27

3.3K 210 178
                                    

Normalde bu çifti yazmam baya bir vaktimi alırdı ama benim bebek okuyucularım sabırsızlanıyormuş. Kuşlar söyledi. Ben de yazayım dedim.

Ayrıca smut yazmaktan utandığım için de hemen bitsin istiyorum 🙈

Neyse beklenen o an geldi sevgili okuyucularım. Karşınızda azgın civciv ve ondan korkan kedimiz... 🐥🙀

Keyifli okumalar...



Yoonmin

Yoongi evin içinde dört dönüyordu. Şu an yaptığı şeyin sonuçlarını tahmin ediyordu az çok ama daha fazla Jimin olmadan yapamazdı.

Ondan veda mesajını aldığı ilk gece yalın ayak çıkmıştı evden. Kalbine saplanan korkuyla o hastane odasına nasıl vardığını bile hatırlamıyordu. Jimin'in ona söylediği her cümleden daha fazla yakmıştı canını onu kaybetme korkusu.

Birini daha kaybedemezdi hem de henüz kavuşamamışken...

Fakat korktuğu gibi olmamıştı hiç bir şey.
Odadan içeriye adım attığında ona gülen arkadaşlarını görmüştü. Sonra Jimin'i bulmuştu gözleri. Yaşıyordu, bırakmamıştı onu. Büyük bir mutlulukla koşmuş ve sarılmıştı sevgilisine. Daha sonra da olanları öğrenmişti. Yanlış ilaç sonucu şans yüzüne gülmüş, Jimin ölmemişti. Buna bile sevinememişti o an.

Biliyordu,eğer Jimin yanlışlıkla ilaçları karıştırmasa bugün onsuz olacağını biliyordu.

Hayat bir kez olsun Yoongi'den yana olmuştu işte. Bu defa ellerinden kayıp gitmemişti sevdiği ve artık onu kaybetmemek için her şeyi yapabilirdi.
Buna viagra alıp libidosu tavan yapan Jimin'i evine çağırmak da dahildi.

Şimdi ise yaptığı bu şeyin sonucunun nereye varacağını merak ediyordu. Heyecan ve korku sarmıştı bütün bedenini. Jimin ona ilk geldiğinde yalnızca sarılmıştı ve bu bile onun nefesini kesecek gibi olmuştu. Fakat şu an biliyordu ki bir tek sarılmak ile kalmayacaklardı.

Jimin ise hala bünyesini ele geçirmiş olan ilacın etkisiyle aceleyle evden çıkmıştı. Beklediği, istediği, hayal ettiği kişiye gidiyordu son sürat. Koştukça daha da büyük arzular sarıyordu vücudunu. Evet sevdiği insana dokunmak istiyordu ama onu incitmekten de bir o kadar çekiniyordu. Yaşadığı durumları öğrendikten sonra daha derin bağlarla dolmuştu kalbi. Yoongi'yi üzmek hayatta istediği en son şeydi artık. Ki hep öyleydi ama istemeden de olsa kırmıştı kedisini.

Ona kedi demesinin sebebi vardı bir de.
Küçükken ilk evcil hayvanı bir kedi olmuştu. Ne zaman üzülse, ne zaman canı sıkılsa ona koşmuş, sanki karşısında bir insan varmış gibi derdini ona anlatmıştı. Bazen onu tırmalamış, canını acıtmış olsa da kedisini sevmekten hiç vazgeçmemişti.
Ve bir gün kendisini anlayan tek şeyi, kedisini kaybedince de bir daha kimseyi sevmek istememişti. Bu bir insan da olsa, hayvan da olsa artık kimseyi sevmek istemiyordu.

Taa ki Yoongi'yi görene kadar. Ona ölen kedisini hatırlatıyordu. Onun kadar hırçın, onun kadar canını yakan ama bir o kadar da korkak. Kimseyi sevmemeye yemin etmiş olan kalbi sözünde durmamış, yeminini bozmuştu.

Şikayetçi değildi bundan. Sevgisinin her şeyi çözeceğinden emindi çünkü. Uzun bir süre çabalamış olsa da nihayet dediği olmuştu. Yoongi, onun canından çok sevdiği kedisi ona gelmişti. Korkmuştu ona bir şey olacağından. Bunun mutluluğuyla atıyordu adımlarını şimdi ona.

Her şey ona gittiği ilk gün gibiydi. Yine onun kapısının önünde aynı heyecanla, aynı mutlulukla duruyordu. Titreyen elleri kapı ziline uzanmadan, açılmıştı bile o kapı. Karşısında en az onun kadar heyecanlı bir yüz görmüştü.

𝑩𝒂𝒔𝒌𝒆𝒕𝒃𝒂𝒍𝒍 𝑪𝒍𝒖𝒃 | 𝒀𝒐𝒐𝒏𝒎𝒊𝒏 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin