Dance Like This // Minsung

dört

"Düşmene izin vermeyeceğim..."

***

"Tamam bana tutun."
Felix, Minho'yu ayakları üzerine kaldirmaya çalışırken konuştu.

"Jeongin biraz yardımcı olsan ölmezsin bebeğim!"
Jeongin oturduğu yataktan kalkarak Minho'nun belinden destekleyerek ayaktadır durmasını sağladı.

"İşte! Ayaktasın hyung!"
Felix'in dediği şeyle sağ tarafında kalan aynaya göz attı Minho. Bu görüntüyle karşılaşmayalı çok oluyordu.

"Bu... çok güzel hissettirdi..."
Bu sırada odanın kapısı tıklattıldı ve ardından içeriye jisung girdi.
"Oh, yanlış bir zamanda mi geldim? Üzgünüm."
Odadan çıkmaya yeltendiginde Minho seslendi, "yok hayır! Yanlış bir zaman değil. Sadece terapinin bir parçası. Burada kalman sorun olmaz."

Jisung kafasıyla onaylayarak içeriye girdi ve sağ tarafındaki çalışma masasına çantasını koydu.

"Pekala beş dakika Bu şekilde duracaksın hyung"
Jeongin konuştuğunda Minho kafa salladı.

"Bence şu an yanlış bir şey yapıyorsunuz."
Jisung konuştuğunda felix ona döndü. "Sen nereden bileceksin Han? Hem sana ne? Burada olma amacın ders."

Jisung göz devirdi. "Jeongin'in onu desteklememesi lazım. Minho bay Choi'nin dediklerini unuttun mu? Biraz kendi çabalarınla egzersiz yapman gerektiğini söyledi."

Felix önce Minhoya bir onay ararca baktı ve Minho onayladiginda Jeongin'e çekilmesini söyledi.

Jisung tekrar konuştu. "Felix sen de tüm yükünü alma. Birazını bacaklarına yüklemesini sağla."

"Nasıl yapacakmisim onu sivri zeka!?"
Felix sinirle çıkıştığında Jisung yavaşça onlara yaklaştı.

Felix'in çekilmesini sağlayarak Minhonun belini kavradı. Minho anında ellerini omzuna koyduğunda Jisung gözlerine baktı. "Çek ellerini."

Minho gerginlikler dudağını disledi, "Ya düşersem?"

"Düşmene izin vermeyeceğim, ellerini çek."
Minho yavaşça ellerini cekti. Düşeceğini düşünerek kendisini kasmıştı ama hâlâ ayaktaydı. Belindeki eller onu sıkıca tutmuştu ama Minho bacaklarını hissediyordu, titremeyi hissediyordu.

Şokla Felix'e döndü, "hissediyorum..."

Jisung anlamamisti ama Minho'nun gözleri doluyordu. Jisung endişelenerek Minhoya baktı, "bir yerine bir şey mi oldu? İyi misin, canını acıtacak bir şey mi yaptım?"

Minho kafasını iki yana salladı ama artık dayanamıyordu, bacaklarını hissediyordu ama titremesi çok artmıştı. Jisungda bunu fark ederek Minhoyu hafifçe havaya kaldırarak yatağına geri oturttu.

Minho, Jisung'un daha önce hiç görmediği gibi gülüyordu. Çok güzel gülüyordu...

~

Bölüm kısa farkındayım, bu kadar yazabildim...