jin başkalarının kollarında rahatça uyurken durum hobi için böyle değildi zira ateş altında kendisi kalmıştı
jin'in 11 civarlarında eve gelmesiyle rahatlamış kendisinin üstünde olan odak şimdi tamamen jin'e çevrilmişti.
jin eve vardığında kendisini kopacak olan kızılca kıyametine hazırladı kapıyı çaldı açılan kapıdan kendinden emin adımlarla salona yürüdü
salon cümbüş yeri gibiydi jin'i gören annesi oturduğu koltuktan ayağa fırladı ve oğluna sarıldı
babası da annesi gibi oğluna sarıldığında jin'inin gözleri dolmuştune olursa olsun anne ve babasının kendisinin arkasında olacaklarını anlamıştı babası "neredeydin gece oğlum ne kadar korktuk ben ve annen haberin var mı?"
jin derin bir nefes alıp anne babasından ayrıldı ve kendisini dikkatlice izleyen kalabalığa bakıp
"dün gece ki şey için üzgünüm sizleri zor duruma soktuğum için ama pişman değilim bir şeyleri anlamamı sağladı dün olan şeylerden sonra namjoon'un da benim de bu ilişkiye hiç hazır değilken bizi bir ateşin içine nasıl attığınızı ve bunun bizim iyiliğimiz için olduğunu söylediğinizi anladım ama buna daha fazla devam edemem sevmediğim beni de sevmeyen biriyle yapamam" diyerek parmağındaki yüzüğü çıkardı
hayatının aşkı olacağını düşündüğü adama ilerledi yüzüğü kendisine takan namjoon'un avuçlarının arasına bıraktı
daha sonra anne babasına dönüp "hayatım boyunca beni bir altın kafese koydunuz ve bunun için tanrı'ya teşekkür etmemi istediniz size minnettar olmamı istediniz ama yaptığınız şey beni sadece günden güne bitirdi uzun bir süre hiçbirinizi görmek istemiyorum." dedi
cüzdanından kimliği ve önemli olan birkaç şey dışında bütün kartlarını çıkarmaya başladı bu sırada diğerleri jin'i ikna etmek için konuşuyor jin'se kimseyi duymuyordu kartlarını seri bir şekilde çıkarıyordu
kartların hepsini babasının önüne attı ve ardında kalanlara özellikle joon'a son kez baktı.
omuzları yenilgiyle düşmüş adam sadece elleri arasındaki altın alyansa baktı.Çünkü anlamıştı Jin'i kaybettiğini.
Jin ise bir daha ona bakmayıp hızlı adımlarla evden çıktı
bu sefer kanatlarını açmış bir kuş gibiydi adımları daha da hızlandı ve koşmaya başladı şimdi adımları olmaktan en mutlu olduğu yere koşuyordu.
****
Bütün bu olanlardan sonra herkes inzivaya çekilmiş kendilerini sorgulamaya başlamıştı
hobi ise bu olaydan sonra her ne kadar bir şey yapmamış olsa da kendisini suçlu hisettiğinden istifa mektubunu yazmış şimdi başı öne eğik yoonginin evdeki çalışma odasının önünde duruyordu kapıyı tıklatıp gir komutuyla yavaşça içeri girdi yoongi hoseok'u görmesiyle dün gece adamın nefes kesen halliyle şimdiki utangaç halinin alakası olmadığını düşündü.
"ne oldu hoseok bir sorun mu var?"diye onu konuşması için teşvik etti
"ben dün olanlar için suçlu hissediyorum jin'i ben götürdüm bara belki gitmesi için ısrar etmeseydim böyle olmazdı" yavaş adımlarla yoonginin oturduğu masanın önüne gelip istifa dilekçesini masaya koydu
yoongi önündeki dilekçeye bakarken hızlıca ayağa kalkmış ve hobinin önüne gelmişti ellerini hobinin omuzlarına koyup yüzüne bakmasını sağladı.
"hoseok olanlar senin suçun değil jin zaten her an patlamaya hazırdı dün olanlar sadece süreci hızlandırdı ayrıca jin senden de benden de nüyük yani ne yapması gerektiğinin bilincinde olduğu bir yaşta" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOU FİLL | SOPE
FanfictionAnne babasının kendisine bıraktığı çiçekçide sakin bir hayat süren Hoseok'un Köklü bir ailenin evinde çiçeklere bakmak için işe başlamasıyla her şey değişir. Evin en büyük torunu Min Yoongi'nin ağına takılacak olan Hoseok'u neler ileride bekliyor??