1

12 4 3
                                    

2 yıl önce * Neva Alkay

Gezi için bir mağaraya gelmiştik. Mağaranın duvarlarındaki yazıları ve şekilleri inceliyorduk. Mağaranın içinde bir çukur vardı ve etrafını yaklaşmamamız için bir şerit çekmişlerdi. Fakat bir yeri unutmuşlardı. Ben de fotoğrafları daha yakın çekebilmek için oraya yaklaştım. Fotoğrafı çekmek için telefonu kaldırdım. Tam o sırada ayağımın altındaki taş kırıldı ve çukura düştüm. En son hatırladığım sınıftakilerin çığlıklarıydı.

Günümüz

Odamdaki pencereden dışarıyı izliyordum. Bütün gün tek yaptığım tekerlekli sandalyede oturup dışarıyı seyretmek , kitap okumak ya da telefonla ilgilenmekti. Beni böyle bi rutine bağlayan şey bacaklarımdaki his kaybıydı. 2 yıl önce geçirdiğim kaza yüzünden bacaklarımda his ve hareket kaybı oluştu. 2 ay komada kalmışım. Uyandıktan sonra yürüyemeyeceğimi öğrendiğimde büyük bir depresyona girdim ve ne fizik tedaviye ne de psikoloğa gitmeyi kabul ettim. Annem ve babam sürekli beni ikna etmeye çalıştılar fakat o zaman çok kötüydüm. Şimdi ise psikolağa gitmeye karar vermiş , annem ile babamın eve dönmesini bekliyordum. Beni ikna etmeye çalışırken defalarca yalvardılar. Bu haber onları çok sevindirecekti.

Yatağımın yanındaki sehpadan sürahiyi aldım ve kendime su doldurdum. Bardaktan biraz içip geri bıraktım ve masamın başına geçip bilgisayarı açtım. Okula gidemediğim için online eğitim görüyordum fakat nadiren giriyordum derslere. Annem girmemi istiyordu ama hiç istemiyordum. Derse girip hocayı dinlemeye başladım. 40 dakika sonra dersi kapattım. Bilgisayarı kapatıp okuduğum kitabı elime aldım. Kitap okumayı ilkokuldan beri seviyordum. Okulda pek arkadaşım yoktu. Genellikle teneffüslerde kitap okurdum. Kazadan önce özel bi okula gidiyordum. Burslu girmiştim okula. Şimdi okuldaki öğretmenler bana online ders veriyordu.

Kapıdan anahtar sesi duydum. Annemler gelmişti. Ama dışarı çıkmadım ve kitabımı okumaya devam ettim. 10 dakika sonra annem içeri girip yanağımdan öptü.

-Ne yaptın kızım bugün?

-Ne yapacağım anne? Derse girdim , dışarıyı seyrettim , kitap okudum.

-Dersler nasıl gidiyor?

-Her zamanki gibi.

-Tamam canım. Ben yemeği hazırlayım seni çağırırım.

-Tamam.

Annem odadan çıkıp kapıyı kapattı. Ben de telefonumu elime aldım. Derin'den mesaj gelmişti.

*Ne yaptın canım? Bu mesajı görünce beni ara.*

Derin'i aradım. 2. çalışta açtı.

-Nasılsın Neva?

-İyiyim sen?

-Ben de. Annemler yarın size gelecekmiş onu söylediler.

-Sen de geliyorsun değil mi?

-Sorman hata.

-Senin sesin kötü geliyor ne oldu?

-Annemle biraz tartıştık. Notlar yüzünden. Notlarım 80-90 arası ama daha fazlasını istiyorlar.

-Biraz daha çalışırsan onu 90-100 arası yaparsın belki.

-Evet yaparım ama çok çalışmak beni strese sokuyor.

Annem seslendi.

-Derin kapatmam lazım annem sesleniyor.

-Tamam canım yarın görüşürüz.

Telefonu kapatıp odadan çıktım. Mutfağa girip yerime geçtim. Babam bana döndü.

-Nasılsın kızım?

-İyiyim baba. Anne?

-Efendim canım?

-Derin'in annesiyle babası geleceklermiş.

-Evet biliyorum.

Annem yemeklerimizi tabaklara koyup yerine geçti. Biraz yedikten sonra babama döndüm.

-Baba?

-Efendim kızım?

-Ben psikoloğa gitmek istiyorum.

İkiside bana şok olmuş halde baktılar. Bunu beklemiyorlardı. Annem sevinçle bana baktı.

-Ciddi misin kızım?

-Evet anne.

-Peki kızım. Hemen şimdi arkadaşlarımdan öneri alacağım.

Babam bana baktı.

-Fizik tedaviyi istiyor musun?

-Hayır.

Annem bana baktı.

-Kızım neden-

-Anne lütfen.

-Peki.

Doymuştum. Afiyet olsun diyip. Mutfaktan çıktım. Banyoya ilerlerken annem peşinden geliyordu. Musluğu o açıyordu açmakta zorlandığım için.
Banyoya girdik ve annem musluğu açtı. Elimi yıkadım. Annem havluyu verdi.

-Canım neden istemiyorsun fizik tedaviyi?

-Anne zor geliyor bana biliyorsun. Hastaneye girmek istemiyorum.

-Evde olmak istersen olursun Neva.

-Anne istemiyorum. Tedaviyi olmak istemiyorum!

-Neva böyle yaşaman çok zor! Hep birilerine muhtaç olarak yaşayacaksın!

Gözlerim doldu.

-Sana yük olduğum için böyle diyorsun değil mi?

-Kızım-

Ağlayarak banyodan çıkıp odama girdim. Kapıyı kapatıp kilitledim. Ben de biliyordum böyle olmayacağını hep birilerine muhtaç olacağımı ama bu durumun yüzüme vurulmasından nefret ediyordum.

Ağlamamı durduramıyordum. Ben ne yapmıştım ya. Ben bu cezayı hakedecek ne yapmışım. Kapıdan tıklama sesi geldi. Açmadım. Sonra babamın sesini duydum.

-Kızım açar mısın kapıyı?

Kapıya ilerledim. Kilidi açıp kapıyı açtım. Babam içeri girip yatağıma oturdu. Gözlerimden hâlâ yaşlar akıyordu. Babam parmağını uzatıp yaşları sildi.

-Ağlama canım benim.

-Baba ben de biliyorum böyle yapamayacağımı. Ben de biliyorum hep birilerine muhtaç olacağımı ama bunun yüzüme vurulmasından nefret ediyorum baba.

-Tamam canım sakin ol. Sen ne zaman tedavi olmak istersen o zaman olursun Tamam mı? Kimse karışamaz buna. Sen yeter ki ağlama.

Kafamı salladım.

-Psikoloğa gitmek istiyor musun? Yoksa evde mi olsun?

-Evde olsun.

-Tamam canım. Uyuyacak mısın?

-Evet ama önce giyineceğim.

-Tamam ben anneni çağırayım. Giyinince haber ver.

-Tamam.

Babam odadan çıktı. İçeri annem girdi. Dolaptan pijamalarımı çıkardı. Pijamanın altını kendisi giydirdi. Tişörtü kendim giydim.

-Babana söyleyim yatırsın seni.

Annem çıkmadan önce içeri babam girdi. Beni kucağına alıp yatağa yatırdı. Üstümü örtüp yanağımdan öptü.

-İyi geceler canım.

-İyi geceler.

Gözlerimi kapattım.





MAHKUMLUKTAN GERÇEĞEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin