Harry telefondan kafasını kaldırıp kompartımanlara bakmaya devam ediyordu.
Kapının kolundan destek alarak ayakta kalırken ama trenin hareket etmeye başladığını ve birazdan hızlanacağı da biliyordu. Gittikçe dengesini korumasının zorlaşması da ona yardımcı olmuyordu.
Daha hızlı gezmeye başladı. Vagonun sonuna yaklaşıyordu ve hala arkadaşlarını bulamamıştı.
Aynı vagondalardı değil mi? Öyle olmalılardı. Hermione vagon hakkında birşey dememişti. Demek ki onu vagona binerken görmüştü.
Düşünmeyi bırakıp tekrar gezmeye başladı. Kapılardan birini açtığında yere oturmuş iki kızıl ve bir kıvırcık gördü. Yerin kirli olup olmadığını umursamadan bir süpürgenin etrafına oturmuş bakım yapıyorlar gibi görünüyordu.
''Dostum bu gerçek bir Nimbus 2000. Bunu nereden buldun?""Hey, her quiddditch sunucusunun gizli kaynakları vardır ve bunu birilerine söylerse artık gizli olmazlar"
(ağlicam bu çok zeki)"Hadi ama! Karşılığında sana bir galon kaymak birası bile verebilirim."
"Hayır kardeşim veremezsin."
Fred ikizine bakıp kafasını salladı. Verebileceğini biliyordu ve bu onlar için kolay olurdu. Ama iddiayı büyük tutmaları gerektiğini düşünüyordu.
"Tabi ki verebilirim kardeşim."
"-_-"
"Ah tamam. Lee eğer söylersen önümüzdeki 9 maçta gryffindor un kazanmasını sağlayabiliriz."
"Bak işte bunu gerçekten yapabiliriz. Ne düşünüyorsun?"
"Üzgünüm çocuklar ama bir quiddditch sunucusu takım tutmamalı biliyorsunuz. Güvenilir bir sunucu olarak bende tutmuyorum."
"İç çamaşırında bile gryffindor logosu olduğunu bilmiyoruz sanki."
Lee kızardı.
"Hey sizin önünüzde hiç bavulumu açmadım, nasıl böyle birşey iddia edebilirsiniz?"
"Özür dilerim dostum ama biri eğer gizli kaynaklarını söylerse artık o kaynaklar gizli olmaz."
(ππ)"O BENIM LAFIMDI."
"ARTIK BİZİM DE LAFIMIZ." dedi ikizler bir ağızdan.
Lee bir anda Fred'in üzerine atladı ve güreşmeye başladı.
Fred "Ben onu oyalıyorum kardeşim şişeyi çıkar!"
George "Tamamdır kardeşim!"
George koltuğun altından bavulu çıkarttı ve açtı. İçinde küçük bir kutu vardı. Küçük kutuyu da açınca Lee içinde ince uzun, parmak boyutunda küçük şişeler olduğu gördü. Şişelerin üzerindeki etikette sadece büyük bir v harfi vardı. Harry onun Veritaserum* olabileceğini düşündü. Ama Lee anlamamış olacak ki hala içinde ölümcül bir zehir varmış gibi Fred'in altında göz bebekleri kocaman olmuş şekilde şişeciğe bakıyordu.George şişeciklerden birini alıp ışığa tuttu.
"Tam kıvamında görünüyor kardeşim."
Daha sonra elindekini Fred'e fırlattı. Fred yakalandıktan sonra Lee'ye döndü."Sonuna hazır mısın?"
"TAMAM SÖYLEYECEĞİM LÜTFEN BIRAKIN!"
"Sakin ol Lee. Herkesin bir sonu vardır. Seninkinin yakın olmasında bir sorun yok."
Fred küçük tıpayı çıkarttı ve
"Hazır mısın kardeşim?"
"Sonuna kadar kardeşim."
Ardından Fred şişeciğin içindeki sıvıyı Lee'nin ağzına döktü. Lee sırtüstü yattığı için kolayca yuttu. Birkaç kere göz kırptı, öksürdü ve bağırmaya başladı.
"AMAN TANRIM NAPTINIZ BANA FAZLADAN BACAKLARIM MI ÇIKIYOR GÖZLERİM Mİ BÜYÜYOR DERİM PUL PUL OLDU MU PATLAMAK ÜZERE MİYİM KÜÇÜLÜYOR MUYUM GENZİME KAÇTI BIRAK BENI LÜTFEN BİRİ BENİ KURTARSIN İNSANA ŞİDDET YARDIM EDİN YARDIM!"
Lee sadece çığlık atıyordu ama ikizler gülmekten yerlere yığılıyordu.
"GÜLMEYİN OĞLUM KOMİK DEĞİL ÖLÜYORUM LÜTFEN BİRİ YARDIM ETSİN!"
Harry Lee'nin içtiği şeyin su olduğunu bilmesine rağmen kapıyı kapattı ve içeridekilerin kendisini fark etmemesini bie fırsat olarak görüp tekrar gezinmeye başladı.
*Veritaserum ayrıca Doğruluk İksiri ve Doğruluk Sıvısı olarak da bilinir, yalnızca üç damlası herhangi bir kişiyi bir sorunun doğru cevabını söyletmeye yarayan iksirdir. Ancak büyücü mahkemelerinde kullanılmaz. Rowling iksir listesinde neden kullanılmadığını açıklamış merak edenler gidip okuyabilir.
Yazılma tarihi 25.07.22
Düzenleme tarihi 25.07.24
ŞİMDİ OKUDUĞUN
By Mistake | Drarry (ASKIDA)
Fanfiction"Bana bak Potter. Bunu aramızda anlaşmazlık olmasını istediğim için veya art niyetle söylemiyorum. Sen beni bozdun ben de seni? Sadece iyileşene kadar..."