48

519 51 92
                                    

Lunaparka geldiğimizde ilk olarak biletleri alarak gondola bildik

Aslında jinkoya burda "benimle yemeğe çıkar mısın" diyeceğim ve yemekte de "benimle çıkar mısın" diyecektim

Biraz saçma ama jinko kesin beğenecekti

Gondola bindik hala gelenler olduğu için başlamamıştı bende jinkoyla konuşmaya karar verdim

Akutagawa: korkarsan bana sarılabilirsin

Atsushi: korkmayacağım o yüzden sarılmaya gerek yok asıl sen korkarsan bana sarıl

Akutagawa: ben ve korkmak alakası bile yok

Atsushi: görücez

*/Jinko

Akutagawa korkmayacağımı söylemişti ama şu an küçük bir bebek misalı bana sarılıyor ve bağırıyordu

Hatta bazı insanlar onu bu kadar bağırmasından rahatsız olmuştu bende o yüzden insanlardan özür diliyordum

Gondol sonunda durunca akutagawa da bağırmayı bi nebze bırakmıştı

İnsanlar inerken bile gözleri kapalı bi şekilde bana sarılıyordu

Atsushi: aku gondol durdu akutagawa gözlerini yavaş yavaş açtı ve etrafa baktı

Ardından kendini toparladı ve konuşmaya başladı

Akutagawa: korkma diye sarıldım yoksa korktuğumdan değil

Atsushi: aynen aynenn neyse hadi şuna binelim hem bundan korkmadıysan bundan da korkmazsın dedim ve elini 360 şekilde dönen oyuncağa çevirdim

Akutagawa oraya bakınca yüzünü bi endişe kapladı ardından konuşmaya başladı

Akutagawa: miden iyi değildir şimdi sonra bineri-

Atsushi: midem gayet iyi bence şimdi hemen binelim- aku yoksa korktuğun için mi binmiyors-

Akutagawa: hadi binelim şuna dedi ve öneden önde ilerlemeye başladı

Arkasından koşarak yetiştim ve elini tuttum elini tuttmam galiba hoşuna gitmiş olacak ki yüzüne bir gülümseme yerleşti

360 şekilde dönen şeyin sırasına girdik ve beklemeye başldık

*

Akutagawa: eğer korkmaya başladıysan geri dönebiliriz sıra bize gelmişti ve akutagawa son kozunu deniyordu

Oradaki güvenlikteki kadın bize baktı ve konuştu

Kadın: binecek misiniz hemen cevapladım

Atsushi: evet dedim ve akutagawanın elini tuttum

Birlikte yerlerimize yerleştik ardından başka bi kadın gelip herkesin kemerlerini takıp kontrol edip gitti

Dönmeye başlamıştı ben sevinç çığlıkları atarken akutagawa korku çığlıkları atıyordu

*

İndiğimizde akutagawa bir eliyle ağzını tutarak çöp arıyordu bulunca hemen kustu

Yanına gidip gülmeye başladım

Atsushi: AÖĞQMAĞAKAĞAKQ galiba kendini iyi hissetmiyorsun

Akutagawa: evet midem çok kötü dedi ve cebinden çıkardığı peçeteye ağzını sildi

Atsushi: o zaman şimdi dönme dolaba binelim biraz kendine gel aku kulağıma doğru yaklaştı ve konuşmaya başladı

Akutagawa: olur ve biliyor musun bana "aku" demen beni çok azdırıyor ben renkten renge girerken akutagawa elimi tuttu ve beni çekiştire çekiştire dönme dolapın kuyruğuna sürükledi

Bindiğimizde ikimiz baş başa kalmıştık ve ben hala girişte söylediği söz yüzünden akutagawanın yüzüne bakamıyordum

Dönme dolap daha yeni haraket etmeye başlamıştı yani bizim burda en az yarım saat daha kalmamız gerekiyordu

Beni düşüncelerimden ayıran şey akutagawanın sesiydi

Akutagawa: hey daldın gittin

Atsushi: ah- evet...bi şey mi oldu

Akutagawa: şey...sana söylemem gereken bi şey var

Akutagawa

Bunu hiç bu kadar zor olacağını düşünmemiştim ama söylemem lazımdı hem en fazla ne yapabilirdi ki düşüncelerimden kurtulup konuşmama devam ettim

Akutagawa: jinko...çarşamba günü benimle yemeğe çıkar mısın avuç içlerini tırnaklıyordum içimden de kabul et kabul et diye geçiriyordum

Atsushi: tamam gelirim 1 gün var çok rahatlamıştım

Mırıltı gibi çıkan sesinle konuşmaya başladım

Akutagawa: teşekkür ederim

Atsushi: rica ederim dedi ve her zamanki gülümsemesi yüzünde belirdi

Dönme dolap durunca ikimizde indik tam jinkoya dönüp şimdi hangisine binelim diyecekken jinko eliyle bi tarafı işaret edip sinirli sinirli bakıyordu

🐯

Evd bölüm bitti

Dün bölüm yazamadım çünkü konserdeydim

Konserde yaşadığım küçük bir olayı "konuşmalar" kısmına yazdım okursanız sevinirim ^^

Vote atabilirsiniz

Her şey bir oyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin