Selaaaam. Bölüm biter bitmez yenisini isteyen güzel bebeklerim sizin için şu saatte bölüm yazmaya çalıştım. Bu bölüm düz yazı şeklinde ve Taekook - Yoonmin ara bölüm olacaktır. Namseok çifti daha sevgili olmadığı için onların bölümünü daha sonra yazacağım.Smut henüz yok haberiniz ola. :)
Severek okumanızı diliyorum.
Keyifli okumalar...
Taekook
Jungkook, Taehyung ile mesajlaşmasının ardından hızlıca evden çıkmıştı. Hala bu noktaya nasıl geldiklerini düşünüyordu. Bir anda Taehyung hayatına güneş gibi doğmuştu ve tahmin edebileceğinden daha güzel hissettirmeye başlamıştı.
Her ne kadar bunu Taehyung'a söylememiş olsa da uzun bir süredir onu beğeniyordu. Okulda her gördüğünde dönüp bir daha bakıyor, aklından çıkaramıyordu. Defalarca kez adım atmak, konuşmak istemişti ama çekindiği için bunu bir türlü yapamamıştı.
Taehyung ona ilk mesajı attığında kalbi deli gibi atmış, heyecanını gizlemeye çalışmıştı. İlk buluştukları zaman amaçları her ne kadar Yoongi ve Jimin için olsa da, Jungkook'un tek amacı Taehyung'un bir kez olsun yakınında olmaktı.
Sonrasında yeniden buluştuklarında saatlerce sohbet etmiş,gülmüş, birbirlerini daha yakından tanımak için sorular sormuşlardı. Jungkook onu her gördüğünde daha fazla bağlanıyor buna engel olamıyordu.
Aslında olmak istemiyordu.
Bundan günler öncesinde onu kendi istediği yere götürmek istediğinde aslında o gün Taehyung'a duygularını açmak istemişti. Kalbine ağır gelen hisleri dile getirip rahatlamak istemişti. Fakat yapamamıştı. Karşısındaki adam her konuştuğunda güzelliğine hayretle bakmış, onu incelemiş ve öylece donup kalmıştı. Farkına varmıştı o gün. Hissettiği şey basit bir hoşlantı değildi.
Düpedüz aşıktı Taehyung'a.
Taehyung'a gelecek olursak onunda Jungkook'tan bir farkı yoktu. Bir yıldır deli divane olduğu adama arkadaşı sayesinde mesaj atmış, ilk başta bunu ne kadar reddetsede sonrasında mesaj atıp ilk adımı atmıştı. Bunun için içten içe Jimin'e minnettardı hatta. O olmasaydı asla mesaj atamaz ve Jungkook ile şu an ki gibi olmazlardı.
Karşısındaki insanın ne hissettiğini bilmediği için onu sıkmadan ara sıra mesajlar atmış, bu mesajların konusu her ne kadar Jimin ve Yoongi olsa da onunla konuşmak ona yetmişti. Ona 'Taetae" demişti. Dünyadaki en güzel kelime buydu artık onun için. O zaman içinde bir umut belirtmişti işte. Jungkook da onu sevebilir diye düşünmüştü. Fakat içten içe yaşadığı korku hislerini açıklamasına engel olmuştu. Belki de Jungkook herkese bu kadar iyi davranıyor diye düşünmüştü. Kendini kaptırıp üzülmek istemiyordu ama çoktan kapılmıştı bile.
Kapılıp gitmiş Jungkook'un kalbine konmayı beklemişti.
Ne kadar savrulduğunun bile önemi yoktu. Yanyana olmak,onunla zaman geçirmek herşeye değerdi Taehyung için. Ki çok zaman geçmeden de konmayı başarmıştı istediği kalbe.
Jungkook da ondan hoşlanıyordu. Bunu biliyordu artık. Hatta şu an çıkmış onun kollarına geliyordu. Bugünü o kadar uzun bir süre beklemişti ki geçen dakikalar bir ömür gibi hissettiriyordu. İlk defa evine, odasına gelecekti sevdiği adam. Onunla öpüşecek,sevişecek ve uyuyacaktı. Bedeni düşecekti her zaman uyuduğu yere. Şahit olacaktı odası Jungkook'un güzelliğine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒔𝒌𝒆𝒕𝒃𝒂𝒍𝒍 𝑪𝒍𝒖𝒃 | 𝒀𝒐𝒐𝒏𝒎𝒊𝒏
FanfictionOkulun basketbol kulübü kaptanı Min Yoongi ve ona aşık olduğu için o kulübe giren Park Jimin. "Bu boy ile bu işi becereceğini pek sanmıyorum." "Bu boy ile yaptıklarıma tanıklık etmiş olsaydın eğer eminim bu işi değil seni becerememi isterdin Yoongi...