Kopukluk.

83 7 36
                                    

"Nesneleri sayacaksın. Hepsi bu."

Doladığım parmaklarımla biraz daha çektim saçlarımı; hissettiğim acı, yeterli gelmiyordu.

"Bunu yapabilirsin... Değil mi Shadow..?"

Güldüm.

Derince bir nefes aldı karşımdaki kadın.

Bir dakika, göz kapaklarındaki far, o farın rengi.

Mavi idi.

Kan gibi duruyor.

Kıpkırmızı. Yere akıyor.

Ayaklarımı çekiyorum.

Bana değmesini istemiyorum o şeyin.

Lanet olsun. Bundan nefret ediyorum.

Neredeyim?

Kendimi görebiliyorum yukarıdan, ellerimi hissedemiyorum, neden?

Hayır.

Hayır.

Buradayım.

Hayır.

Değilim.

Gözlerimi kendimde tutamıyorum, karşıya bakıyorum. Gözlerim geriye kayıyor sanırım.

Emin değilim.

Kendimi arkadan görüyorum, göz bebeklerime bakamıyorum.

Karşımdaki kişinin oturduğu masa gittikçe daha da uzaklaşıyor benden sanki, rengi soluklaşmış biraz da.

Oh.

Rüyâda mıyım?

Kulaklarım çınlıyor.

"Shadow."

Suyun içinde miyim?

Sesin neden bu kadar boğuk?

"Kendini çimdikle."

Görüşüm bulanıklaşıyor, kafayı mı yiyorum?

"Lütfen! Shadow!"

Şu tahta masa, neden gri? Masayı mı boyadılar?

Ne zaman?

Burada değil miydim?

Sahi, bir masayı boyamak ne kadar sürer? 5 dakika mı?

"Ah!"

Kolumun acısı ile refleks olarak geriye çekiliyorum, Rouge'a bakıyorum.

Deniz mavisine çalan gözleri ve ona uyan masmavi farı yerli yerinde, dudakları pembe ruju ile parlıyor. Ne hoş bir görüntü.

Fakat kahve kaşları çatık olduğunda, gerçekten çok çirkin duruyor.

Hah, iğrenç.

Kafasını iki yana salladığında, kar beyazı küt saçları da ona eşlik etti.

Oh, yeşil küpeler takmıştı.

Zümrüt yeşili küpeler. Onun gözleri gibi.

Sikeyim.

Yeter.

"Ben gidiyorum, görüşürüz."

Ayağa kalktım lâkin anında kolumu tuttu Rouge, gözlüklerinin üstünden beni delmek istercesine baktı, biçimli dudaklarını da araladı; hemen ardından ise birbirine bastırdı, onaylamaz şekilde kafasını sallayıp, bir sonraki hafta için randevu kağıdı almamı söyledi.

Aldım.

Artık binadan çıkmış ve donuk bir şekilde önümden geçip giden insanların vücutlarının şekillerini değiştirişini izliyordum, korkunç.

505 x 404Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin