3. Bölüm

41 6 44
                                    

Havanın kararması ve soğuması ile kız, oğlanı ikna edip önce bir ateş yakmıştı. Oğlan hâlâ sinirden kudururken kızın keyfi oldukça yerindeydi. Sonrasında ateşin yanına ne birbirlerine çok uzak ne de çok yakın olacak şekilde oturdular.

"Ee ne zaman anlatacaksın be kadın!"

"Sakin ol koca oğlan. Bende meraklı değilim boş boş oturmaya."

"E anlat o zaman."

"Sen demesen de anlatacaktım... Pff hef neyse. Kısaca bahsetmem gerekirse burada bi açlık savaşı, ölüm kalım savaşı dönüyor. Herkesin sadece kendisinin görebileceği belli görevleri var ve süre bitene kadar onları yaparken hayatta kalmalısın. Eğer hayatta kalırsan para alırsın. Ölürsen acı çekersin. Aç kalırsan ise ölürsün. Anladın?"

"Ölürsen acı çekersin ama aç kalırsan ölürsün diyorsun? Kendi dediklerin çelişki içindeyken sana mı inanacağım?"

"Bak aptal. Eğer biri seni yaralar kan kaybından ve bu tarz durumlardan ölürsen. Vücuduna acı çektiriyorlar süresi belli olmadan. Ama açlıktan ölürsen ise vücuduna gerektiği kadar besin gitmediği için gerçekten ölüyorsun."

"Ne...? O ZAMAN BURDA NE YAPIYORSUN KADIN!?"

"Hee? Bana diyene bakın hele. Sende burdasın yalnız. Hemde kuralları bilmeden. Salak."

"Kızım seni öldürürüm!"

Kızın üstüne çullanması ile kız ellerini kaldırdı.

"Hop hop birader! Bunları babamın hayrına anlatmadım! Daha bize anlatılmayan veya sana bahsetmediğim kurallar var. Ama işin sonunda takımlar halinde savaşabiliyoruz."

"Yani ne diyorsun be kadın! Sadede gel."

Kız derin bir iç çekip kafasını arkasına atmıştı.

"Yok bir şey. Sadece artık hakaret edecek kadar bile beyin kırıntısı bulamıyorum sende."

Oğlan sinirli bir iç çekip görmezden gelmişti. Ardından aklına takılan bir şeyle kıza dönmüştü.

"Adın ne cadaloz?"

"HA!? Anandır cadaloz. Adımı da nah derim!"

Nah çekmişti genç kız. Ardından daha yüksek sesli bir nah çekmişti genç oğlan.

"Yalnız öyle değil böyle yapılır. Hem niye söylemiyorsun. Benim adım Ba-"

"SUS!"

Genç kız, oğlan demeden yetişmek için sözünü kesmiş ve ağzını eli ile kapatmıştı. Dengesini koruyamayan oğlan sırt üstü düşmüştü. Kız da üstüne düşünce alaycı bir şekilde sırıttı.

"Ah bir de bana beni öldüreceğini söylüyordun. Daha dengeni sağlayamıyorsun wah waah."

Oğlan iyice sinir olurken kız açıklamaya başladı.

"Her neyse. Adını söylersen acı çekersin aptal. Bu da kurallardan. Takma ad kullanabilirsin sadece."

"Anladım... Hmm"

Oğlan bir süre sessizce düşünüp kıza geri döndü oturdukları yerden ateşi izlerken.

"O zaman bana Edward de!"

"Edward mı?"

"Evet arkadaşlarım arasında bu takma adı kullanıyorum."

"Tanıştığımıza sevindim Ed. Sende bana... Şey eee... Gelecekteki karım diyebilirsin?"

"He?"

Oğlan şaşkınca kıza bakarken kız kendi dizine vura vura gülmeye başladı. En son oğlanın tepkisini görünce gülmekten gözyaşı gelene kadar kahkaha atıp kendini geriye yasladı.

"ŞaHAHAHAHAşaka HAHAPFFTT yapıyorum AAAHAPFTAHAH."

Genç kız kahkahaları arasında şaka yapıyorum dese bile oğlan kızarmış suratı ile hâlâ kıza bakıyordu. En son monoton bir yüz ifadesi takınca kıza döndü.

"Ha ha çok komikmiş gelecekteki karım."

Bu sefer kız gözlerini pörtleterek oğlana bakınca aldığı tepki ile oğlan kahkaha atmaya başlamıştı.

"Tamam tamam iyi değilmiş. Takma ad bulmakta kötüyümdür. Bana Kira diyebilirsin sanırım. Adımın kısaltımı."

"Şimdi de soykırarak güldüm buna."

"YA OF"

Genç kız kahkahasını derin bir iç çekerek sonlandırmıştı. En sonunda birbirlerine baktıklarında kız konuşmaya başladı.

"Eee ne diyorsun yakışıklı? Benimle milletin içinden geçmeye var mısın?~"

-♡-

Kazan veya Öl~ Baji Keisuke ⁠♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin