BÖLÜM 1

197 14 3
                                    


Güneşli bir Mart sabahı uyanırken güne çok mutlu başlamıştım çünkü bugün aslan amcamı ziyaret edecektik, uyanır uyanmaz hemen lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım, annem çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı bunu burnuma gelen enfes kızartma kokularından anlıyordum. Babam halen uyanmamıştı, kardeşim ise oturmuş televizyon izliyordu. bende babam uyanıncaya kadar oturup televizyon izlemeye karar verdim. Televizyonda açık olan kanal bir belgesel kanalıydı ve ortadan kaybolan binlerce kitaptan bahsediyordu. Bu kitaplarda birçok bilginin olduğunu ve kaçırıldığını düşündüklerini anlatan belgesel fazlasıyla dikkatimi çekmişti çünkü amcamda araştırma yapan bir insandı ve her buluşmamızda bana bu araştırmalarından bahsederdi. Ben bunları düşünürken omzumda bir el hissettim ve aniden irkildim Babamın bana günaydın demesiyle kendime geldim. Korktuğumu anlayıp bana ne düşündüğümü sordu. Bende hiç diye geçiştirdim çünkü amcamın bir manyak olduğunu düşünüyordu ve araştırmalarını hayal ürünü diye nitelendiriyordu ama ben tam aksine amcamı zevkle dinliyor ve ona hak veriyordum. Kahvaltı hazır diye bağıran annemi duyunca bu düşünceleri unutup kahvaltı yapmak için mutfağa yöneldim anneme günaydın deyip masaya oturdum. Babamla kardeşimin gelmesini beklerken aklıma belgesel geldi acaba bu kitaplar neredeydi? Diye düşünmeye başladım. Bu konuyu amcamla konuşmak için sabırsızlanıyordum. Annem yine marifetlerini konuşturmuştu ve harika bir kahvaltı hazırlamıştı. babam ile kardeşim aynı anda içeri girdi. Kardeşimin gözleri resmen fal taşı gibiydi, kahvaltı sofrasına aç bir kurt gibi bakıyordu. Babam ise anneme iltifatlar ediyordu. Yemeğimizi bitirip hazırlanmaya koyulduk çünkü amcam bir kır evinde yaşıyordu ve oturduğumuz şehirden biraz uzaktaydı bu yüzden bizde gitmişken bir hafta kalmayı planlamıştık. Ben ve kardeşim valizimizi hazırlarken annem ise kendi valizlerini hazırlıyordu. Babam arabayı garajdan çıkarmaya gitmişti. Onun şoförlüğünü çok beğeniyordum çok dikkatli bir sürücüdür ve kurallara tam anlamıyla uyar bu yüzden arabaya binerken içimde hep bir güven duygusu oluşurdu. Valizlerimizi hazırlamıştık ve artık yolculuk zamanı gelmişti annem evin yedek anahtarını komşumuz Fatma teyzeye vermek için kapıya yöneldi bende onunla birlikte gidip gidemeyeceğimi sordum, bana gelebilirsin demesiyle hemen ayakkabılarımı giyemeye koyuldum. Bunu istememin sebebi Fatma teyze çok cana yakın bir insandır ve her gidişimde bana yaptığı güzel kurabiyelerden ikram eder belki yine o leziz kurabiyelerden yeme şansına sahip olabilirdim nede olsa bir hafta boyunca burada olmayacaktık. Annem, Fatma Teyzenin kapısını çaldı, yaşlı olduğu için biraz geç kapıyı açıyordu ama biz buna alışmıştık. Güler yüzüyle kapıyı açan Fatma teyze bizi içeriye davet etti. Annem nazikçe bu daveti reddetti. Yolculuğa çıkacağımızı ve Fatma Teyzeye biz evde yokken çiçeklerimizi sulayıp sulamayacağını sordu. Hafif tebessüm ederek zevkle yapacağını belirtti ve bana doğru döndü, beni yanaklarımdan öptü birkaç ufak kurabiye ister misin diye sordu ben güler bir yüzle neden olmasın diye cevap verdim bana bir tabak kurabiye getirdi ve yolculukta yersin dedi. Bende Fatma teyzeyi öperek teşekkür ettim.

Ve artık yola çıkma vakti gelmişti. Evi son kez kontrol ederek dışarıya çıktık arabanın ön koltuğuna annem oturmuştu ben ve kardeşim arka koltukta oturmuştuk babamda direksiyona geçince artık yola çıkmak için bir engel kalmamıştı ve yolculuk başladı.

KAYIP KÜTÜPHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin