"herkes yoluna devam ediyor, ben, bеn burada kaldım. bağladığım saçlarımda tozlar toplandı. benden bir yer bulmamı istediler, biraz perspektif, ama ben oturdum ve bakakaldım.""Beomgyu! Kargon var!"
Başımı son bir saattir boğulduğum nota defterinden kaldırıp Kai'ye çevirdiğimde elinde kocaman dikdörtgen bir şeyi tutup bana doğru kaldırdığını görmüştüm.
"Odama götürüp duvara yasla lütfen. Şu anda ilgilenemem."
Artık popüler bir mekanda çalmaya başlayacağımız için daha fazla pratik yapmalıydık ve ben ödevlerimi yetiştireceğim diye grubu boşlamak zorunda kalmıştım. Neyse ki Jay bass çalmasına rağmen benim yerimi bir iki günlüğüne doldurmuştu da en azından diğerleri bensiz çalışmalarına devam etmişti. Övünmek gibi olmasın ama, artık eskisine göre daha az pratik yapsam bile işi hemencecik kavrayabiliyordum.
"Beomgyu, biliyorum çok sinir oluyorsun ama, annen belki kendini affettirmeye çalışıyordur."
Bunu diyen Taehyun'du. Bunca zamandır ne kadar yıprandığımı gördüğü için aile konusunda daha ılımlı olmamın bana iyi geleceğini düşündüğü için annemin neredeyse her ay gönderdiği kargolara karşılık gönderici kısmındaki adrese benim de bir şeyler göndermem gerektiğini düşünüyordu. En azından içinde birkaç cümle yazılmış bir kağıt.
Aile işlerime karışması beni ne kadar sinirden delirtse bile Taehyun'u anlıyordum. Hâlâ aile olmaya inancını kaybetmemiş ve her başı sıkıştığında ailesine sığınan birisiydi, daha önemlisi, benim yaşadıklarımı yaşadığı takdirde hayatı benimkinden daha kötü hale gelecek biriydi. Empati yapmaktan başka hiçbir şey yapmadığını biliyordum. En azından iyisiyle ya da kötüsüyle, mesafeli de olsam annemle iletişimim olsun istiyordu.
"Taehyun, kendi işine bak. Ezberlemen gereken şarkıyı daha tam olarak ezberleyemedin, üstelik o şarkıyı bestelemeyi bitirmedim diye ödevlerimin arasında kafamı şişirdin."
Gözlerini kaçırıp önündeki kağıdı ezberlemeye geri döndü. Jungwon davulcumuzdu, Taehyun solistimizdi, Jay bass gitarcımızdı ve ben de klasik ve elektro gitarcıydım. Grubumuzun adı "Wanderlust"tu – bu ismi de ben buldum diyebilirdim. Rehabilitasyonda yazdığım ve adını "out of my mind, into your heart" ("aklımı kaçırdım, kalbindeyim") şarkısında tekrar eden ve tek İngilizce olan kısımdı "wanderlust". Anlamı kısaca gezmeye, amaçsızca dolaşmaya duyulan tutkuydu; rehabilitasyondan çıkma isteğim ve Daegu'daki insanları ne kadar özlediğimi anlatmıştım. Şarkıyı besteleme ve sergileme gibi bir isteğim yoktu çünkü benim için onu insanların önünde sorgulamak çok zordu, özellikle eski hayatımı geride bırakıp yenisini oluşturmak zorunda kaldığım için.
Bu isteğim Jungwon ve Jay'in şarkıyı bulmasıyla birlikte sona erdi. Jay şarkıyı bestelemem için bana yalvarıyordu, bu sırada Jungwon da insanların şarkı sözlerimle insanları sarsmam için harika bir fırsat olduğunu söylüyordu. Üniversitenin birinci senesinin ikinci dönemiydi, ben Jungwon ve Jay'i reddettikten sonra Jungwon Taehyun'la çok yakın olmuştu (ben açık sözlü olmayı seviyorum, Taehyun'a sırılsıklam aşık olmuştu.) ve üçü bir araya gelip şarkıyı bestelemeye çalışmışlardı.
Evet, benim önümde.
Onlar sürekli şarkı bestelemekle uğraştıkları için ben de Kai ve Heeseung'la içmeye gidiyordum. Normalde hepimiz birlikte giderdik, hatta herkesin dünyadaki en zevk aldığı şeyler derslerden kafalarını kaldırmaya zaman buldukları vakit içmeye gitmekti. Taehyun biyoloji okuyordu, Kai ve Jay benimle birlikte konservatuvardaydı fakat Jay Seoul'de başka bir üniversitede okuyordu, Jungwon psikoloji okuyordu, son olarak da Heeseung ise mimarlık okuyordu. Heeseung ile asla kampüste takılmıyorduk çünkü Kai ve benim fakültemiz kampüsün çıkışındaydı, Taehyun ve Jungwon kampüsün tam merkezindelerdi ve fakülteleri birbirlerine çok yakındı, Heeseung'ın fakültesi kampüsün diğer çıkışındaydı ve orada bizim fakültenin olduğu yerin aksine takılmak için birkaç mekan vardı – buna kendilerine ait yemekhane dahildi. Yanlarında makine mühendisliği hukuk fakültesi olduğu için orası kendine göre aktifti ama asla, asla ve asla kampüste onların takıldığı yere kadar yürümezdik. Heeseung bunu bildiği için hep merkeze gelirdi, hatta ders çıkışına denk gelirse benim fakülteme gelirdi, bizi alıp kampüsten çıkardı. Bunun tersi bir kez dahi olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 kids, too young and dumb (beomjun)
Fanfiction"Üzerimde bıraktığın bütün yaralar ve izler Onlar aşktı, hâlâ da öyle." (düzenleniyor) haneul için ♥️ 16.08.22