1

3.2K 135 328
                                    

   Lütfen ön yargılarınızı kırarak okumanızı tavsiye ederim 🥰🥰

Keyifli okumalar

....

     Geçmişin ihaneti yok ediyordu artık. Bu ayrımcılıktan nefret ediyordu Aynur. Karanlık çok karanlıktı. Bu dünyanın sonu, bu ayrımcılık çok berbattı. Destanla beraber Yozgat'ta dolaşmaya başlamışlardı.

En sonunda taşların üstüne oturduklarında çekirdek ve kolalarını da alıp çekirdek çitlemeye başladılar.

"Of ben çok sıkıldım." diyen Aynur biranda Destanın aklına güzel bir fikir geldi.

"Yarın birinin düğününe gidelim mi ne dersin?" Şaşkın şaşkın baktı.

"Kimin düğünü bu?"

"Ünalların düğünü yalnız bir sorun var!"

"Neymiş?"

"Onların tarafı pek bir nasıl desem kaba saba mı desem yoksa yani kısacası bizleri pek sevmezler ama yakışıklı mı yakışıklı bir Ferhat Bozbey'imiz ayrımcılığa karşı bizi korur!" Genç kız göz devirerek

"Aman çokta tın yemişim onların ayrımcılığın sanırsın bizde onlara meraklıyız demek ayrımcılığa karşı bu güzel!" Destan genç kızın bu haline kahkaha attı.

"Kim bilir belki de sana sevdalanır." Aynur gülerek

"Aman aman kalsın enişten duymasın sonra!" diyerek çekirdek çitlemeye devam ettiler. En sonunda ikiside çekirdek ve kolalarını bitirerek yürümeye başladılar.

Rüzgârın esintisi genç kızın eteğini püfür püfür estirtiriyordu. Denizi gördüğünde gözleri parladı genç kızın. Deniz Aynur'un yanına geldiğinde Destan'a aynı şekilde

"Selam kızlar!" dediğinde Destan genç adama sinir oluyordu en baştan beri gözü hiç tutunuyordu Tanıdığı andan itibaren

"Selam!" diyerek Aynur'a gideceğini söyledi. Oda onaylamıştı. Genç adamla birlikte yürümeye devam ettiklerinde yüzündeki hüznü fark etmişti.

"Neyin var durgunsun? Hem bugün gelecek misiniz bizimkiler soruyor?" Mahalleden biraz uzaklaştıklarında derin bir iç çekerek

"Biz gelemeyeceğiz!" Kaşlarını çatarak baktı Denize

"Ne demek gelemeyeceğiz?" Genç kızın önüne geçerek konuşmaya başladı.

"Mezhep farkımız var Aynur bizden olmaz! Hem ailemde buna karşı ben, ben seni sevmiyormuşum bunu anladım!" Ağlamamak için kendini zor tuttu genç kız

"Ne demek bu ya? Ne saçma bir bahane, hala devam mı ediyor cidden? Hoş gerçi bende seni Yiğit biri sanmıştım ama çok yanılmışım gerçekten yazıklar olsun!" Genç kız gidecekken bileğinden tuttu.

"Sormayacak mısın, ya da bu kadar kolay mı bırakacaksın?" Sinirle baktı genç kız.

"Ne yapmamı bekliyorsun? Ayaklarına kapanıp gitme diye yalvarmamı mi? Kusura bakma ama bana göre değil bunlar! Hoş gerçi bizim gibi kızları Ali Yel Mürteza gibi Yiğit delikanlılar hak eder sende haklısın o karakter sende yok şimdi git buradan, git kimle evleneceksin evlen anlıyor musun beni git!" diyerek genç adama bağırarak kovmuştu.

Onun yanında asla ağlamamalıydı. Gittiğini gördüğünde gözyaşları sel gibi akmaya başladı. Yere oturduğunda eteğini güzelce düzeltti. Yüzünü kapatarak ağlıyordu. Kimse görsün istemiyordu. Ağzını kapatarak hıçkırıklarla yok oluyordu.

Hıçkırıkları yumruk gibi boğazına yapışırken hala susturuyordu. Çok sevmişti onu ama ailesi karşıydı. Demek ki oda gönül eğlendirmiş kandırmıştı onu. En sonunda kalkmak istedi lakin kalkacak gücü dahi kendinde bulamadı.

EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin