Kazan veya Öl~ Baji Keisuke ⁠♡

2. Bölüm

Baji, bu oyuna verdiği tonla para karşısında hayal kırıklığına uğramıştı. Ama açıkçası parasının boşa gitmesini de istemiyordu.

Bu yüzden ödül kısmı harici yerleri pek okumadan oyuna başla butonuna basmaya karar verdi.

Ödül çok cazipti sonuçta?

Oyunun boktanlığının yanında parasını fazlasıyla alabilirdi. Hem okuma ve yazması pek iyi değilken rakamlar daha çok gözüne hitap etmişti.

Evet yazan yere bastı oyun kurallarını okumadan. Ve birden saydamlaşarak bilincini oracıkta kaybetti.

"Ne... Neler oluyor lan?..."

---

Bir süre sonra kendine gelmişti Baji. Bir ormandaydı? Orman? Noluyor lan?

Birden gökten duymaya başladığı ses olduğu yerde ürkmesine sebep olmuştu.

*Tüm oyunculara başarılar dilerim. Oyun an itibari ile başlamıştır. İyi olan kazansın*

Oyun? Ne oyunu? Haa hatırladı. Bu kabul ettiği oyundu. Ama nasıl? Nasıl burada olabilir ki? Alt tarafı bir bilgisayar oyunu değil mi?

Amaçsızca ilerlemeye devam etti.

Baji Keisuke, kelimenin tam anlamıyla batırmıştı.

Birinin hazırladığı tuzağa yakalanana kadar sadece sağa sola bakarak yürümüştü.

"NOLUYOR BU DA NE HE!?!?"

"Tch. Sadece başka bir oyuncuymuş."

Baji karşısında gördüğü kıza şaşkınlıkla bakmaya başlamıştı.

Oyunun başında fark etmediği sırtında olan çanta tuzağa yakalanması ile yere düşmüştü.

Tuzak onu ayağından kaldırıp ters düz etmişti çünkü.

Kız sırıtarak çocuğa yaklaştı.

"Vayyy çantanı alıyorum o zaman yakışıklı. Sana bol şans. "

Kız bunu deyip eğilmiş ve çantayı güzelce eline almıştı. Ardından onu da sırtına takıp herhangi bir yoldan ilerlemeye başlamıştı. Baji'yi orada ters bir şekilde bırakarak.

"HEYY!! NE YAPTIĞINI SANIYORSUN!? BU DA NE!? GEL DE BENİ KURTAR SENİ LANET OLASI!"

"Ne?"

"NE NE!?"

"Cidden seni neden orada bıraktığıma mı şaşırıyorsun? Seni öldürmediğime dua etmelisin bence. Kuralları okumadın mı gerzek."

"Kural?"

"NE!? CİDDEN OKUMADAN MI GELDİN BURAYA!? AKLINI PEYNİR EKMEKLE Mİ YEDİN!? İŞİN SONUCUNDA ÖLEBİLİRSİN APTAL! VE GERÇEK BİR ÖLÜMDEN SÖZ EDİYORUM!"

"Nasıl bir gerçek ölüm ya. Sen nasıl dalga geçiyorsun benimle! Hele bir kurtulayım seni bir güzel pataklayacağım!"

"Aptal... Gidiyorum ben sende kal orda napim yani benim sorunum değil. "

"NE? GİTME!"

"Ve? Ne yapmamı bekliyorsun?"

"Kurtar beni buradan derhal."

"Aynenn ondan. Belki kibarca dersen olur."

"Saçmalama kurtar beni. Senin yüzünden bu haldeyim bu yüzden yaptığın şu haltı temizle. "

"Ben yemek aramak için tuzağı kurdum ve sen yakalandın? O halde seni yiyeyim ne dersin?"

"Yuh. "

"Bai baii"

"DUR, TAMAM! Beni indirir misin acaba?"

Baji dişlerinin arasından bunları söylemiş ve artık beynine fazlaca kan gitmesinden ötürü baş ağrısı çekmeye başlamıştı.

Kız, Baji'nin renginin değişmesi ile derin bir iç çekip cebinden çıkardığı çakı ile ipi biranda kesmişti.

Baji ne olduğunu anlamadan ipin kopması ile tepetaklak yere düşmüş ve sızlanmaya başlamıştı.

"SENİ! SENİ SİKERİM!"

"Gel de dene sıkıyorsa. "

Kız pek umursamadan arkasını dönmüş ve alaycı bir şekilde karşılık vermişti.

Genç adamsa hem ne olduğunu bilmediği çantasının gitmesi ile hemde alaya alınması ile sinirlenmiş ve koşarak kızın peşinden gitmişti.

Kızı kolundan tutup arkasını çevirmiş ve salladığı yumruk ile onu yere devirmeyi hedeflemişti.

Kız sağlam bir dövüşçüydü ve bu yumruktan kolayca sıyrılmıştı. Ama sıyrıldığı bu yumruk ağaca isabet etmiş ve ağacın kırılmasına sebep olmuştu.

Kız dehşet içinde oraya bakarken oğlan sinirle geri kıza dönmusyve şansını tekrar denemek için yumruğunu havaya kaldırmıştı.

Kız sakince oğlanın yumruğunu tutup onu yerde ters çevirmişti. Ardından ise sırıtarak konuşmaya başladı.

"Hadi sakince konuşalım. Sana oyun kurallarından bahsedeyim hm?"