İki Gün Sonra

13 1 0
                                    

Bu benim hayattan kaçış şeklimdi belki kulaklarımı ve gözlerimi kapattım beynimin içindeki savaşı dindirmeye çalışıyordum...

" siz kafayı mı yediniz?" dedi Ali ne kulaklarımı nede gözlerimi açabildim bunların bir rüya olmasını umdum ama rüya değildi insan gerçeklerden kaçamıyordu insanlar bitmiş tükenmiş yaralı büyüyen ben herşeye katlanmış ama buna katlanamamıştım...

" düzgün konuş! "dedi babam...

" ama baba ben istemiyorum... "

" senin fikrini soran oldumu? " dedi babam.

" Ben akşama yüzükleri getiririm. "

Dedi İzzet.

" hayır baba yalvarırım. " ayaklarına kapanmıştım."

" sus kız." dedi annem.

" baba yapma bu kötülüğü bana ne olur bak benim gönlüm başkasında amcamla evlenmek istemiyorum."

" sus kafanı patlattırtma! " dedi babam beni ittirdi Ali beni odama çıkardı ikimizde çocukluğumuzu yaşayamamış birbirimizden başka tutunacak dalımız yoktu aslında annemde iyi kadındı fakat bize iyi davranırdığı zaman babam döverdi abimde dayak yemesin diye bize o varken kötü davranmasını söylemişti... odama gelmiştim kapıyı kapattım az sonra annem geldi kapıyı kapattı ona sarıldım oda bana...

" yavrum bak ben hep yanındayım."

" anne ben gidiyorum."

" ne?"

Yüzümü önüme eğdim ve konuşmaya devam ettim.

" Barış ile beraber kaçacağız o beni okutucak anne artık dayak yemiyeceğim artık özgür olacağım..."

" ne zaman kaçacaksınız?"

" plan yapıyor bana bir gün önceden haber vericek ama evlenmeden kaçıcağım anne avukat olucağım..."

" kızım annem..."

" anne neden? Neden benim babam böyle... "

" ailesinden böyle görmüş kızım. "

" tamam. " dolabımı açtı mecburen beni hazırlamalıydı...

" bak şu sana yakışıyor... "

" anne ben onu Barış beni isterken giymek istiyorum... "

" tamam bak şu..."

" anne bir kot pantolon ve kazak giyeceğim... "

" tamam. " giyindim makyaj yapmadım saçımı da özensizce toparladım...

" kızım."

" anne merak etme kurtulucağım ve sizide kurtaracağım. "

" İnşallah kızım. "

Akşam oldu kapı çaldı aşağıya indim kapıyı açtım İzzet elime çikolata ve çiçeği verdi salona geçip oturduk kahveyi yaptım ama tuz katmadım... dedem söze girdi ne garip değil mi?

" e Allah ' ın emri peygamberin kabri ile kızınız Açelya' yı oğlumuz İzzet ' e istiyoruz..."

" verdik gitti." dedi babam... ayağa kalktık yüzükleri taktılar iğrendim geri kalanında sohpet ettiler ben odama gittim ve Barış' tan mesaj geldi...

" bir yolunu buldum iki gün sonrayı bekle odanın camından alıcağım seni ve sana yaşayamadığın çocukluğu yaşatacağım... "

" tamam."

Mesajı benden sil yaptım o sırada odamın kapısı açıldı içeriye İzzet girdi...

" Naber?"

" sanane!"

Olmazlara İnatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin