedense sizin sevgili olduğunuza inanamıyorum dedi. Sonra ben ağzımda kekelerken Rüzgar elini belime doladı . Sonra bende elimi onun sırtına koydum. Sonra Rüzgar beni dürtükledi . Ve bende yanağına uzandım ve küçük bi buse koydum. Çisem ağzı açık bizi izlerken ayaklarını yere vura vura başka br masaya gitti ve gözlerini üzerimizden hiç ayırmadı . Hatta bi ara sizin sevgili olduğunuza kanmadım bakışı yapınca Rüzgar'ın elini tuttum. Rüzgar bir elime baktı bi bana . Sonra ağzı şaşkınlıktan açılıyordu ki dişlerinin arasından sakın belli etme . Çisem bize bakıyor dedim. Oda yalandan bir gülüş yaptı. Ve elimi daha da sıktı. Biz birlikte, ellerimiz birleşikken tüm doğum günüm boyunca öyle dolaştık. Çisem sinirden kudurmuş sinirden tırnaklarını yiyordu. O sırada ablam, Esin abla ve Can ooo sesleri çıkartıyorlardı. Ben kıpkırmızı olmuşken Rüzgar çok neşeliydi. Neden bilmiyordum. Acaba beni mi seviyordu da elini tutunca bu kadar neşelenmişti? Ay yok canım sanki beni seviyoda. Neyse doğumgünü bitti. Çisem gitti. Ama biz farkında olmadan hala el ele tutuşuyoruz. Sonra ablam yalandan oksürdü . Bizde hemen ellerimizi ayırdık. Herkes gittikten sonra ablam, Can,Esin abla,ben ve Rüzgar kalmıştı. Haa bide mutfakta mışıl mışıl uyuyan Kerem. Ben mutfaktan Keremi alırken Rüzgarda arabasını aldı. Sonra mutfaktan çıkarken "Bugün için teşekkür ederim Masal" dedi bana . Sonra da "yanağımı hiç silmiycem" dedi bana . Ben mutfakta son söylediği cümleyi idrak ederken o çoktan mutfaktan çıkmıştı. Bende onun arkasından çıktığımda o çoktan bebek arabasını ablama bırakmış gitmişti. """

Işte doğumgünüm böyle geçti. Ne eğlence ama ! İşte bu olaydan sonra ben Rüzgardan hoşlanmaya başlamıştım ama duygularımı belli etmemiştim. O utanmadan bana duygularını söyleyince karar aldım: Bende ona duygularımı söyleyeceğim!

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Altıma siyah dar pantolon giydim . Üzerime boğazlı koyu gri bir kazak giydim. Altımda dizlerine kadar siyah çizmelerini çektim. Kafama açık gri bir bere takıp saçımı yandan ördüm. Ve siyah kabarık bir kaban giydim. Ablamın odasına girdim. Ablam kot day pantolon giymişti. Üzerine bordu siyah kareli kalın bir gömlek giymişti. Altına da kısa bordo bir bot giymişti. Saçlarını topuz yapmıştı. Ve boynuna bir siyah fular takmıştı. O da kot ceketini giydi ve birlikte salona geldik.

Babam işte olduğu için şanslıydık. Çünkü babama iki saat açıklama yapmayacaktık. Istanbul da kaybolacağımızı sürekli söylerdi. Mesut abiyi de yanımızda istemedik. Ablam bugün benimle Rüzgarı buluşturacaktı !

Elimde olsa elbise giderdim ama soğuktan afedersiniz ama g*tüm donuyor .

Hemen evden çıktık ve bana hoşlandığını söylediği parka gittik. Ablam Rüzgarı aramış. Ve parka gelmesini söylemiş. Bizde parka gidip bir banka oturduk. Koşarak Rüzgar geldi. Nefes nefese kalmıştı. Böldü birşey mi oldu? Diye endişeyle sordu. Biz ablamla önce birbirimize baktık sonra kahkaha attık. O önce bize şaşkınlıkla baktı, sonra kaşlarını çattı. Sonra biz kahkalarımızı zor durdurduk ve ben hayır yok. dedim. Sonra ayağa kalktım ve ellerini tuttum. O önce şaşırdı . Bir elime bir bana baktı. Sonra tekrar elime baktı ve bana baktı. Bir süre öylece tekrarladı. Sonra ağzını bir kaç kez açtı kapattı. Ablam kendi halinde bize hiç bakmıyordu bile . Telefonuyla ilgileniyordu . Sonra ben Bak Rüzgar...şeyy.. Yani ben senin bana karşı hissettiklerinin aynısını en de sana karşı hissediyorum dedim. Sonrada benimle çıkar mısın ? dedim. Nereye dedi ben az önce sana çıkma teklifi ettim dedim. Ben oluyor muyum dedi hayır dedim. Sonra durumu idrak etti ki sen ... dedi hı hı dedim. Bana ... dedi. Evet dedim. Oda evet kabul ediyorum. dedi ve bana sarıldı ve etrafında bir kaç tur döndürdü. İkimizde kahkaha atarak dönüyorduk. Bende tamam beni bırak şapşal dedim. Oda beni bıraktı ve tekrar sarıldı. Bu sefer biraz daha bırakmazsan birazdan böbreklerim ağzımdan gelecek dedim. Oda kahkahayla beni bıraktı. Ablama döndüm o da kahkahayla bizi izliyordu. Ve birkaç fotoğrafımızı çekti . Sonra derin bir iç çekti. Ahh ah . Keşke bizde Eminle böyle olabilsek. dedi. Rüzgarda hangi Emin diye sordu. Ablamda Emin Özden diye cevapladı. Rüzgarın gözleri açıldı. Özdenler Holding'in sahibi Demir Özden in oğlumu diye sordu. Ablamda evet de sen nerden tanıyosun diye sordu . Rüzgar Emin abi benim kuzenim . Halamın oğlu dedi.

Ablamla ikimizin de gözleri açılırken rüzgar hatta benim babamla da ortaklar. Aydınlar holding ve Özdenler holding ortak . Yani benim babamla eniştem ortak. Babamı tanıyormusunuz dedi. Ablamla ikimiz hayır anlamında kafamızı salladık . Oda ama ben sizin babanızı tanıyorum. Sizin babanız Önder Soylu. Benim babamda Adnan Aydın . Hatta geçenlerde çok büyük bir antlaşma yapmışlar . Araları çok iyi dedi. Bende ablamın kulağına hadi yine iyiyiz. Dedim. O sırada Rüzgar ayrıca babamla babanız ortak olmaya hazırlanıyor . Dedi. Bende içimden çok sevindim. Sonra ben biz artık kalkalım dedim. Rüzgarda bana sarılıp, yanağıma küçük bir buse kondurdu. Sence bu biraz erken olmadı mı diye sordum. Oda bence geç bile kaldık dedi. Peki dedik en sonra haa bu arada , ben çok kıskanç biriyimdir. Öyle kısa etek filan giymesen olurmu? dedi. Ay kıskanırken bile kibar. Yerim ben seni derdim de demedim. Tamam peki dedikten sonra el salladım ve eve gitmek üzere yol aldık.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Rüzgarla sevgililiğimizin birinci günü . Ablam bu işe çok sevinmişti. Hatta sacmalamaya başlayıp mürvetini görmeden de ölmedim ya daha da gözüm açık gitmem dedi. İşte ablam bu kadar mal.

Okulun açılmasına iki gün kala biz Rüzgarla kafeye geldik. Sonra birbirimize kendimizi tanıttık . Rüzgar Aydın. Aydınlar Holding'in sahibi Adnan Aydının oğlu. Ve babası, babamla ortak olmaya hazırlanıyor. Tek çocuk ve bizim evimize çok yakın. Okulda bir grubu varmış. Ve liseye daha yeni geçmesine rağmen çoğu kişi onu ve grubunu tanıyormuş. Grubunda dört kişilermiş. Dördünün babasıda iş adamıymış ama Rüzgarın babası kadar zengin değillermiş. Bu yüzden Rüzgar herkesin daha çok dilindeymiş.

Kıskançlık konusunda karar yaptık. O kızlarla kötü anlamda konuşmayacak ve bende bana yaklaşmaya çalışan erkeklere yüz vermeyecektim. Yoksa Rüzgarın elinden kimse alamazmış . Ay benim bir günlük kıskanç sevgilim.

Üç saat filan konuştuktan sonra beni evime kadar bıraktı.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Yarın okul var ve ben hiçbirşey yapmadım. Sabah kalktım ve kıyafetlerimi ütülemesi için ayşe ablaya verdim. Sonra sıcak ve kısa bir duş aldım. Akşam banyo yapacaktım. Lise bir olacağından çok heyecanlıydım. Hemen kahvaltıya gittim. Sofraya oturup ağzıma bir tane salatalık aldım. Bugün bir kuaföre kesin gitmeliydim . Yarın okul vardı ve kırıklarım çoğalmıştı. Ayrıca cansız duruyordu. Kahvaltıdan sonra hemen kuaföre gittim. Kırıklarımı aldırdım. Saçlarımı bakım yaptırıp aralarına kızıl attırdım . Ablam ve babam kızmayacaktı kesin ama Rüzgarı bilmiyorum. Neyse parasını ödeyip çıktım. Bir güzellik salonuna gittim. Yüzüm gerçekten sivilceliydi. Bir yüz maskesi yaptırdım. Yüzüme bir süre bakım yaptırdım. Sonra da evin yolunu tuttum. Öğlen yemeğine yetiştim. Yemeğimi yedikten sonra odama çıkıp biraz güzellik uykusuna yattım. Uyandığımda saat beş gibiydi. Hemen ütülenmiş kıyafetlerimi baş ucuna koydum. Çantamı hazırlayıp baş ucuma koydum. Saçlarımı arkadan örgü yaptım. Ve çalışma masamdaki bilgisayarımın başına geçtim. Bu eve taşındığımızdan beri bu bilgisayarı hiç açmamıştım. İlk açtığımda beni resmim vardı. Ay babacım yaa nasılda ayarlamış. Hemen interneti açıp sosyal medyada takıldım.

Saat akşam dokuz olmuştu. Ablamın odasına gidip onunla vakit geçirmek istedim . Yastık savaşı yaptık, gıdıklamaca oynadık, ve birsürü şakalaştık. Ablamla biraz vakit geçirdim de iyi kızmış. Saat on olunca odama gittim. Hemen yatmaya çalıştım ama o kadar kolay olmadı. Çünkü öğlen , uykumu almıştım. Yatakta yarım saat dönüp durduktan sonra uykuya daldım. Yarın sabah saat sekizde servis gelecekti. Bakalım ilk günüm nasıl geçecekti?

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Arkadaşlar yazım yanlışlarım olabilir. Lütfen kusura bakmayın.

Aşk MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin