YOU FİLL | SOPE

8

hoseok günlerini ev sera dükkan arasında geçirirken
zamanla evdekilerle kaynaşmış hatta jin'le numaralarını bile almışlardı

jin hobiye hayatını anlatmıştı tam bir prens gibi büyümüş pek arkadaşı olmamış hatta ilkokula kadar evde okumuş daha sonra ortaokulda babasının arkadaşının oğlu kim namjoonla tanışmış bu sayede yoongiyle de arkadaş olmuşlardı yoonginin de kendi gibi çekingen bir çocukluğu olsa da yoongi ergenlikte bunu aşmış. jin, namjoon ve yoongi büyüdüklerndeyse jin sahip olduğu arkadaşlarını kaybedip yalnız kalmıştı.

zaten aşkı hiç yaşayamadan da namjoonla aileleri yüzünden nişanlanmıştı ama durumundan oldukça memmnun görünüyordu çünkü namjoona aşık olduğu belliydi tabi namjoon kendisini aldatana kadar böyleymiş.

hobi bu anlattıklarıyla jin için içten içe üzülmüştü kimseyi yargılamak kendisine düşmezdi kendisinin de hayatı mükemmel olmasa da bir sürü arkadaşı vardı özgürce dolaşır yarın için kaygılnmazdı

jin ise tam tersi hep eve kapanmış hiç arkadaşı olmamış sahip olduğu tek arkadaşıyla da nişanlanmak hatta onu sevmek zorunda kalmıştı.

hobi jin için üzülmüştü onu  akşam  jimin'e ait olan barda içmeye davet etmişti bu teklif daha önce hiç namjoon'suz  dışarı çıkmayan jin'i heyecanlandırmış teklifi çoçuksu bir heyecanla kabul etmişti. Anne ve babasına ufak bir yalan söyleyip yalanına hobi'yi alet etmişti.

jin'in dolabındaki son derece lüks kıyafetlerle kendilerine kombin yapıp çıkmışlardı.jin çok heyecanlıydı ilk defa ailesi ve namjoon'dan habersiz eğlenecekti çünkü namjoon ne zaman bi bara gitse  hiçbir zaman kendisini götürmezdi

jin her şeyin farkındaydı da namjoonun aslında her gece kendisini yalnız bırakıp başkalarıyla olduğunun ve jin'i biraz bile umursamadığının .

jin yine de sesini çıkarmamış kaderine razı gelmişti ama ilk defa bir şeyleri değiştirmek istedi hobi gibi özgür olmak istedi kendisini her zaman bir kafesin içinde hissetmişti.

bugün deli gibi eğlenecek yaşayamadıklarını yaşayacaktı çünkü bunu hak ediyordu

***

jin ve hobi mekana geldiklerinde mekanda deli gibi dans eden kalabalıkla jin heyecanlanmış bir o kadar şaşırmıştı yanlarına yaklaşan bir adet jimin ise hobinin yanındaki duru güzellikle ağzının suyunu akıtmamamk için ağzını kapattı hobi'ye sarılıp

"selam yavrum bu güzellik kim?"

diyerek hobinin yanındaki jin'i arsızca süzdü. hobi jiminin nasıl bir avcı olduğunu bildiğinden jin'i hafifçe arkasına alarak gözleriyle arkadaşını uyardı.

hobinin bu davranışı jiminin daha çok ilgisini çekerken yanındaki bu hem yakışıklılı hem güzel olan bu prensin gökten düştüğünü kendisi için bir kurtarıcı melek olduğunu düşündü.

daha sonra bu ikiliyi güzel bir masaya aldı ve en güzel içkilerini alıp bara geçti ne olursa olsun hobinin yanındaki güzelliği etkileyecekti ve onun gibi bir avcıdan bu yavru ceylan kaçmazdı

bir süre sonra tae de aralarına katılmıştı hobi içktikleri içkiyle yavaşça kafası uçmaya başlamışken jin çoktan uçmuştu bile

hobi jin'in kolundan tutup dans etmeye kaldırdı üzerlerindeki ceketler dans pistine gelene kadar çoktan yeri bulmuşken hobi nin üstündeki delikli üst ve jin'in ben buradayım diye bağıran göbeği açık zincirli cropla izleyenlerin nefesleri kesilmişti.

jin ve hope dans pistinde birbirlerine sürtünüyor bellerini ve kalçalarını kıvırıp dans ediyor ortamdaki avcıların ağızlarının suyunu akıtacak bir görsel şölen yaratıyorlardı