Merdivenleri çıkmayı bitirince Taehyung'un kapısını tıklamadan içeri girdim. Ardımdan kapıyı kapatıp kilitledim. Babamlar evde olduğu için sıkıntı çıkabilirdi.
Taehyung bir bana birde kilitlediğim kapıya bakıp gözlerini kırpıştırıyordu. Yavaşça ona doğru adımlayıp tam önünde durdum.
Kendimi birdenbire üzerine atıp ellerimi kafasının iki yanına yerleştirdim. O bana anlamayan bakışları atarken ben sırıtıyordum.
"Taehyung." Fısıldar bir tonda söyleyip üstüne biraz daha eğildiğimde titrek bir nefes aldı.
"Efendim Jungkook?" Oda benim gibi fısıldar tonda konuşunca kıkırdadım.
"Çok garip değil mi?"
"Nedir garip olan?" Biraz daha eğildim üzerine. Nefeslerimiz birbirimizin yüzüne vururken dudaklarına indirdim bakışlarımı.
"Üvey kardeşiz ama dudaklarının tadını biliyorum." Yalan da değildi. Tam olarak 2 kere öpüşmüştük. Şu an onunla her ne kadar oynamak istesemde ondan etkilendiğim kabul edemediğim bir gerçekti. Tek bir korkum vardı.
Ona aşık olmak...
Duygularımı kullanması düşüncesi beni bitirirdi. Böyle bir şeyin olmasını asla istemiyordum.
"Evet. Garip ama çok hoş Jungkook. Pişman değilim." Yavaştan gözlerimin dolmaya başladığını hissederken bir anda yerlerimizi değiştirip üstüme çıktı.
Bu sefer o yüzüme yaklaşıp boynuma doğru eğildi. Kokumu iyice içine çekip boynumu öptü.
"Kokunu seviyorum."
Biraz daha yukarı çıkıp dudaklarımı öptü. "Dudaklarını seviyorum."
Gözlerime doğru çıkıp ikisini de öptü. Gözlerim otomatik olarak kapanırken derin bir nefes aldım. "Gözlerini seviyorum."
Bu sefer daha aşağılara indi. Ve kalbimi yerinden çıkartacak bir şey yaptı. Durmamaksızın atan kalbimin üstüne bir öpücük kondurdu. "Kalbini seviyorum."
Doğrulup yüzüme baktı. "Ama sen Jungkook... Seni sevmekten çok korkuyorum."
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Ardından üzerimden kalkmak için hamle yaptı. Buna izin vermeyip ellerimi yanaklarına koyup onu kendime çekerek dudaklarımızı birleştirdim.
Az önce birnevi benden hoşlandığını ama bunu kabul etmekten korktuğunu söylemişti. Bende ona karşı aynı şeyleri hissediyordum.
Dudaklarımı narin bir şekilde öpüyordu. Duygularını öperek gösteriyordu. Bende onun üst dudağını yavaşça incitmeyerek emiyordum.
Bu bizim anlaşma şeklimizdi sanırım. İkimizde uzun konuşmayı beceremiyorduk.
"Taehyung." Gözlerim dolmuş bir şekilde dudaklarından ayrılıp mırıldandım.
"Efendim."
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
"İyiki benim üvey kardeşimsin."
Kıkırdadı.
"Sende öyle Jungkook. İyiki benim üvey kardeşimsin."
Ardından bir şey söylemeden altından çekilip odama gitmek için ayağa kalktım.
Ona bakmadan hızla odadan çıkarak kapıyı kapattım. Duygularımı söyleyecekken son anda neden vazgeçtim bilmiyorum ama emin olmadan bir şey yapmak istemiyordum.
Gerçekten onu seviyorsam bir şekilde belli olurdu zaten.
______
Odamda oturmuş telefonumla oynuyordum. Jimin ve Baekhyun sürekli onlara neden daha önce bu üvey kardeş mevzusunu söylendiğimi soruyorlardı. Onları geçiştirip mevzuyu kapatmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
step brother | taekook
FanfictionJungkook'un babası ve Taehyung'un annesi birbirlerine aşık olmuşlardı.