Yorum sınırı: 100
Etkinlik yemek yapmaydı. Herkes kendileri için ayarlanmış tezgaha geçmiş sürenin başlamasını bekliyorlardı. Süre başladığında Taehyung Jungkook'un verdiği komutlara uyup her dediğini yapıyordu.
Jungkook profesyonel bir şekilde yemek yaparken Jimin'de aynı Jungkook gibi oldukça iyi ilerliyordu. Bazıları çoktan pes etmiş mahvolmuş yemeğe bakarken kalan beş çift doğru bir şekilde bitirmişti yemekleri.
Tek tek tadılan yemeklerden en beğenilen dört tabak seçilmiş bir çift elenmişti. Sunucu özellikle Jimin ve Jungkook'un tabağını övmekten çekinmemişti. Sıra ipten geçme oyunundaydı.
Oyun çiftlerden birinin diğerini kucağına alıp ipin altından geçirmesiyle ilgiliydi. Taehyung güçlü arkadaşımın onu kucağına almasını beklerken Jungkook Jimin'i kucağına almış bedene kitlenmiş ona bakmakla meşguldü.
Elinin biri beline biri de kalçalarına yakın bir yere yerleşmişti ve Jimin kollarını onun boynuna dolamıştı. Jungkook Jimin'in yemek boyunca kendisine attığı kırgın bakışları elbette görmüştü.
Taehyung ağırdı. Çok değildi ama Jimin'e göre ağırdı. O gün Jimin'i eve götüreceği zaman arabaya kadar modelini taşımıştı ve ağırlığı ona hiçbir şey gibi gelmişti.
Böyle devam etmek istemiyordu. Hala kendisine bakan arkadaşına baktı ve "Taehyung, Jimin çok üzüldü." Taehyung Jimin'e baktı ve onun gelirken olan enerjisinin olmadığını fark etti.
"Dostum sanırım onunla takım olmalısın." Jungkook gözleri parlayarak ona baktı. "Gerçekten mi?" Taehyung başını salladı. "Annesinden dolayı hala üzgün olmalı. Yanında olmalısın. Bencillik etmeyelim." Jungkook anında başını sallarken ikili diğer çiftin yanına geldi.
"Eş değişebilir miyiz?" Jungwon reddetmeye hazırlanırken "Öyle yapalım eğer istiyorsanız." Jimin'in bakışları Taehyung'u buldu. "Yani aranıza girmek istemem." Taehyung sevecen bir tavırla elini onun omzuna koydu. "Jungkook'la hep takım olduk bir kerede rakip olalım." İkisi yer değiştirdiğinde bu sefer pembe saçlı beden ile aynı takımdaydı Jungkook.
Bundan mutlu gözüküyordu ve Jimin yavaş yavaş neşesini geri kazanıyor gibiydi. Jimin'i kucağına aldığında Jimin kollarını boynuna doladı ve kafasını boynuna doğru koydu.
Jungkook ipin altından rahatlıkla geçtiğinde pembe saçlı olanın gülümsemesini boynunda hissediyordu. Taehyung ve diğer çiftlerde ipin altından geçebildiklerinde ip biraz daha aşağıya çekildi.
Jungkook Jimin'in yüzüne biraz daha yaklaşmak zorunda kaldığında kokusunu hissedebiliyordu. Ne kadar da güzel bir kokuydu bu böyle. Öyle ki kokulara karşı hassaslığı olan Jungkook'u bile hayran bırakmıştı kendine.
Bu oyun da bittiğinde ve birkaç oyun oynandığında geriye iki çift kalmıştı. Sıradaki oyun en iyi dans eden ikiliyi seçmekti. Kazanan ödülün sahibi olacak üç günlük tatil hakkı verilecekti.
Müzik başladığında Taehyung çoktan hünerlerini göstermeye başlamıştı. Jungkook centilmen bir tavırla eğilip elini Jimin'e uzattı. Jimin gülümseyerek eline tutunduğunda ikili dans etmeye başlamıştı.
Dansları müziğe göre biraz daha ilerlemiş Jungkook sıkıca belinin iki yanından pembe saçlı çocuğu tutmuştu. Jimin ise kollarını sıkıca onun boynuna dolamıştı. Jungkook'un umrunda bile değildi şu anda yarışma. Tek düşündüğü bu işi biraz ilerletmek ve sonucunu düşünmemekti.
Elinin birini arsızca Jimin'in kalçasına koyup onu yerinde bir tam tur döndürdüğünde Jimin halinden memnundu. Jeon'un kalçalarına olan zaafını görebiliyordu. Hem o uzun kemikli eller kalçalarını kavramayacaktı da ne yapacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Photographer ~ Jikook
FanficJeon Jungkook model Park Jimin'in fotoğrafçısı. Jungkook ıslak rüyalarını süsleyen Jimin'in arsızlıklarına karşı direnebilecek mi? "Jimin sen baştan beri benimdin."