*Giriş

40 6 16
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Öncelikle Merhabalarrr,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öncelikle Merhabalarrr,

Eftelya, ilk kitabım olacak. Benim için önemi ve değeri tarif edilemez. Şu an bu yazdığım süreç boyunca tarif edilemeyecek duygular içindeyim. Çok mutlu ve heyacanlıyım aynı zamanda endişeliyim de. Bu süreç boyunca şimdiden destekleriniz için teşekkür ederim. Yazdığım ilk kitap olduğu için eksiklerimin fazla olacağını biliyorum ama en iyi şekilde yazmaya çalışacağım. kendimce okuyucularında seveceği emeğimin karşılığını alacağımı hissediyorum. Yazım hatalarım ve cümlelerimde basit ya da kolay cümleler olabilir, işimi profesyonelce yapmıyorum. İçimden nasıl geliyorsa öyle yazıyorum. İçimi döktüğüm ve hayal gücümün en üst sınırına ulaşarak güzel bir kurgu planladığımı düşünüyorum. Şimdi size İLK kitabım olan EFTELYAnın giriş kısmını yazacağım. Umarım severek okursunuz.

Yukarıdaki fotoğraflardan da anlaşılacağı üzerine kitap karakterlerimi *Cameron Porras ve *Blance Soleri seçtim. ( bu karakterleri biraz daha olgun ve yaşı büyük olarak düşünürseniz sevinirim) Karakterlerimi en iyi şekilde ifade ettiğini düşünüyorum ama siz istediğiniz şekilde hayal edebilirsiniz. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!!!!

Sizleri Seviyorumm Aşkolarrrr.....

İyi Okumalarr <333




***


GİRİŞ

Ashley Serena – Lullaby of woe

Lana Del Rey – Salvotore


Rüzgar sert esiyordu. Saçlarımı omuzlarımın arkasına aldı. Karanlık, çok karanlık. Uçurumdaki sessizliğimi hiçbir zaman unutmayacağım. Bu zamanı, bu tarihi hiçbir zaman unutamayın. Onun benden gidişinin tarihi...beni bu zalim dünyada tek bıraktığı, beni terk ettiği tarih. Onu benden hiçbir şey alamazdı. Küçücük bir zaman dilimi, onu benden ölüm aldı. Artık hiçbir şey beni korkutamazdı. Ölüm benim bedenim, ruhum, sessizliğim, yalnızlığım oldu. O bana uçurumun kenarın benimle anlaşma yaptı.

Biz bir olduk.

O beni onun yanına gönderecekti.

Ben ona son kez ölümü feda edecektim.

Sadece zaman gerekiyordu.

Ruhumdaki sessizlik, bedenimin dışarıya vurduğu çığlıktı. Her zerremi dağıtmak, parçalamak istiyordum. Zaman bana her şeyi öğretebilirdi. Şu an çok acınasıyım. Şu an çok korkağım. Güneş doğuyor, yirmi dört saat başlıyor. Sabah oluyor, gene yok. Öğlen oluyor, yok. Akşam oluyor, yok. Güneş batıyor, yirmi dört saat bitiyor. Zaman geçiyor ama o hiç gelmiyor.

Göğsümde

Bir acı, bir feryat, bir kan...

Sıkışıyor nefes alamıyor. Biz farklı dünyalarda kavuşmak için gelmiştik. Benim canımdı. Benim içimdi. O...o benim kimsesizliğimdi. Benim Kimsemi aldılar. Yavaşça oturdum salıncağa, kollarımı bedenime sıkıca sardım. Yalnızlığımı sıkıca sardım. Kimsesizliğimi unutmak istedim. Dokunurum kendime saklarım kendimi. Yavaşça sallandım. Burası bana aitti. Bu salıncak, bu uçurum, bu rüzgar, bu deniz bana ait. Uzanırdım dizlerine, uçurumun ucundaki denizin sıcak kumlarına, sessizliğini dinlerdim. İçimde derin yalnızlık, yavaş yavaş dalardım uykuya kendimi esir bırakırdım. Göğsümdeki acıyı bilen yoktu. Gün ağarır ayrılırdım uzandığım uçurumun ucundaki denizin kumlarından. Gün ağarmadan önce sarılırım ona, öper yanaklarımdan, sıkıca sarılırdı. Sefkatini bana verirdi. Belli ki artık yoksun. Ne acı ama değil mi artık yoksun. Çok acı Gerçekten, çok acı. Acı. Salıncaktan kalktım. Yavaş yavaş uçurumun kenarına ilerledim. Arkamda varlığını hissettim. Şu an beni yalnız bırakması gerekmiyor muydu? Sonuçta sevinmişti. İstediği bu değil miydi? Yavaş yavaş arkamdan geldi. Yanımda durdu. Gözleri bana değmiyordu o da benim gibi uçurumun ucundan dibine bakıyordu.

Derin derin nefes aldım.

Lanet olsun! Her şeye lanet olsun.

Nefeslerin sıklaştı. İyice hızlandı. Göğsüm hızla inip kalkıyordu. Yanı başımda duruyor ama hiç tepki vermiyordu. Aniden arkamı döndüm. Bu hızla dönüşüme ürpermişti ama belli etmedi. Hızlı adımlarda ondan, uçurumun kenarından uzaklaştım. Şaçlarım rüzgarın esintisiyle savruluyordu.

Hak etmedi mi? erkeksi sesi kulaklarıma ulaşınca adımların aniden durdu.

EFTELYA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin