Aha da tavşanlı bölüme geldik. Bu bölümü nasıl romantik yazacağım bilmiyorum çünkü aklıma zıplayan tavşan geliyor. 😂
Neyse başlayalım mı?
Keyifli okumalar...
Taekook
Bu ikilinin yaşayacağı ilk gece değildi bu fakat bir öncekinden daha tutkulu olacağı kesindi. Günlerdir birlikte geçirdikleri ilk gecenin etkisinden çıkamamıştı ikisi de. Arkadaşlarının yaşadığı olay yüzünden biraz gerilmişler ve bu gerginlik onları birbirine daha fazla bir şekilde çekmişti.
Şimdiyse Jungkook gerçekten bir tavşan gibi zıplayarak sevgilisinin evine doğru yol almıştı. Taehyung'un onu tüketmesini istiyordu. Öyle ki bunun olacağından da emindi.
Hayatı bir noktadan sonra hayalini kurduğu şekle bürünmüştü Jungkook'un.
Her şey bir mesajla başlamış ve bugüne getirmişti onu. Mutluluk kelimesi bile şu an hissettiklerinin yanında az kalıyordu.Büyük bir hevesle çaldı geldiği evin kapısını ve o kapı açıldığındaysa saniyesinde kucağına atladı sevgilisinin.
Taehyung şaşırmıyordu buna. Tam aksine hoşuna gidiyordu. Zaten yeterince geç kaldıklarını düşünüyordu ve şimdi daha fazla vakit kaybetmek istemiyordu. Onu öptüğü ilk an canlandı aklında. Dayanamamış çekip öpmüştü Jungkook'unu. Nasıl dayanabilirdi ki? Ona dayanmak mümkün müydü?
Kucağındaki bedenin kalçalarından tutarken içeriye geçmiş kapıyı ayağının tersi ile kapatmıştı. Konuşmuyorlardı. Konuşacak kelimeleri yok olmuştu sanki bir anda. Şu an susarak anlaşmak istiyorlardı. Birbirlerine susayarak.
Kucağındaki bedene hemen kavuşmak istiyordu. O yüzden sabredecek durumda değildi. Sert bir şekilde odasına giden koridordaki duvara yasladı Jungkook'un bedenini. Bu sertlik Jungkook'un canını yakmıyordu aksine içindeki arzular daha da hat safhaya çıkıyordu.
Kısa bir göz temasının ardından birleşti dudakları. Nefes nefese, birbirlerine aç bir şekilde öpüşüyorlardı. Taehyung bir elini duvara yaslamış sevgilisini öpüyorken diğer eli de aynı zamanda onun erkekliğinde geziyordu. Daha bir öpüşmeyle bile sertleşmiş olan erkekliğe dokunduğunda dudaklarından çıkan inlemeye engel olmamıştı.
Jungkook ise elini Taehyung'un beline dolamış vücudunda narince fakat bir o kadar da arsızca gezdiriyordu parmaklarını.
Taehyung haklıydı. Bu evin duvarları böyle bir şeye daha önce şahit olmamıştı. Sevgilisinin üstündekilerini çıkarırken de kendi şahit olduğu bedene kilitlenmişti. Yavaşca aşağıya doğru eğilip elini Jungkook'un eşofmanındaki iplere attığında bir yandan da dudakları ile göbek deliğine tutkulu öpücükler bırakıyordu. Nihayet ondan da kurtulduğunda boxerın üzerinden penisine öpücükler bırakmaya başlamıştı.
Jungkook yanıyordu. Bu mecaz anlamda bir yanmak değildi. Vücudu ateşler içinde karşısındaki beden için tutuşuyordu adeta. Koridorda yankılanan sesi bunun en büyük kanıtıydı.
"Sanırım artık tadına bakmanın zamanı geldi."
Cümlesini bitirir bitirmez boxerdan da kurtulan Taehyung susamışcasına yalamaya başladı önünde kabarmış olan erkekliği. Jungkook ise ellerini Taehyung'un saçlarına dolamış anın tadını çıkarıyordu. Sömürsün istiyordu onu. Tek bir noktasını ziyan etmeden sömürsün istiyordu. Nitekim Taehyung da bunu hakkıyla yapıyordu.
Önünde diz çökmüş halde sevgilisinin penisini yalayan Taehyung işini daha da kolaylaştırmak için sevgilisinin iki bacağını da omzuna aldığında Jungkook için artık ipler kopmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒔𝒌𝒆𝒕𝒃𝒂𝒍𝒍 𝑪𝒍𝒖𝒃 | 𝒀𝒐𝒐𝒏𝒎𝒊𝒏
FanfictionOkulun basketbol kulübü kaptanı Min Yoongi ve ona aşık olduğu için o kulübe giren Park Jimin. "Bu boy ile bu işi becereceğini pek sanmıyorum." "Bu boy ile yaptıklarıma tanıklık etmiş olsaydın eğer eminim bu işi değil seni becerememi isterdin Yoongi...