Lunaparka geldiğimizde ilk olarak biletleri alarak gondola bildik
Aslında jinkoya burda "benimle yemeğe çıkar mısın" diyeceğim ve yemekte de "benimle çıkar mısın" diyecektim
Biraz saçma ama jinko kesin beğenecekti
Gondola bindik hala gelenler olduğu için başlamamıştı bende jinkoyla konuşmaya karar verdim
Akutagawa: korkarsan bana sarılabilirsin
Atsushi: korkmayacağım o yüzden sarılmaya gerek yok asıl sen korkarsan bana sarıl
Akutagawa: ben ve korkmak alakası bile yok
Atsushi: görücez
*/Jinko
Akutagawa korkmayacağımı söylemişti ama şu an küçük bir bebek misalı bana sarılıyor ve bağırıyordu
Hatta bazı insanlar onu bu kadar bağırmasından rahatsız olmuştu bende o yüzden insanlardan özür diliyordum
Gondol sonunda durunca akutagawa da bağırmayı bi nebze bırakmıştı
İnsanlar inerken bile gözleri kapalı bi şekilde bana sarılıyordu
Atsushi: aku gondol durdu akutagawa gözlerini yavaş yavaş açtı ve etrafa baktı
Ardından kendini toparladı ve konuşmaya başladı
Akutagawa: korkma diye sarıldım yoksa korktuğumdan değil
Atsushi: aynen aynenn neyse hadi şuna binelim hem bundan korkmadıysan bundan da korkmazsın dedim ve elini 360 şekilde dönen oyuncağa çevirdim
Akutagawa oraya bakınca yüzünü bi endişe kapladı ardından konuşmaya başladı
Akutagawa: miden iyi değildir şimdi sonra bineri-
Atsushi: midem gayet iyi bence şimdi hemen binelim- aku yoksa korktuğun için mi binmiyors-
Akutagawa: hadi binelim şuna dedi ve öneden önde ilerlemeye başladı
Arkasından koşarak yetiştim ve elini tuttum elini tuttmam galiba hoşuna gitmiş olacak ki yüzüne bir gülümseme yerleşti
360 şekilde dönen şeyin sırasına girdik ve beklemeye başldık
*
Akutagawa: eğer korkmaya başladıysan geri dönebiliriz sıra bize gelmişti ve akutagawa son kozunu deniyordu
Oradaki güvenlikteki kadın bize baktı ve konuştu
Kadın: binecek misiniz hemen cevapladım
Atsushi: evet dedim ve akutagawanın elini tuttum
Birlikte yerlerimize yerleştik ardından başka bi kadın gelip herkesin kemerlerini takıp kontrol edip gitti
Dönmeye başlamıştı ben sevinç çığlıkları atarken akutagawa korku çığlıkları atıyordu
*
İndiğimizde akutagawa bir eliyle ağzını tutarak çöp arıyordu bulunca hemen kustu
Yanına gidip gülmeye başladım
Atsushi: AÖĞQMAĞAKAĞAKQ galiba kendini iyi hissetmiyorsun
Akutagawa: evet midem çok kötü dedi ve cebinden çıkardığı peçeteye ağzını sildi
Atsushi: o zaman şimdi dönme dolaba binelim biraz kendine gel aku kulağıma doğru yaklaştı ve konuşmaya başladı
Akutagawa: olur ve biliyor musun bana "aku" demen beni çok azdırıyor ben renkten renge girerken akutagawa elimi tuttu ve beni çekiştire çekiştire dönme dolapın kuyruğuna sürükledi
Bindiğimizde ikimiz baş başa kalmıştık ve ben hala girişte söylediği söz yüzünden akutagawanın yüzüne bakamıyordum
Dönme dolap daha yeni haraket etmeye başlamıştı yani bizim burda en az yarım saat daha kalmamız gerekiyordu
Beni düşüncelerimden ayıran şey akutagawanın sesiydi
Akutagawa: hey daldın gittin
Atsushi: ah- evet...bi şey mi oldu
Akutagawa: şey...sana söylemem gereken bi şey var
Akutagawa
Bunu hiç bu kadar zor olacağını düşünmemiştim ama söylemem lazımdı hem en fazla ne yapabilirdi ki düşüncelerimden kurtulup konuşmama devam ettim
Akutagawa: jinko...çarşamba günü benimle yemeğe çıkar mısın avuç içlerini tırnaklıyordum içimden de kabul et kabul et diye geçiriyordum
Atsushi: tamam gelirim 1 gün var çok rahatlamıştım
Mırıltı gibi çıkan sesinle konuşmaya başladım
Akutagawa: teşekkür ederim
Atsushi: rica ederim dedi ve her zamanki gülümsemesi yüzünde belirdi
Dönme dolap durunca ikimizde indik tam jinkoya dönüp şimdi hangisine binelim diyecekken jinko eliyle bi tarafı işaret edip sinirli sinirli bakıyordu
🐯
Evd bölüm bitti
Dün bölüm yazamadım çünkü konserdeydim
Konserde yaşadığım küçük bir olayı "konuşmalar" kısmına yazdım okursanız sevinirim ^^
Vote atabilirsiniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her şey bir oyun
FantasyAtsushi Akutagawaya aşıktır ve akutagawa bunu bilmektedir ve akutagawa atsushiyle eğleniyim derken gerçekten aşık olmuştur ama belki her şey için çok geçtir Homofobikler giremez