arena

3.Bölüm

"Bu yol ne zaman biticek. Çok yoruldum."diye sızlanan Elena'yı görmezden geliyorduk çünkü Elena durmadan sizlaniyordu. "Tamam o zaman biraz dinlenelim burada, hem muhafızlar da yoruldu bu şekilde bize bir faydaları dokunmaz."dedi Aragon. Bu şekilde kamp kurduk ve geceyi yalnızlar ormanında geçirmeye karar verdik.
"Leydim prens sizi yanına çağırıyor." dedi adını bilmediğim muhafız. Bende "Tamam"diye yanıtladım. Yürümeye başladık prensin çadırı buraya bayağı uzaktı. Bende muhafızı incelemeye başladım. Altları kısa üstleri uzun kesim hafif dalgalı buz mavisi saçları vardı.  Saçları ile uyumlu buz mavisi gözleri. Gözlerine bakarken biraz ürktüm. Yapılı bir vücudu vardı. Ama en dikkatimi çeken nokta ise uzun ucunda kırmızı zümrüt bulunan küpesiydi.
"Neden bir erkek böyle bir küpe takar ki?"diye mırıldandım ama o duymuş olacak ki yanıtladı." Bu küpe çok az muhafiza verilir. Kraliyet ailesiyle direkt etkileşime geçen kişilere verilir."dedi." Yani sen kraliyet ailesiyle direkt iletişime geçiyorsun öyle mi?"dedim. Başıyla onayladı. Yürümekten sıkıldığım  için sohbet açmaya çalıştım." Bu arada adını sormadım. Adın ne?"dedim. Çadıra yaklaşmıştık ama ben adını merak ediyordum." Adım leydim Zephyr."dedi muhafız önümde selam verdikten sonra uzaklaştı.
  "Aragon ben geldim. İçeri giriyorum."dedim bir ses çıkmadı bu yüzden bende çadıra daldım. İçeride haritalarla boğuşan bir Aragon gördüm." Harita okumak zor olmalı." dedim. Kafasını bana çevirdi. Yüzüne bir tebessüm yerleşti." Geldiğini duymadım. Sanırım Zephyr'a bir  fırça geçmem gerekecek." dedi. Ama neden ona fırça geçiyordu ki ben seslendim duymadı. Ayrıca Zephyr'ın işi beni onun yanına getirmekti getirdi de. Lanet prens. Burnu havada züppe." Beni neden buraya çağırdın Aragon."dedim. Gecenin bir vakti neden beni buraya yanına çağırsın ki. "Sana vermem gereken şeyler var.ustundekileri değiştir. Şurdaki odada üstünü değiştir."dedi. Gösterdiği yere yöneldim. Ama beni dudurdu." Alena. Birde şu var."dedi.
"Bu ne?"dedim." Bu arkadaşın için ve muhafızlar birazdan getirir ona da kıyafet hazırlattım."dedi Aragon. Başımla onaylayıp gösterdiği yere gittim.

İçeri girdiğimde karşımda çok güzel bir av kıyafeti duruyordu. Üzerinde kraliyet arması olduğunu tahmin ettiğim bir işleme vardı. Siyah tonlarında gayet rahat görünen bir şeydi. Sonra dikkatimi bir çift eldiven çekti üzerlerinde melek kanadı şeklinde işlemeler vardı. Vakit kaybetmeden üstümü değiştirdim. Ve yanılmadım bu şey çok rahattı.
  Dısari çıktım ve Aragon'un gözleri ile karşılaştım üzerimdekilere bakıyordu." Güzel olmuş ama biraz kilo almalısın."dedi Aragon. Haklıydı Arena da bize çok yemek vermezlerdi kazandığımız paranın da yarısından fazlasını alırlardı. Sonra Elena'ya vermem için bana verdiği kutuya baktım." İçinde ne var?"dedim kutuyu kastederek." Sanırım Zephyr sana içinde ne olduğunu açıkladı."dedi anlamayarak kutuyu açtım ve içinde o zümrüt küpeleri gördüm." Bunları Elena'ya ver. Sonuç olarak artık elf prensesinin en yakın arkadaşı ve danışmanı."dedi.
   Kutuyu kapatıp dışarı çıkıcaktım ki ona teşekkür etmediğimi hatırladım
"Teşekürler."diye mırıldandım. Duymuş olacak ki gülme sesi geldi. Elena'nın yanina çadıra doğru yola çıktım ki Elena'nın bağırışını duydum
"Alena nerede? Pislik muhafız bozuntusu onu alıp nereye götürdün nereye?"diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Yüzüme küçük bir tebessüm yerleştirdim ve "Buradayım"diye bağırdım. Beni duydu ve Zephyr'a bağırmaktan vazgeçti. Bana döndü ve koşarak boynuma atladı." Neredeydin? Bari insan haber verir. Bu şey sana bir şey yaptı diye çok korktum."dedi Elena. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu. Elena ile kardeş gibi büyümüştük. ikimizin de bazı şeyleri değişti ama Elena'nın gözleri asla değişmedi,hala çibil çibil bakıyordu onun o kahveleri." Aragon sana ve bana bazı şeyler hazırlatmış. Muhafız Zephyr beni onun yanına götürdü. Hadi al da dene."dedim ve elimdekileri ona doğru uzattım. Bana güvendi ve elimdekileri alıp çadıra geçti. Eminim çok yakışıcaktı.