Sabah kalktığımda yatağın üzerinde bir sürü boş içki şişeleri buldum.
Bunlar ne diye düşünürken banyodan gelen Nida'nın öğürmelerini duydum.
Hemen yataktan fırlayıp Nida'nın yanına gittim.
"Ne oldu lan sana?"dedim çığlık atarak.
Her yer kusmuk içinde kalmış ve çok pis kokuyordu. Bu olanlara bir anlam vermeye çalıştım. Gece ne olmuştu ki?
Uykum hep çok ağırdır. Eğer bir şey olduysa duyamamış olmam normal.
Nida kusmasını ve öğürmelerini bitirdikten sonra kendini yere attı. Ben de koltuğunun altına girip yerden kaldırdım ve yatağa doğru taşıdım.
"Ahh be canımın içi niye içtin ki sen şimdi bu kadar?"diye söylenip duruyordum.
İrem ise daha yeni uyanmıştı. Uyku sersemliği ile ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.
"Ne oluyor?"diye sordu merak dolu bakışları ile.
"Bilmiyorum. Gece içkinin dibine vurmuş. Ayılsın öğreniriz."dedim.
"Neyse ben de elimi yüzümü yıkayayım. Hadi odadan çıkalım. Nida da dinlenir biraz."dedi İrem kapıyı göstererek.
Tam odadan çıkıyorduk ki bir şey fark ettim.
"Ahh! Lanet olsun."diye bağırdım.
"Ne oldu lan? Sessiz ol biraz. Nida uyanmasın."dedi İrem fısıltı halinde çıkan sesi ile.
"Off her yerim kusmuk içinde kalmış. Nida hele bir uyan bunun hesabını soracağım sana." dedim sessizce.
Şu durumda bile Nida uyanmasın diye sessiz konuşuyorum. Vefalı kızım aslında. :D
"Kanka sen duşa gir ben dolaptan giysi getiririm sana."dedi İrem.
Hiç bir şey söylemeden banyoya yöneldim ve duşa girdim. Sıcak su tenime çok iyi geliyordu. Bütün kötü anılarımı silip beni rahtlatıyordu.
Yeterince duşta kaldığımı düşünüp sudan çıktım. İrem havlumu, iç çamaşırlarımı ve giyeceğim kıyafetleri koymuştu.
Açıkcası İrem'den beklenmeyecek bir hareketti. Gerçekten çok güzle bir kıyafet seçimi yapmıştı.
Hemen havlu ile kurulanıp üzerimi giyindim. Saçlarımı da saç kurutma makinası ile kuruttuktan sonra işim bitmişti.
Aşşağıya, salona indim ve İrem'i göremeyince mutfağa yöneldim. İrem mutfakta yemek kahvaltı hazırlamıştı.
Ahh evet benim kadar güzel olmasa da İrem de çok güzel yemek yapıyordu.
"İrem iyi ki Nida'nın yerinde sen yoksun. Şu an Nida'nın mutfakta olduğunu hayâl bile edemiyorum."dedim kahkaha atarak.
İrem de ufak çaplı bir kahkaha attıktan sonra masaya oturduk. İrem her zaman ki gibi döktürmüştü.
Yemek yerken televizyon izlemeye bayılırdım. Bu yüzden bütün yiyecekleri birbirine karıştırıp salona gittim. İrem de beni takip etti.
Televizyonu açtım. Bir kaç kanalda gezonfikten sonra Medcezir'in olduğunu gördüm. Hıc yoktan iyidir diyerek izlemeye karar verdim. İrem'in zaten umrunda değildi.
Tam yemeğime yumulacakken zil çaldı. Yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda bir adet anıl ile karşılaştım.
"Anıl?"dedim soran gözlerle.
