Baby-YoonMin

"Min Yoongi gibi bir haşmetli"

Merhabalarr✌
Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfenn, unutursanız da canınız sağ olsun💗
İyi okumalarr😽😽

───✱*.｡:｡✱*.:｡✧*.｡✰*.:｡✧*.｡:｡*.｡✱ ───

Çalan telefon sesi ile yüzümü buruşturdum. Tanrım uyumak istiyordum ve midem sanki tüm organlarımı dışarı çıkartmak istiyor gibi bulanıyordu. Arayana baktığımda Tae olduğunu görüp telefonu kapattım ve sonra tekrar aradı. Açana kadar durmayacaktı ruh hastası...

"Ne var Tae, Saat sabah yedi buçuk ne olabilir acaba bu kadar önemli!?"

"Ay sekiz ay ben böyle bir Jimin çekemem"

"Kapa çeneni."

"Bu kadar önemli şeyi söylüyorum. Barın kanera kayıtlarının kopyasını aldık"

Dediği şey ile yatakta hemen doğruldum.

"Hadi gelsenize o zaman"

"Kapıyı aç aslında onun için aramıştım ağaç olduk burda senin bize bağırmanı din-"

Telefonu yüzüne kapayıp pembe şort ve kısa kollu siyah tişörtümü üzerime geçirdim. Aşağı inip kapıyı açtım.

"Sen nasıl benim gibi bir haşmetlinin yüzüne telefonu kapa-"

"Teşekkürler Jinnie Hyung bu salağıda kendine benzetmişsin. Eee nerde kayıtlar?"

Jin hyung elindeki flaşı gösterdi ve bana fırlattı elime aldığım gibi odamdan bilgisayarımı getirdim onlar ise koltuğa kurulmuştu.

"Bir şey getirmediniz mi?"

"Hayır neden?"

"İnsan der belki bir şey çekmiştir canı,istediğin bir şey varmı diye sorar"

"Şu poşette var bir şeyler"

Gözlerimi devirip izlemeye başladım

Yaklaşık yarım saat olmuştu ve sıkıntıdan patlayacaktım. O sırada izlerken bir yandanda bir şeyler atıştırıyordum.
Gördüğüm şeyle bağırdım

"Ordayım bakın!"

"Evet Jimin kör değiliz"

"Ya sussanıza siz"

*bir süre sonra*

Kamera kayıtlarını izlemiştik ve istediğimizede ulaşmıştık sanırım.

"Jimin, Min Yoongi gibi bir haşmetli ile yattığını nasıl hatırlamıyorsun!"

"Niye bağrıyosun mal herif!"

"Ben daha yakışıklıyım ondan dimi Jimin bebeğim"

"Evet,evet"

"Tanrım! Eniştem Min Yoongi ne kadar teşekkür etsem az"

"Tae! O senin enişten değil sadece karnımdaki bebeğin babası"

"Sus! Bence bebeği kullanarak evlene bilirsin sonra onu öldürürüz ve miras bize kalır. Çok zekiyim!"

Dediği şey ile gözlerimi açarak Taehyung'a baktım.

"Saçmalama öyle birşey asla yapmam!"

"Adam para sıçıyo farkındasın demi!"

"Bir susar mısınız!? Tae mal mısın sen de? Şu suç dizilerini izlemeyi bırak diye kaç kez söylicem sana!"

"Offf"

"Sus hyunga oflanmaz"

Ortaya bir soru attım.

"Peki bunu nasıl bulcam?"

"Doğru, Şimdi adam **** holdiginin patronu. Oraya gitsen seni içeri nah alırlar"

Aklıma gelen şeyle ayaklandım ve odama gittim.

"Peki bende bu var desem"

Dedim elimdeki milyon dolarlık saati göstererek.

"Siktir. Jimin merden buldun bunu!"

"Bu Min Yoongi'nin saati sanırım"

"Siktir bu en az 8.000 dolarlıktır"

Hayır anlamında başımı salladım

"1.000.000 dolar"

" Sat onu!"

"Tae sus!"

"Tamam o zaman Jimin sen yarın şirkete gidiyosun ve diyorsun ki Min Yoongi ile görüşe bilir miyim? Tabiki hayır randevusuz almıyoruz diycekler. Sende bende bir eşyası var diyeceksin sonra gircen bu kadar"

"Kendileri biz veririz derseler"

"Ben vercem de"

"Çok zekisin hyung"

"Biliyorum tatlım"

"Bundan sonra artık sadece yarını beklicez"

───✱*.｡:｡✱*.:｡✧*.｡✰*.:｡✧*.｡:｡*.｡✱ ───

Umarım beğenmişsinizdir,
Sevgi ile kalın ʚɞ