1)İŞGÜNÜ

33 4 0
                                    

chung dan

Sabah telefonumun sesini duydun ve uyandım yarın okul vardı ve benim malesef akşam mesaim vardı işe gitmeme bir saat vardı. Bu yüzden dolabına gittim sadece stok yaptığım noodler vardı aralarından birini aldım ve malesef onun yanındaki noodlırları yıktım bunu görünce umursamadım kapıyı kapattım sıcak su hazırladım 3 dakika sonra su hazırlandı noodlın soslarını koydum ve sıcak suyu koydum ve telefonunu almaya odama gittim

Telefonu şarj'dan alıp içeri gittim Instagrama girdim ve gezmeye başladım noodle mi aldım ve yemeye başladım en sonunda yutube girdim noodle mı bitirdim aynanın karşısına geçtim "saçıma bişey yapsam mı" diye düşündğm ama bu kısa saçla hiç bir bok olmadığı aklıma geldi ve güldüm üstüme dolaptan aldığım bi kaç şeyi geçirdim anahtarınımı ve telefonumu alıp evden çıktım yolu kısaltmak için arka yollardan geçmeye karar verdim küçğk bir sokağa giridim biraz garip tipler vardı umursamadım en sonunda yol darlaştı ve bir kekonun yanına geçmem gerekti biraz ilerledikten sonra bir ıslık sesi duydum "ne güzellik ve taş gibi" (lan yazarken sinirim bozuldu)bunu duyunca arkama döndüm adama sert bi tokat attım ve boş sinirli gözlerle ona baktım "seni şurdaki direğe oturturum o. çocuğu" diyip çenesine yumruk attım onun yüzünden işe geö kalıcaktım bu yüzden koştum...

Time skip

En sonunda işe vardım daha sabah olduğu için pek kişi yoktu buyüzden iş arkadaşlarım dai ,fudo ile eyrafi temizlemeye başladık temizlik bittiğinde saat 11:23'tü müştrriler yakında geleceği için temizlik eşyalarını içeri götürdük aradan zaman geçti . Müşteriler gelmeye başladı hepsine şipariş götürdük en sonunda dışardan bir kaç motor sesi geldi içeri 6 erkek girdi. Belliki bir kaç çete üyüsesiydi...dai ve fudo gerilmiş gibiydi hepimiz mutfağa geçtik"niye korktunuz lan alt tarafı insan" diyince hepsi bana mal dermiş gbi baktılar "onlar toman üyüleri eğer bişeyi beyenmezlerse etrafı yıkarlar" diye korkuyla konuştu ikisi pek umursamadım ve toman çetesinin masasına gittim elime kalem ve minik not defterimi aldım "hoş geldiniz ne yemek istersiniz" dedim "ben çocuk mönüsü istiyorum üstünde bayrak olsun!" Diyerek konuştu kısa sarı saçlı çocuk emredermiş gibi bir ses tonuyla buna gıcık olmuştum onun karşısında saçı uzun arkadan küçük örgülü ve kafasında dövme olan kişi bana döndü bana biraz sinirli bakıyordu sanırım sinirli bakışlarım onuda sinirlendirmişti(nasıl cümle lan bu aq)"ben su alıyım" dedi uzatmadan herkezin siparişini aldım ve sakince mutfağa döndüm "siparişler bir çocuk menu , su , 2 tane acılı patates kızartması ,limonata ve balık kroket"diyip siparişler hazırlanmasını içim mutfaktaki sandelyeye oturdum ve ağzımın içinde böbürlenme ye başladım bizimkiler diğer müşterilere sipariş götürmekle meşguldu toman üyüylerinin siparişleri sonunda hazır olmuştu siparişleri aldım ve masaya gittin şiparişleri verdim "hey bunda bayrak yok!" Diye somurttu kafam bizimkileri döndüğünde korku ile duruyolardır masaya döndüm başımı eydim "üzgünüm efendim bayrak kalmamış" dedim dövmesi olan çocuk üstündeki ceketine elini attı bir bayrak çıkardım ve hamburger'in üstüne koydu kısa saçlı çocuk velet gibi sevindi "başka bir isteğiniz var mı efendim?" Diyerek konuştum hayır anlamında başını salladı bu yüzden içeri gittim "eğer güzel bir bahşiş vermezlerse olay çıkartırım" diye konuştum mutfaktaki herkez güldü bende su almak için ilerken yerde olan yağı hark etmedim ayağım kayıp düştüm ellerim sıcak yağa denk geldi acıyla çığlık atmak için kendimi tuttum beni kaldırdılar ve bar taburesine oturttular ve kollarımı bandajşadılar. Bizimkilerle sohbet ettik "neyse gidin siz ben kalırım akşam mesaisine"diyince "öyle şey olmaz "diye konuştu dai "hem bizi evde bekleyen yok biz kalırız" sinirle ellerimi masaya koydum ve parmakları bandaşla olsada zor şekilde büktüm...

 Bizimkilerle sohbet ettik "neyse gidin siz ben kalırım akşam mesaisine"diyince "öyle şey olmaz "diye konuştu dai "hem bizi evde bekleyen yok biz kalırız" sinirle ellerimi masaya koydum ve parmakları bandaşla olsada zor şekilde büktüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Sanki benim evimde bekleyen bir ailem var beni ikiletmeyin ve eve gidin" diyip kafamı mutfak kapısında dışarı çıkardım toman üyülerinin olduğu masaya gözüm kaydı çünkü yemekleri bitmişti masalarına gittim.
"Başka bir isteğiniz var mı?" Diye sordum "hayır kalsın" dedi hepsi bir ağızdan bunu duyunca tabaklarını topladım en sonunda ise parayı bırakmak için olan kutuyu (aklıma gelmedi hani garsonlar parayı koymak için verir ya bitane kutu var ya o isim gelmesi ya) parayı bıraktılar ve kalkıp gittiler parayı almaya gittim
444 yen oluvaktı ama 210 yen hazladan vardı gayet güzel bir bahşiş vardı bahşiş kısmını cebime attım ve parayı alıp kasaya koydum bizimkiler çıktı ben ve kalan bir aşçı ikimiz kaldımıştık...

Time skip

Sonunda iş bitmişti iş yerin kapısını kapattım. Yürümeye başladım yağan yağmur'un yere çarpma ve sokak lambalarının yanıp sönenme sesi yürüyüşüne eşlik ediyordu en sonunda eve vardım eve vardığımda bardaktan boşalırcasına yağmur yağdı ben ise ıslak saçımdaki suyu kafamı sallayarak kruttum ve okul hormamı hazırladım eski okulumdan aldığım lakap geldi ve gözümden bir yaş geldi

Orta okul 5. Sınıf

"Hey Rin geldi"(rin'in diğer anlamı çirkin kadındır) diyerek bağırdı sınıftaki erkekler herkes chung
'un üstüne kağıt parçaları attılar chung bunu umrsamafı umursarsa onları mutlu edeceğini biliyordu derslerin hepsi bitti chung çantasını topladı ve sınıftan gözleri dolu şekilde çıktı eve gelirken. Bir maske dükkanı gördü . Maskeyi aldı ve okul günü o maskeyi takıp durdu akran zorbalığına alışmıştı bu yüzden cidden duyugusuz kalmıştı

~Anı sonu~
(Üçüncü kişili anlatım şuan ha)
Yüzünden akan yaşları sildi eğer evde kalırsa bişey olucağını düşündü ve koşmaya başladı chung...o sırada biri ona çarptı gördüğü kişi restoran'ta gelen müşterilerden biriydi bu mikey yani manjiro Sana chung yere düştüğünde manjiro(sırf uzun olsun diye manjiro diyom😌)önce kıza baktı sırıttı ve elini uzattı kız yerde ıslanmış kıyafetlerle manjiro'ya baktı iki saniye düşündü ve manjiro'nun elini tuttu manjiro adını bilmediği kıza ayağa kaldırdı kız ayağa kalkınca hark etti kız ya uykusuzdu ya da ağlamıştı...manjiro hark etti ve kızı mutlu etmek için elinden geleni yaptı en sonunda kız dayanamayıp güldü gülüşü tatlı bir çocuğun hediye alması gibiydi kız sanki 15-16 yaşında (yaşı kafadan attı görünüş olarak) biri değil 7 yaşında bir kız çocuğuydu manjiro bunu düşünürken kız tatlı gülüşünü insanın adını unutucağı bir sırıtma aldı yerini manjiro ve chung konuşması küçük bir park'a kadar sürdü bu yürüyüş park'a vardıklarında bitti birbirine sadece adını söylediler ve yolları değişti chung en sonunda evine vardı.

(Chung dan dewam)

Manjiro ile park'a kadar yürümüştüm neden bilmiyorum onu ilk gördüğümde gıcık olduğunu düşünmüştüm ama yanıldıymı anladım...iyi biriydi bunu düşünürken telefonuma bir bildirim geldi bildirim isimsiz bir numaray'dı

Mesajlar:

İsimsiz numara:

Selam chung-chan yada güzellik mi demeleyim

Chung:

Sapık mısın!!

İsimsiz numara:

Hayır sadece seni istiyorum bebeğim

Chung:
*Görüldü*

*WhatsApp çıkar*

"Aptal sapık!" Diye bağırdım sinirle kısa ve derin bir nefes alıp odamdaki camdan dışarı baktım

Bu  güzel dolun ay'ı izlemek bir nebze olsada beni rahatlatmıştı sadece buna bile baka bilirdim ama saat çok geç olmuştu bu yüzden pjamalarımı giydim ve rahat yatağıma yattıp uyudum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu güzel dolun ay'ı izlemek bir nebze olsada beni rahatlatmıştı sadece buna bile baka bilirdim ama saat çok geç olmuştu bu yüzden pjamalarımı giydim ve rahat yatağıma yattıp uyudum

°~°BÖLÜM SONU °~°

UMARIM BEYENİRSİNİZ ^^





°KARA GÜLÜN  HAYATI°(mikey x okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin