Lee Felix bir boyslove webtoon çizeriydi, baş karakterini çizerken esinlendiği kişi ise homofobik olan Hwang Hyunjin'di.
| texting (ult hyunlix)|
by larren
not: okumayın bence cringe
Felix büyük bir dikkatle elindeki sarı boyayı birkaç saat önce kesip rengini açtığı saç tutamlarına sürüyordu. Artık siyah rengini bile anımsatmayan ve eskisine nazaran daha kısa saçlara sahip olan Hyunjin ise yatakta oturan Felix'in sallandırdığı bacakları arasında yere çökmüştü. Vücudundaki yaralar her ne kadar canını yaksa da hiçbir şey olmamış gibi gözlerini kapatmış ve başının boya olmayan kısmını çilli çocuğun süt bacağına yaslamıştı. Yorgun hissediyordu, saçlarında dolaşan parmaklar ise bu yorgunluğunu iyice tetikleyip onu uyumaya itiyordu.
Felix'in şarkı mırıldanan sesi kulaklarına ulaştığında bile gözlerini açmamak için direniyordu. Bir yandan da duvara yansıtılam projektördeki marvel filmi ise kimsenin onu izlemediğini bilmeden oynamaya devam ediyordu. Felix'in evi çok büyük değildi ama bir yuva kadar sıcak hissettiriyordu. Bulundukları odanın bir kısmı tamamen masa ve çizim aletleriyle doluyken diğer bir tarafı ise boydan boya kitaplık raflarına ev sahipliği yapıyordu. Yatağını yasladığı duvarı süsleyen manga çizimleri ve birkaç bitki yığını ile karşık ama güzel bir odaya sahipti çilli çocuk. Yerde oturmak için birkaç büyük minder ve her ihtimale karşı yanında yedek olarak bıraktığı örtüler şimdi Hyunjin'in tarafından kullanılıyordu.
Felix kafasını çıplak bacağına yaslayıp uyuklayan genci rahatsız etmek istemediği için her hareketini büyük bir narinlikle gerçekleştiriyordu. Gözünün önüne düşen saçları görüşünü engellerken onları üfleyip Hyunjin'i uyandırmadan büyük bir titizlikle bacağına yaslandığı yerdeki saçları boyamaya başlamıştı. Bazen gözü duvardaki filme kayarken yanlışlıkla kendi bacağını da boyuyordu. Kısa bir sürenin ardından yavaşça Hyunjin'in başını diğer bacağına yaslarken uyuklayan oğlan farkında olmadan Felix'in yumuşak tenine kollarını sarmıştı.
Çilli genç bu hareketle ellerinin altındaki saçı okşamaya başlarken bir yandan da işine devam ediyordu. Hyunjin'in neler yaşamış olabileceğini tahmim ettikçe oğlana karşı ister istemez şefkat duyuyordu. Bu yüzden evin önüne her geldiğinde onu içeri kabul etmişti. Hyunjin'in nasıl olduğunu bilmek istiyordu, asıl kişiliğini öğrenmek istiyordu. Babası yüzünden mi böyleydi bilmiyordu ama ona karşı olan hâl ve hareketlerinin az da olsa yumuşayıp değiştiğinin farkındaydı.
Bu düşüncelerle vakit geçirdiği yarım saatin sonunda artık bacakların arasındaki bedenin siyah saçlarından eser yoktu. Felix Hyunjin'in derin bir uykuya daldığının farkında olduğu için saçlarını dikkatlice sarmış ve tekrar bacağına yerleştirmişti. Şimdi ise güzel bir gülümsemeyle arada bir bacağına sarılan Hyunjin'e bakıyor ve bakışlarını tekrardan filme çeviriyordu.
Hyunjin yavaş hareketlerle omzunu okşayan elle rüya aleminden uzaklaşırken ilk birkaç saniye nerede olduğunu hatırlayamadı. Önünde biten filmin oyuncularının yazdığı duvar varken başını yasladığı bacaktan kaldırmıştı. Sarıldığı bacağı bırakırken bu sefer bakışları Felix'teydi.
"Saçlarını yıkama vaktimiz geldi Hyunjin."
Oğlan uyku sersemi bir şekilde çilliyi onaylarken oturduğu yerden kalktı. Felix de uyuşan bacağının verdiği önemsemeden ayağa kalkıp Hyunjin'in kolundan tutmuştu. Adımları banyoya giderken çilli çocuk kesinlikle sarışından daha heyecanlıydı. Hyunjin girdiği banyoyu inceleme fırsatı bulamadan Felix'in kendisini saçlarını yıkaması için eğdiğinde bile sesini çıkarmıyordu.
Felix büyük bir heyecanla Hyunjin'in saçlarını yıkayıp kuruturken uzun olanın ona bakış şeklini bile fark etmiyordu. Elleri arasından kayıp giden sarılıklarla yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirmiş ve Hyunjin'i döndürerek aynaya bakmasını sağlamıştı. Büyük bir merakla aynaya bakarak omuzlarından tuttuğu gencin tepkisini izliyordu minik beden. Hyunjin ilk birkaç saniye şaşkınlıkla kendine bakarken elleri çoktan saçlarına gitmişti bile. Yüzünde oluşan hafif tebessüm şu anki hâlinden memnun olduğunu ifade ederken gözlerini aynadan dikkatle ona bakan Felix'in gözlerine çevirmişti.
"Teşekkür ederim..."
Felix'in cevabıysa kocaman bir gülümsemeydi.
Gecenin geri kalanında ise Hyunjin tekrardan Felix'in bacaklarının arasında oturuyordu ama bu sefer Felix'in yaptığı şey saçlarını minik ve farklı örgülerle süslemekti. Büyük bir dikkatle bacakları arasındaki gencin saç tutamlarını örerken bir yandan da onun duvara yansıttığı filme bakıyordu. Bir başka saç tutamına geçerken artık ilgisi filmden çok Hyunjin'in Loki hakkındaki görüşlerine yönelmişti. Hyunjin durmadan konuşurken farkında olmadan başını tekrardan Felix'in bacağına yaslıyordu. Bu sefer o, çillinin Ironman hakkındaki düşüncelerini dinliyor ve yorum yapıyordu. İkisi de tuhaf bir uyum içinde konuşmaya devam ediyordu. Felix sanki Hyunjin'i yıllardır tanıyormuş gibi bir bacağını omzuna atmış ve kafasını daha da rahat yaslaması için alan tanımıştı. Hyunjin ise bunu garipsememiş aksine başını bir kedi gibi yasladığı yere sürtmüştü.
Gecenin sonuna doğru iki beden de sabah sarmaş dolaş uyanacaklarını bilmeden konuşmaya devam etmişti.
●
Eeee NASILDI
Hyunjin'in yeni saçı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölümü yazarken bacak fetişim olduğunu fark ettim 😋
En sevdiğiniz hayvan? (Benimkisi webtoon hyunjin 🥳)
