Yeni Ev Arkadaşım

KARIŞIK DUYGULAR

"Ah benim kıskanç sevgilim."
Yüzüme ateşler basmıştı. Bir anda

Kesinlikle regl olduğum içindir.
Bence de.

Barış yüzüme gülerek bakarken hızla kolumu ondan kurtarıp
"Hiç de bile sadece kadına sinirliydim ve o sinirle söyledim bunu sana özel bir şey değildi."

Barış doğrulup kirpiklerinin arasından bana baktı
"He yani bunu başka bir erkek yapsa yine yapardın ?"

Başımı evet anlamında sallayıp son kez barışın arkasından çakma sarı yelloza baktım sandalyeye oturmuş su içiyordu.

Zıkkım iç.
Amin

Barış nereye baktığımı görünce yüzünü önüme getirip
"ama nasıl da yalancısın."

Gülümseyip yanımdan geçip aletlerin olduğu yere geçti sanırım barfiks çekecekti. Bir anda atleti'ni çıkarıp yüzüne bana döndü gözlerimden ateş çıkıyordu bunun farkına varınca piçimsi bir gülüş atıp demirler'den tutup kendini yukarıya çekti. Bu sıra da bir an olsun gözlerime bakmaktan vazgeçmedi.

Bakışlarımı başka tarafa çevirince bütün kadınların ağzının suyu akıyordu ellerimi yumruk yapmıştım şu anda tek istediğim o kadınlara güzel bir dayak atmak idi.

Barışa tekrardan bakınca sadece bana baktığını görmüştüm alnı ve kolları terlemişti.

Aklıma bir fikir gelmişti o sıra da şöyle bir etrafa tekrardan göz gezdirdim. Kadınlardan başka bir şey görmemiştim tam umudumu kaybederken en arka da şınav çeken birini gördüm sol dudağım hevesle kıvrılırken bakışlarımı barışa çevirdim aklımdan bir şey geçtiğini anlamıştım ama tahmin edememişti sanırım yanından geçip adamın olduğu yere yürüdüm. Barışın nefes sesi kesilince işini bıraktığını anlamıştım.
Zaten sırtım da bakışlarını hissedebiliyordum.

Adam yanına birinin geldiğini anlamış gibi yüzünü benim olduğum tarafa çevirmişti yanına yaklaşmamıştım ama buradan gözlerini görebiliyordum.
koyu yeşil idi.

Adam bana bakıp yaptığı şeyi durdurdu tam karşısında durunca tepeden ona bakmak saçmalık gibi gelmişti. Yanına oturup konuştum:
"Bana da şınav çekmeyi öğretir misin?"

Adam ilk başta şaşırmıştı sonra gülümseyip
"Tamam o zaman geç şöyle."

Oturduğu yerden kalkıp beni geçirdi.
Başımı çaktırmadan arkaya çevirince barışın kolları bağlı az ileride bana çatık kaşlar ile bakıyordu. Hızla başımı yanım da ki adama çevirip

"Bu arada adın neydi?"

Hızlı davrandığımı biliyordum ama çileden çıkaran oydu üstelik şuan reglim ne yapabilirim ki?

"Mert benim adım senin?"

"Dicle, memnun oldum."

Mert tekrar gülümseyip
"o halde Dicle uzan şöyle yüz üstü göstereyim sana"

Başımı sallayıp uzandım
Mert:
Şimdi kalçan ile karnını havaya kaldırıp kollarını büküp destek alarak yukarı aşağıya inip kalk bacaklarını hafifçe açıp parmak uçlarına kalk.'

Biraz karmaşık anlatmış olsa da yapmıştım zaten nasıl durulması gerektiğini biliyordum sırf inat olsun diye yapmamıştım. Bakışları beni delip geçerken hafifçe karnımı aşağıya indirdim. Mert buna izin vermeden kıyafetim açık bıraktığı göbeği mi havaya kaldırıp sırtımdan da destek verdi.

"Kendini çok sıkma titremeye başlarsın."

Başımı sallayıp inip kalkmaya başladım biraz zorlansam da yapabilmiştim.