2 • yağmacı

104 13 2
                                    

Bölüm Şarkısı: Ed Sheeran- Celestial
Multimedya: Jungkook





2.Bölüm


Bağrışma sesleri giderek artarken başımı kaldırıp tepeden aşağıya baktım. İnsanlar telaş içinde eşyalarını toparlamaya çalışırken kafamı limana çevirdim. Oldukça büyük bir gemi vardı. İçinden kalabalık bir grup insan dışarıya çıkmış, ellerinde kılıçlar ve tüfeklerle köye doğru yürüyorlardı. Herkes pazar yerlerinde duran yiyecek kasalarını ve eşyalarını alıp kaçarken telaşla yerimden kalktım. Tepeden aşağıya hızla inerken meydandaki bağırış seslerini duyuyordum.

Evin kapısına geldiğinde "Anne?"diye bağırdım. Kapıya sıkıştırdığım taşı alıp eve girdim. "Anne?"diye bağırdım tekrardan. Kimse yoktu ve çok korkuyordum. Ya ona bir şey olduysa? Dışarıya çıkacaktım ki annemin telaşla eve geldiğini gördüm. "Anne...ne oluyor?"diye sordum korkuyla. Beni içeriye itip kapıyı hızlıca kapattı ve kilitledi.

"Yağmacı korsanlar mı geldi yoksa?"diye sordum endişeyle. Korsanların nasıl olduklarını bilmiyordum ama korkunç ve günahkar olduklarını söylemişti bir kere bana Taehyung. Beni odama soktuğunda kapıyı bir kez daha kapattı. Giysilerimi koyduğum büyük sandığın yanına gitti. İçindeki herşeyi hızlıca çıkarıp yatağımın üzerine boşaltmıştı.

"Sandığa gir hemen!"dedi telaşla. Öylece ona bakarken beni kolumdan tuttu ve sandığa girmeye zorladı. Sandığın içine girip çömeldim. Neyse ki içine sığabiliyordum. Yüzünden korkudan başka bir duygu yoktu ve onu ilk defa bu kadar korkarken görüyordum. O benim gözümde asla korkmayan bir kadındı! Demek ki bu yağmacılar gerçekten korkunçtu!

"Her ne duyarsan duy, buradan asla çıkmayacaksın! İster çığlık sesi duy ister başka sesler! Ben seni çıkarana dek asla ama asla sandıktan çıkmayacaksın!"dedi. Söyledikleri telaşlanmama sebep oldu ve korkuyla ağlamaya başladım. "Sen...sen ne olacaksın peki?"diye sordum kekeleyerek.

"Sakın sandıktan çıkma eğer çıkarsan.."devamını getirecekti ki evin önünde sesler duyduğumuzda bana döndü ve parmağını dudaklarına bastırıp 'sus' işareti yaptı. Sandığın kapağını yüzüme kapattığında içeri karanlık hakim olurken öylece bekliyordum. İlk önce adım sesleri duydum sonra kırılıp dökülen eşyaların sesleri, annemin 'yapmayın' seslerini duyduğumda gözlerimden yaşlar akıyordu. Ses çıkarmamak için ellerimi ağzıma sıkıca bastırdım. Ona bir şey olsun istemiyordum. Buradan çıkıp annemi o yaratıklardan kurtarmak istiyordum ama bana 'ne duyarsan duy asla çıkma' demişti.

Gür bir ses "Bir bok yok burada!"dedi. Adım sesleri bir süre etrafta dolaştı. Beni bulacak diye kılımı bile kıpırdatmıyordum. Çok korkuyordum. Ya annemi öldürdüyseler? Sonunda sesler kesilmişti. Acaba gitmişler miydi? Bir anda sandığın kapağı açıldığında kafamı kaldırıp yaşlı gözlerimle yukarıya baktım. Bir adam yukarıdan bana bakıyordu. "Bak sen şu işe! Burada minik bir civciv buldum!"

Beni saçlarımdan sertçe tutup sandıktan çıkardığında dolu gözlerimle ona bakıyordum. Her an ağlayabilirdim. Kolumu sertçe tuttuğunda "Bırak beni!"diye bağırdım. Adam beni odamdan çıkarmaya çalışırken ona direniyordum fakat hiçbir faydası yoktu. O kadar güçlüydü ki kıpırdamıyordu bile! Annem evin kapısında durmuş ağlayarak bana bakıyordu.

"Rahat dur omega!"dedi adam bana yılan gibi tıslayarak. Omega olduğumu hemen anlamış olmalıydı. Feromon kokusu çok baskındı. Korkunç görünüyordu. Dışarıya çıktığımda siyah saçlı bir diğer adam annemi kollarından tutuyordu. "Bırakın onu! Ne isterseniz veririm ama onu bırakın!"dedi yalvararak. "Ne vereceksin bunak karı! Göt mü?"dedi uzun boylu başka bir adam. Herkes buna kahkahayla güldüğünde ben çırpınmaya devam ediyordum.

GRABBER / jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin