Dance Like This // Minsung

beş

"Güzel melodi"

***

"Zaten soruyu açınca devamını yapmak kolay-"

"Değil!"
Felix'in yüksek sesiyle herkes yerinden sıçramış, uyuyan Jeongin yere düşmüştü.

Minho hızla o tarafa dönerken Jisung gözlerini kapamış sabır için tanrıya yalvarıyordu.

"Felix bir daha çalışmamızı bölecek olursan seni bizzat camdan sallandırırım"
Felix kaşlarını çatarak ayaklandı, "Ay of kes sesini be! Gidiyorum ben."

Jisung göz devirirken Minho, Felix ve Jeonginle vedalaştı.

İkiside odadan ayrıldığında Jisung şakaklarını ovuştururken mırıldandı, "sonunda..."
Minho buna karşılık hafif bir kıkırtı sundu, "Üzgünüm..."

"Sorun değil... neyse ne diyordum ben?"
Minho göz devirdi.
"Soru açılımı..."

...

"Haftaya görüşürüz"

Minho gülümsedi, "görüşürüz!"

Jisung evden çıkıp yüzüne vuran soğuk havayla karşılaşınca anladı kışın geldiğini. Derince iç çekerek kulaklıklarını taktı ve en son dinledigi şarkıyı açtı, Minho'nun da aynı şarkıyı dinlediğinden habersiz eşlik etti guzel melodiye.

"And we dream about forever , maybe even for a while If we were together , we could make it through the night"

[ Ve sonsuza kadar hayal kurarız, belki bir süreliğine birlikte olsaydık, geceyi atlatabilirdik.]

.

Camdan dışarıyı izlerken ders kitaplarına döndürdü kafasını Minho, bay Kim neden onu seçmişti ki? Hiç mantıklı bir açıklaması yoktu...
Derince iç çekti ve cama döndü, 'yine aynı şarkı' diye geçirdi içinden ve eşlik etti melodiye.

"Kiss the bitter sweetness of your lips I don't wanna stop when we dance like this. Act like it's forever and we'll have it for a while"

[ Dudaklarının acı tatlılığını öpüyorum, Böyle dans ettiğimizde durmak istemiyorum Sonsuza kadarmış gibi davranarak bir süreliğine sahip olalım]

Eşlik ettiler gecenin karanlığında yankılanan şarkıya, eşlik ettiler güzel melodiler arasında birbirlerine...

~

Pek içime sinmedi ve atmak istemiyorum ama bu şarkıyı hikayenin bir yerlerine sıkıştırmam gerekiyordu...

Umarım beğenmişsinizdir.