2' ama ben bekledim

446 50 15
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌙

+82***: neden çıkmadın cama😾
tüm gece annemden gizli pencere başında bekledim seni çok kötüsün!!!!!!
bir daha konuşmayacağım seninle😠
hep gözlerim kızardı
ve ben kırmızıdan nefret ederim
küstüm işte😡

iletildi 06.29

+82***: senin yüzünden bugün parka gidemedim, tüm gün uyumuşum annemde beni hasta sanmış😤

iletildi 16.42

+82***: larina teyze diyor ki belki eve hiç gelmemişsin dün gece🧐 kafam karıştı
biz insanlar evimiz olmasa nerede kalır uyuruz ki??

iletildi 18.37

+82***: ayyyyy yoksa ben yanlış numarayı mı kaydettim acaba-
ama yooo

+82***: küçük dairecikte senin fotişin var uyy çok tatlısın

lütfen cevap ver artık bana çok üzülüyorum☹️
seninle bir an önce arkadaş olmak istiyorum 👐🏻

iletildi 18.44

————————

felix

larina teyzenin uzattığı mandalinayı alıp dudaklarımı büzerek ağzıma attım. çok çok çok canım sıkkındı, hem annemden gizli bir arkadaş edinmeye çalışıyordum hemde larina teyze balımı da suç ortağım yapıyordum.

suçluluk duygusu içime bir yılan gibi çöreklenince ağzımdaki taptatlı meyve oldu bana apacı, geçmiyor boğazımdan. bir öksürük aldı beni, zaten kızarık olan gözlerim şiddetli öksürüklerim arasında yerinden fırlayacak gibi açılınca annemin telaşlı sesiyle sırtımı okşaması ve larina teyzeciğimin tombiş parmakları arasındaki suyu bana içirmesiyle anca toparlayabildim kendimi ama suçluyum ya işte kaldıramıyorum başımı!

annem saçlarımı yatıştırırcasına okşayıp beni göğsüne çekerken kulağımı dolduran kırılgan sesiyle  "bebeğim," dedi. "hasta mı oldun sen, çokta uyudun bugün. doktor lim' i ziyaret etmek ister misin?"

doktor lim ben çok özel bir çocuk olduğum için sürekli beni kontrol etmek isteyen yaşlı huysuz herifin tekiydi. hiç sevmezdim onu, daima kafamı karıştıracak sorular sorardı! çok yaşamaktan canı sıkılmıştı heralde- aman bana neydi. görmek istemiyordum işte!

"annem," dedim kollarının sıcaklığı arasında mayışarak. "hasta değilim billahi azcıcık geç uyudum ondan hepsi."

annem kollarını daha da sıkarken "nereden duyuyorsun oğlum şu sözleri anlamıyorum ki." diye hayıflandı.

ona söylemedim. çünkü annem insanları izlememden ve her hareketlerini takip etmemden hoşlanmazdı ama bir keresinde sahibi yabancı olan mahalle bakkalımıza indiğimde yusuf amcanın- sanırım böyle söyleniyordu- telefonda çok üzgün bir sesle  "vallahi billahi bundan sonra o topraklara dönmem anam!" diyişini duymuştum. yusuf amca beni görür görmez bıyıklarını titreterek gülümsemiş ve telefonu kapatmadan önce önündeki tezgahtan bir çilekli sakız fırlatmıştı kucağıma.

işte diyordum bir an önce çiğnemek için sabırsızlıkla açtığım jelatinin çöpünü cebime sıkıştırmaya çalışırken, işte buraya gelme nedenim iki dakikada apacı olan şu sakız ve güneşi ısıtacak kadar güzel gülen ama etrafımdaki hiç kimseye benzemeyen sert surat hatlarıyla yusuf amcam.

yusuf amcaya o gün telefonda söylediği bana çok ama çok anlamsız gelen kelimenin anlamını sorduğumda yanındaki tabureyi pat patlayıp oturmam için işaret etmiş ve önüme bir kutu da muzlu süt bırakmıştı. göbeği kadar kalbi olan canım canım amcam!

"bak evlat," dedi bıyığını düzeltip kara kaşlarını düşürürken. "bazen birilerine ne kadar kararlı olduğunu, doğru söylediğini belirtmek için yaratıcını da şahit tutarsın. ondandır sözlerim, ben inanırım ve bunu dilime vururum. yalan dolandan daha çok aklar beni yüreğimin dili."

sıkıntıyla iç çekti, göbeği titrediği için gülmek istedim bi an ama olmazdı, yusuf amcam birazcık mutsuz gözükmüştü gözüme, bakışları dalgınca yeri izlerken "ben yurdumdan edildim, şimdi yalvarsalarda yaradan şahit canım dönmez oraya." dedi. koca bedeni aksine sesi titremişti. o günde içtiğim süt geçmedi boğazımdan, gözlerim dolu dolu kalkıp sarıldım yusuf amcaya. oğlum dedi, bana. bunu da ilk kez duydum ne demek diyemedim.

——————————

annemin sıcacık kolları arasında gözlerim kapalı olsa da uykum yoktu. bundan telefonum titrer titremez yerimden sıçramış ve telefonumu da kapıp odama kaçmıştım.

kalbim güm güm atarken yatağıma zıpladım ve sırıtarak telefonu açtım. tam da beklediğim gibi hyunjin sonunda mesajlarımı görmüştü. bulanık gözlerimle bildirime tıklayınca yavaş yavaş gülüşüm de söndü.

yenicik arkadaşım: velet, beni rahat bırak.

görüldü 22.54

billahi üzülmüştüm yusuf amcam, ifade edebildim mi?

yn: felix' in yaşıtlarına rağmen bir tık farklı düşündüğünü ve hareket ettiğini anlamışsınızdır. bu yüzden bazı durumlarda düşünceleri bizim mantığımıza yatmayacak, zıtlaşacağız. onun karakterini en iyi şekilde yansıtabilmek için uğraşacağım ve hayalimdeki kurguyu tamamen aktarabilirsem aşırı feels krizli anlarımız olacak. umarım çokça sever ve bu fici desteklersiniz. şimdiden hepinize teşekkür ederiim🤍🤍🤍

sorry, ılovu. hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin