Eddie Munson / Hellfire Club

Hawkins Laboratuvarında Katliam

(2222 kelime) İyi okumalar...
(Kuzucuklarım ben oylamayı geçtim siz yorum yapın önceki bölümde gülmekten öldüm)

***

Geçitten geçtikten sonra Nancy ve Robin'nin arkasından koştuk, yerde yatan Steve'in yanında 3 tane yarasaya benziyen yaratıklar vardı. Nancy bulduğu sandaldan kürek alıp Robin ile birlikte Steve'i kurtarmaya çalışıyorlardı. Ben ve Eddie de etrafımızda dolaşan, buraya yaklaşan yaratık varmı diye kontrol ediyorduk.

Robin: kahretsin

Eddie: öldür!

Adel: ed arkanda

Eddie: sıçayım! evet hadi gel

Elindeki küreği sallayıp yarasaya vurdu.

Eddie: nasıldım?

Adel: iyi ama hala geliyorlar

Nancy: hadi ama lütfen!

Eddie: arkanda Nancy dikkat et!

Adel: ben hallettim

Elimdeki küreği yarasaya vurdum, Eddie de etrafında gezen yaratığa vuruyordu.

Eddie: vuracağım.. kahretsin, sıçayım! küreğim kırıldı!

Adel: korkutmak amaçlı salla

Eddie: hadi ulan!

Yaratık kaçıp gidince Eddie arkasından delice bağırıyordu.

Eddie: hadi diyorum gelsene!

Üstüne doğru gelen yarasaya kırılan küreği saplayıp elindeki küreği bıraktı. Hızlıcana yanıma geldi, Steve'de başka bir yarasayı ikiye bölmüştü.

Eddie: iyi misin?

Adel: evet evet sen?

Eddie: iyiyim

Robin: Steve

Nancy: Steve tanrım

Eddie: aman tanrım.. Stevee!

Nancy: iyi misin?

Nancy, Steve'in yanına gidip yaralarına bakıyordu, Eddie ise sinirden bir sağa yürüyor bir sola yürüyordu.

Steve: yarım kilo et kopardılar, ama onun dışında hiç bu kadar iyi olmamıştım

Robin yerdeki yarasayı incelerken bize bakıyordu.

Robin: sizce bu yarasalar kuduz mudur?

Adel: ne?

Eddie arkasını dönüp tuhaf tuhaf Robin'e baktı.

Robin: kuduz benim bir numaralı korkum da, seni hemen doktora götürmemiz lazım, çünkü semptomlar başlarsa çok geç öldün say

Bize doğru gelen 5-6 belkide 7 tane yarasaya bakıp Steve'in yanına geçtik.

Steve: peki, çok fazla değiller, haklayabiliriz değil mi?

Kafamı kaldırdıpım da sürü halinde gelen yarasaları görünce ağzım açık kalmıştı.

Adel: hiç emin değilim..

Robin: ne diyordun?

Nancy: ormana, çabuk!

Hepimiz ormana doğru koşuyorduk Eddie elimi tutup daha hızlı bir şekilde ormana koşuyordu. Kayalıkların altına girip yarasaların gitmesini bekliyorduk.