Şaşkınlıkla bir ona bir verdiği nota bakmaya başladım.
Acaba gitsem ne olurdu? Peki ya gitmesem? Kafam çok karışıktı. Ama eğer benden hoşlanıyorsa onu en azından dinlemeliyim diye geçirdim içimden.
Notu cebime sıkıştırıp derse döndüm. Çok geçmeden zil çalınca herkes sınıftan çıkıp koridorda gezmeye başladı.
Bende yerimden kalkıp arka bahçeye doğru ilerlemeye başladım. Adımlarım hızlı ve bir o kadar da tedirgindi.
Arka bahçeye geldiğimde eunwoo arkasındaki direğe yaşlanmış beni bekliyordu. Geldiğimi görünce hızla duruşunu düzeltip gülümsedi. Bende onun gibi zorla da olsa gülümsedim.
"Geldiğin için teşekkür ederim."
"Seni dinlemem gerektiğini düşündüm."
Boğazını temizleyip dik bir duruş sergiledi.
"Tanışalı çok olmadı farkındayım ama sen geldiğinden beri okulda seni sürekli izliyorum Jungkook. Hoşuma gidiyorsun. Ve bana bir şans verebilir misin diye soracaktım. Korkma seni hiç üzmem. Ne dersen yaparım."
"Eunwoo duyguların için teşekkür ederim ve seni seviyorum ama senin istediğin şekilde değil. Dediğin gibi tanışalı uzun zaman olmadı. Eğer seninle çıkarsam ve bunu seni sevmeden yaparsam daha çok üzüleceksin. Umarım beni anlıyorsundur."
Yüzü düşmesine rağmen hafifçe gülümseyip kafasını salladı. Çok iyi çocuktu aslında ama ben Taehyung'u seviyordum. Başkasıyla olmazdı.
_______
Eve gitmek için arabama binmiştim. Son sürat arabayı sürerken birden telefonuma bir bildirim geldi. Bildirime göz ucuyla bakınca Taehyung'dan olduğunu gördüm.
'Eve gel hemen.'
Bu çocuk kendisini ne sanıyor da benimle böyle konuşuyordu? Sinirlenip hızla mesaj yazmaya başladım.
'sebep?'
Çok geçmeden yine cevap geldi.
'Konuşmamız lazım.'
'tamam bekle. Yoldayım.'
Görüldü atıp cevap vermeyince telefonu kapatıp yola döndüm. Ona hala sinirliydim ama konuşmak isterse konuşurduk.
Evin önüne gelince arabayı park edip indim. Hızlı adımlarla kapıya kadar gelip, zili çaldım. Kapı açılınca içeri girip odama çıktım. Tam tahmin ettiğim gibi odamda bekliyordu beni.
İçeri girip kapıyı kapattım. Ona doğru adım atıp önünde durdum.
"Ne var?"
"Kimdi o?"
"Ne?"
"Anlamamazlıktan gelme. "
Kaşlarımı çatıp üzerine yürüdüm. Ne saçmalıyordu bu böyle.
"Ne saçmalıyorsun?"
"Arka bahçede konuştuğun çocuk. Sevgilin miydi? Daha dün beni sevdiğini söylerken bugün başkasıyla çıkacak kadar sürtük mü-"
Daha fazla dayanamayıp tokatı suratına yapıştırdım. Aptal aptal konuşmaktan başka bir bok yaptığı yoktu. Resmen beni takip edip konuştuğum kişiyi öğrenmişti. Hem beni sevmediğini söylüyor, hemde beni kıskanıyordu. Pislik...
"Laflarına dikkat et. "
Kıkırdayıp tokat attığım için hafiften kanayan dudağını sildi.
"Yalan mı? Buluşmadın mı onunla?"
Demek oyun istiyorsun Taehyung. O zaman bende oynarım.
Kollarımı önümde birleştirip yarım ağız sırıttım.
"Aynen öyle. Buluştum. Hatta beni öptü."
Dudağımı ısırıp sırıtmaya devam ettim.
"Çok güzel öpüşüyor. Ayrıca çokta sexy. Onu içimde hayal ediyorum bazen."
Dalga geçer ifadesi hızla silinip dişlerini sıkmaya başladı. Tek hamleyle sırtımı arkamdaki duvara sert bir şekilde yapıştırıp üzerime eğildi.
"Sen... İğrençsin."
"İğrenç olan ben miyim yoksa beni sevmediğini söyleyip şimdi de boş boş kıskançlık yapan sen mi?"
"Bak Jungkook. Seni sevsem bile seninle çıkamam. Anla beni. Hem zaten sevgilin de varmış."
İç çektim.
"Hayır yok. Yalan söyledim."
Anlık şaşkınlık yaşasada bunu dışa vurmadı.
"Neden?"
"Sen beni sinir edince bende seni sinir edeyim dedim. Ödeştik."
Üzerime biraz daha eğilip dudaklarıma indirdi bakışlarını.
"Neden benimle çıkmak istemiyorsun Taehyung?"
Yutkundu ve bakışlarını yüzüme geri çıkarttı.
"İstiyorum ama yapamam."
"Neden?"
"Çünkü... Annemi utandıracak bir şey yapmak istemiyorum. Sonuçta eşcinsel olduğumu başkaları duyarsa onun itibarına zarar gelebilir."
"Saçma konuşuyorsun. Annen bunu takacak birisi değil. Hem eğer öyleyse de gizli çıkarız bizde."
Bir süre düşündü ardından tekrar bana döndü.
"Olabilir."
Bir şey söylememe fırsat kalmadan dudaklarını dudaklarıma bastırınca ona zevkle karşılık verdim.
Sanırım bu evet demekti?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
step brother | taekook
FanficJungkook'un babası ve Taehyung'un annesi birbirlerine aşık olmuşlardı.