felix: hayır yani kırk yılın başında eve girdiğini gördüm onda da çıplaksın eski arkadaşımsı arkadaş bey
iletildi 19.34
felix: penceremden sokak kediciklerime yiyecek atamıyorum- bi anda size gözüm kayıyoR KAPATIR MISINIZ ARTIK LÜTFEN 🫣
felix: hem annem böyle şeylerin çok ayıp olduğunu söyler😾 hep kötü çocukluk yapıyorsunuz😾😾
iletildi 19.35
görüldü 19.35
hyunjin: nerdesin civciv kaçtın mı hemen :d
felix: yoo yerde yatıyorum kapattın mı tavukcuklar elimde kaldı🤨
hyunjin: kapatmadım
felix: YA AMA ÇOK KÖTÜSÜN İKİ BÜKLÜM OLDUM BURADA HADİİİİİİİ
hyunjin: kaldır kafanı tişörtümü giydim bak seninkiler miyavlamaya başladı acıkmışlar bekletmek olmaz yazık
felix: ayy uff oyaladın hep beni git git gitt
felix çevrimdışı
✨
hyunjin'in bakış açısı
çevrimdışı yazısını görür görmez sırıtarak karşı daireye baktım, açık pencerenin kenarından önce sarı saçlar ardından çilli yüz ortaya çıkarak gövdesini mermere yaslamıştı. sarışın velet inatla bana gözlerini değdirmezken pencerenin altında onu bekleyen iki kediciğe elindeki parça tavukları attı ve başını kaldırmadan onları izlemeye devam etti.
neden içeri girmediğimi ve onu izlemek istediğimi bilmiyordum ama tavırları şu iki günde beni eğlendiren tek şey falan olmuştu. dünkü küçük inatlaşmamızdan sonra bilekliği almak için dışarı çıkmamış- annesini göndermişti, aptal velet kafası çok farklı çalışıyordu ve ben her aklıma geldiğinde kendimi sırıtırken buluyordum.
onu izlemeye devam ederken pervaza oturdum ve cebimdeki büzüşmüş paketten bir dal çıkarıp yaktım. çakmağı söndürmemle küçüğün bana odaklanan dik bakışları aynı zaman diliminde gerçekleşmişti. burnunu kırıştırıp sertçe bakmaya çalışıyordu, sanırım bu onun sinirli ifadesiydi ama daha çok burnu kaşınıyor gibi durduğu için yine sırıtmıştım.
"pis koku, pis koku, pis koku!" diye sayıkladı hırçınca. işaret parmağı elimdeki yanan tütünü gösterirken "binalarımız çok çok çok yakın, kokuyu alırım! hem kendini hem beni zehirliyorsun hiç sevmedim!" diye çıkıştı ve hızlıca kendini geri çekip penceresini de çarparak kapatıp gözden kayboldu.
neye uğradığımı şaşırmış bir halde elimden düşecek kadar gevşekçe duran sigarama baktım, ardından perdesi öfkeyle çekilen karşı cama ve az önce karınlarını doyurup uzaklaşan iki kedinin sallanan kuyruklarına- sanırım şimdi sırıtamıyordum.
✨
hyunjin-felix sohbet paneli aynı akşamın daha geç saatleri